Cumhuriyet Meclisi’ndeki UBP-HP Koalisyon Hükümeti programına ilişkin görüşmeler devam ediyor.

Ana Muhalefet Cumhuriyetçi CTP Milletvekili Toros, ekonomi, maliye ve dış politika ile Kıbrıs sorununu ele aldığı konuşmasında, programın “alelacele” hazırlandığını gördüğünü söyledi. 

Fikri Toros konuşmasında hükümet programında ekonomik kalkınmaya önem verilmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, ülkede ekonomik gelişmenin sağlanmasının Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin layık olduğu noktaya çıkarılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. 

Hükümet programında ekonomik kalkınmaya işaret edildiğini ve bundan memnuniyet duyduğunu ifade eden Toros, ekonomik kalkınmanın ülke için ihtiyaç ve önemine vurgu yaptı.

Toros, ülkede ekonomik gelişmenin sağlanmasının Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin layık olduğu noktaya çıkarılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Kuzey ile Güney Kıbrıs ve Malta ile İspanyol adalarının refah seviyelerini rakamlarla değerlendiren Toros, Kuzey Kıbrıs’ın refah seviyesinin layık olduğu seviyeden 3 kat düşük olduğunu ve bu seviyenin hedefler konarak yükseltilmesinin önemine işaret etti. 

Türk Lirası ve Türkiye’deki ekonomik krizlerle enflasyonun Kuzey Kıbrıs’ın refah seviyesinin yükselmesinin önünde bir engel ve sorun olduğunu ifade eden Toros, yüksek faiz oranlarının da ekonomiyi ve halkın refahını olumsuz etkilediğini kaydetti.

Toros, ithalat ve ihracatta dengesizlik olduğunu ve bu konudaki açığın çok büyük olduğuna değinerek, bu dengesizliğin düzeltilmesi için mal ve hizmet önündeki engellerin kaldırılmasının önemine işaret etti. 

İhracatın önünün açılmasının, pazarın bulunmasının rekabet gücünü de artıracağına ve maliyet giderlerini düşüreceğine dikkat çeken Toros, ekonomik büyümenin bir diğer önemli ayağının da ihracatta sağlık, hijyen ve güvenliğin önem taşıdığını, AB standartlarının önemine vurgu yaptı. 

Toros, atıl vaziyette olan tarım arazilerinde üretimin artırılmasının sağlanması gerektiğine işaret ederek, turizmde de gerekli adımların atılması ve ekonomik gelişmeye katkı sağlanmasının önemli olduğunu kaydetti. 

Fikri Toros, 2020 yılı bütçe çalışmalarının yakında başlayacağını ve hedeflerin konarak bu şekilde bütçe oluşturulmasının ekonominin gelişmesine katkı koyacağını, ayrıca kendi ayakları üzerinde durabilecek bir maliye yaratılmasına destek olacağına inanç belirtti. 

Toros, bu dönemin gelecek yıl bütçesinin oluşturulması ve hedeflere ulaşılması yanında kayıt dışılığın engellenmesi açısından da bir fırsat olduğuna vurgu yaptı. Toros, Türkiye ile yapılacak ekonomik protokolün ülkenin altyapısına yönelik olacağını, ülkeye her alanda kalıcı bir refah ve rahatlık getirmeyeceği, cari açığı kapatmayacağını, bu yüzden ülkenin kalkınması için yerel gelirlerin artırılmasına ve kamu yatırımlarının artırılmasına önem verilmesi gerektiği uyarısında bulundu. 

Toros, suç gelirlerinin aklanmasını engelleyen yasalara, vergi yasalarına ve diğer yasalara önem verilmesini istedi.

Kıbrıs sorununa da değinen Toros, ekonominin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu söyledi. 

Kıbrıs sorununun bir güç paylaşımı sorunu olduğunu ve en büyük mağdurun Kıbrıs Türk halkı olduğunu ifade eden Toros, 1968 yılından itibaren Kıbrıs’ta BM tarafından federal çözüm için müzakerelerin sürdüğünü ama çeşitli aşamalarla bugüne kadar gelindiğini kaydetti. 

Kıbrıs’ta siyasi eşitlik temelinde federal bir çözümün bulunması gerekliliğine bu geçen sürede her kesim tarafından destek verildiğini, irade ortaya konduğunu, bu sayede Kıbrıs Türk toplumunun pasaport gibi AB’dan kişisel haklarını alma hakkını kazandığını anlatan Toros, Kıbrıs Türk halkının iradesinin de federal çözümden yana olduğunu ifade etti. 

Toros, çözüm motivasyonunun artırılması gerektiğine işaret ederek, hükümetin Kıbrıs politikasını eleştirdi ve kınadı. Toros, federal çözüm dışında girişimlerin Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştıracağını itibarsızlaştıracağını ve yeni yaptırımlara maruz bırakabileceğini savundu. 

Mali Yardım Tüzüğü ve Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili gerekli geliştirme adımlarının atılması, iki toplum arasındaki güveni artıracak önlemler üzerinde durulması gibi konuların önemine işaret eden Toros, iki tarafın GSM ve elektrik işbirliğinin çok olumlu gelişmeler olduğunu vurguladı. 

Toros, Kıbrıs sorununun çözümü için bir an önce tüm tarafların BM kararlarına ve “Guterres Belgesi” kapsamında stratejik anlaşmaya varılması için masaya oturmasını desteklediklerini ifade etti. Toros, doğalgaz konusunun müzakereleri olumsuz etkilediğini, bu yüzden Kıbrıs Türk tarafının; Kıbrıs Türk toplumunun hak ve çıkarlarının korunması için her türlü girişimi sürdürmesi gerektiğini kaydetti. 

Fikri Toros, bu olmazsa ülkede ne ekonomik kalkınma ne de refahın sağlanabileceğine inanmadığını söyledi. 

İNCİRLİ 

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, hükümetin erken yorulduğunu söyleyerek, hekim olarak yorgunluklarını atma tavsiyesinde bulundu.

CTP’nin siyasi etik, siyasi olgunluk ve kültür kavramlarıyla bugüne kadar hareket ettiğini hareket ettiğini dile getiren İncirli, Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nin Başbakanlık altından alınıp, Dışişleri Bakanlığı altına verilmesini eleştirdi.

Bu hükümetin siyasi işler ile teknik işleri birbirine karıştırdığını dile getiren İncirli, Avrupa Birliği’nin diğer bakanlık görevlileriyle nasıl çalışacağını merak ettiğini söyledi.

AB Koordinasyon Merkezi’nin hangi gerekçelerle Dışişleri Bakanlığı’na bağlandığını soran İncirli, bu hükümetin AB ile ilgili bir vizyonunun olmadığını kaydetti.

“HÜKÜMETTE KADIN KELİMESİ GEÇMİYOR”

UBP-HP hükümet programının içerisinde tek bir kere bile “kadın” kelimesinin geçmediğini söyleyen İncirli, bu programın içinde, çalışan annelere kreş hedefi konulduğunu fakat çalışmayan annelerin hükümetin umurunda olmadığını kaydetti.

İncirli, hu hükümetin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin ne demek olduğunu anlamadığını ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği söylemlerinin süslü kelimelerden ibaret olduğunu sandığını kaydetti.

Sağlıkla ilgili de konuşmak istediğini söyleyen İncirli, Sağlık Merkezlerinde kendi dönemlerinde önemli yatırımlar yapıldığını fakat sağlığa yatırımların artarak devam etmesi gerektiğini söyledi.

Koruyucu Sağlık Hizmetleri’nin sağlığın maliyetini azaltacak en önemli unsur olduğunu da kaydeden İncirli, bunların hükümet programında net olmadığını ve daha ayrıntılı ifadeler görmek istediğini belirtti.

Sağlık hizmetlerinde standardın önemine vurgu yaparak, sağlıkta sevklerin oldukça yüksek olduğunu söyleyen İncirli, var olan sağlık merkezlerinde yoğun bakım odalarına ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Yasaların da yapımında gerekli çalışmaların devam etmesi gerektiğini dile getiren İncirli, teşkilat yasasının çalışılmasına devam etmesinin altını çizdi.

Toplumda ve sağlıkta artan şiddet konusuna da değinmek istediğini söyleyen İncirli, sağlık çalışanlarının şiddet görmesinin herkesime zarar verdiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı’nın en önemli görevinin denetim olduğunu dile getiren İncirli, yeni hastane yapılana kadar var olan hastanenin iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Sağlıkta niteliğe de önem verilmesi gerektiğine vurgu yapan İncirli, sağlıkta hizmet içi eğitim verilerek, niteliğin yükselmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.

Editör: TE Bilisim