Telekomünikasyon Dairesi’nde örgütlü Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen), “telefon görüşme ücretlerinin maliyetlerin altında bir ücret uygulamasına sebep olan indirimler konusunu Ombudsman’a aktararak, yaşanabilecek olumsuzluklar hakkında bilgi verdi.
Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, yönetim kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, telefon görüşme ücretlerinde yapılan indirimin masum bir indirim olmadığını, halkın yararına görünse de uzun vadede çok büyük anomalilerin oluşmasına sebep olacağını iddia etti.
Soysan, hükümetin yatırıma kaynak bulmaktan şikâyet ederken, yıllık yaklaşık 60 milyon TL’ye varan bir geliri aşağılara çekmesi ve bunu maliyetlerin altına indirerek toplanan gelirin üstüne Maliye’den de kaynak aktararak maliyetlerin karşılanacak olmasının kabul edilebilir bir uygulama olmadığını savundu.
Soysan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, Meclis kürsüsünde, telefon görüşme ücretlerindeki indirimlerin maliyetlerin altında olduğunu, bir zararın söz konusu olduğunu ve bunu telefon kullanma alışkanlığını artırmak amacıyla yaptıklarını; bunun bir deneme olduğunu ancak iddia edildiği gibi farklı zarar olması durumunda yeniden düzenleme yapacaklarını belirtmiştir”
Soysan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’nın Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalarda vermiş olduğu verilerin gerçek verilerle ilgisi olmadığını savundu.
Halkın telefon kullanma alışkanlığını artırmak için bakanlığın gelirleri maliyetlerin altına çekerek Maliye’nin zarar etmesine sebep olacak uygulamaya gitme gerekçesini tamamen bir deneme olarak belirttiğine işaret eden Soysan, “Devletin zarar etmesine sebep olacak hiçbir uygulama kabul edilemez. Bakan derhal istifa etmelidir” şeklinde devam etti.
Tel-Sen’in Telekomünikasyon Dairesi özelindeki mücadelesine her anlamda devam ettiğini belirten Soysan, şöyle devam etti:
“İndirimler konusunda verdiğimiz mücadele de bu mücadelenin bir parçasıdır. Hiç kimse mücadelemizi halkın faydasına olana karşı çıkmak gibi algılamamalı kısa vadede indirimlerin faydalı olacağı gözükse de bir süre sonra bu toplumda kapanamaz yaraların açılmasına sebep olacağı aşikardır. Mücadelemiz çerçevesinde duyurmuş olduğumuz yasal haklarımız doğrultusunda başlatacağımız eylem ve grev kararlılığımız devam etmektedir.”
