Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, dolaylı vergiden oluşan mali yapının, istikrarlı ve kalıcı olmayacağını belirtti.

HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, konuk olduğu programda yaptığı konuşmada, hükümete gelmeleri halinde öncelikli olarak ekonomik konularda çözümler dizisi sunacaklarını kaydetti.

HP’den yapılan açıklamaya göre, piyasada yüzde 10-15 ucuzlama yapılabileceği konusundaki açıklamaları değerlendiren Manavoğlu, hayatın vazgeçilmez parçası ürünlerde KDV indirimine gidilmesi halinde bunun yüzde 10-15 oranında fiyata yansımasının mümkün olduğunu anlattı.

Yapılan uygulamadan sonra malı ithal edenlerin, yapılan indirimi satışa yansıtıp yansıtmadığının denetlenmesi gerektiğine de dikkat çeken Manavoğlu, “Ciddi anlamda halkımız sıkıntı yaşamaktadır. Pahalılık alım gücünü çok zayıflatmıştır. Artık bunun uygulanması gerekir” dedi.
 
“TOPLANAN VERGİLERDEN BİR SÜRE FERAGAT EDİLEBİLİNİR”

Bazı ürünlerin KDV’lerinin düşük olabildiğini, bunlarda da yüzde 4 gibi bir stopaj vergisi uygulandığını kaydede Manavoğlu, devletin peşin vergi aldığını, fiyata ve maliyete yansıtılmaması için bunlardan da belirli bir süre feragat edilebileceğini söyledi.

Manavoğlu, yerli üreticinin ithal ettiği hammaddenin üzerinde devlet tarafından alınan yük ne varsa bunlardan feragat edilebileceğini kaydetti.

Gülşah Manavoğlu, “Hiçbir şey yapmazsak, çok hızlı şekilde fiyat artışları görürüz. Bu da yaşam şartlarımızı çok daha kötüye götürür. Asgari ücretle geçinen ve borçları olan insanları da ciddi anlamda kötü duruma sokmuş oluruz” şeklinde konuştu.

Bu rakamların devlet gelirlerinin içerisinde küçük bir havuz oluşturduğunu, devleti etkilemediğini söyleyerek, bunun en büyük faydasının ise halka olacağına dikkat çekti.
 
“ALTINCI AYDAN SONRA DEVLET GELİRLERİ ARTTI”

2017’de yapılan reformlarla mali disiplin sağlandığını ve 2018 ile 2019’un nispeten sıkıntı geçirmeden atlatıldığını ifade eden Manavoğlu, bunun da yabancı yatırımcılar, turistler ve öğrenci sayısındaki çoğalma nedeniyle ülkeye sıcak para akmasından kaynaklandığını kaydetti.

Manavoğlu,  2021 bütçesinde 6 milyar mahalli gelir toplanacağının yazıldığını da belirterek, bu mahalli gelirin toplamının sene sonunda 8 milyarı aşacağını söyledi.

Gülşah Manavoğlu, bunun da altıncı aydan itibaren Türkiye’de yaşanan faiz politikası sonrası, döviz kurlarının TL’ye karşı değer kazanmasının yanı sıra açılan kapılarla geçişlerin başlaması ve öğrencilerin gelmesiyle birlikte, ülkeye sıcak para akmasının sonucu olduğunu belirtti.
Manavoğlu,  “Altıncı aydan sonra daha fazla gelir toplamaya başladık, sebebi de dövizin yükselmesidir” dedi.
 
“DOLAYLI GELİRDEN OLUŞAN MALİ YAPI, KIRILGAN EKONOMİ DEMEK”

Mali bir disiplin olmasının önemine işaret eden Manavoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye’den kaynak aktarımı bütçede yazandan sadece yüzde 25-30’unun gelmiş olmasına rağmen 870 milyon kredi alarak bu günlere gelebilmişsek, maaşları devlet ödeyebiliyor ve harcamalar yapabiliyorsa, dolaylı vergilerden topladığı, öngörmediği rakamdır bunun karşılığını bulan. Bu aslında istikrarlı ve kalıcı bir şey olamaz. Fazlası dolaylı vergiden oluşan bir mali yapı, tamamen o ülkenin ekonomisinin çok fazla kırılgan olmasına sebeptir”
 
“YAPISAL DÜZENLEME, KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ VE ŞEFFAF İHALE”

Fiboreptik altyapı sorununu çözmek gerektiğine de dikkat çeken Manavoğlu, bir diğer sorun olarak da enflasyon muhasebesi konusu olduğunu belirterek, gerçek vergilendirme konusunda adım atılmasının gerektiğine işaret etti.

Kayıt dışılık konusunda hiç bir şey yapılmamasını da eleştiren Manavoğlu, düzgün vergi toplama konusunda çalışmanın gerektiğini belirtti. Yapılacak yapısal düzenlemeyle de ihtiyaç olduğuna kamu –özel iş birliğinin önünü açacak adımlar yanında, ihalelerin şeffaf ihale getirilmesiyle ülkenin önün açılacağına dikkat çekti. 
 
“DİJİTALLEŞMEYE ODAKLANMAK LAZIM”

“Esas yapmamız gereken dijitalleşme noktasına odaklanmaktır” diyen Manavoğlu, hükümete gelmeleri halinde bu konuda, mali disiplin konusunda ve ihalelerin şeffaflığı konusunda adım atacaklarını belirterek, reel sektör danışma kurulunu da çalışır duruma getireceklerini anlattı.
Manavoğlu, kredi garanti fonundan yapılan desteklerle kredi almış kişilerin önünü açmış olacaklarını kaydetti. Manavoğlu,  Merkez Bankası’yla birlikte döviz borcu alanlar için bir çözüm bulunması gerektiğine işaret etti.