ABD’de 45 yıldır profesyonel trafik ve inşaat mühendisi olarak çalışan Kıbrıslı Türk Taner Aksu, KKTC’de trafikte de reform gerektiğini söyledi.

Aksu, “Trafik güvenliği hükümetlerin ve meclislerin birincil önceliği yapılmalı. Trafikte reform olmadığı sürece ağlayarak ölüleri saymaya devam edeceğiz” dedi.

Kıbrıs’a her gelişinde “Acaba trafik güvenliği için görmediğim, gazetelerin yazmadığı bir şey yapıldı mı?” diyerek baktığını ancak olmayan bir şeyi aradığını fark ettiğini belirten Aksu, ülkedeki durumu değerlendirirken “Nasıl isyan etmeyeyim, ölüm girmeyen ev kaldı mı?" diye sordu.

Trafikte Güvenli Yaşam Derneği (TGYD) Kurucu ve Onursal Başkanı da olan ve ABD’nin California eyaletinde profesyonel trafik ve inşaat mühendisliği lisansıyla 45 yıldır çalışan Taner Aksu, KKTC trafiğindeki durum, eksikler ve yapılması gereken konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

“Kıbrıs’ın kuzeyinde trafik güvenliğinin gelmiş geçmiş yönetimlerce, hükümetlerce, meclisçe, hiçbir zaman birincil öncelik yapılmadığı bir gerçektir” diyen Taner Aksu, denetim, eğitim ve mühendislik alanında gerekli sistemin kurulamadığını, trafik güvenliğini sağlayacak bir denetim sistemi de olmadığını belirtti.

Aksu, 24 saatlik vardiyalarda çalışan polislerin verimli olamayacağını kaydederek yıllardır trafik bilançosunun azalmadığını aksine arttığını, haftalık 70 civarındaki trafik çarpışmasına kayda geçmeyenler de eklendiğinde rakamın daha da yüksek olduğunu söyledi.

“VAHİM ÖTESİ… 1975’TEN BU YANA ÖLÜ SAYISI 2 BİNE YAKLAŞTI”

KKTC’de trafiği “vahim ötesi” diye niteleyen Taner Aksu, 1974’ten bu yana trafikteki ölü sayısının 2 bine yaklaştığını bildirdi. Aksu, gelişmiş ülkelerdeki hesaplamalara göre bin ölü varsa 5 bin de yaralı/sakat kalmış insan olduğunu, KKTC’de bu rakamı daha da yüksek tahmin ettiğini belirtti.

Trafik mühendisi Taner Aksu, trafik güvenliğinin “eğitim, denetim, mühendislik, acil hizmetler, açığa çıkarma, değerlendirme ve teşvik” olmak üzere “7 E” olarak açıklandığını ve bunlardan özellikle üçünü oluşturan “trafik mühendisliği, trafik güvenliği eğitimi ve trafik güvenliği denetiminin” büyük önem taşıdığını vurguladı.

45 yıllık deneyimine rağmen kendisinin de her gün öğrendiğini belirten Aksu, bugüne kadarki tüm hükümetlerin trafikte hatalar yaptığı görüşünde…

Haspolat kavşağı civarında yaya geçidinin iptal edilmesininin ve yaya geçişini engellemek için konulan tellerin sorunu çözmediğini, yayaların şimdi de çember civarından karşıya geçtiğini anlatan Aksu, buraya trafik ışıklı yaya geçidi ve iki yönlü kamera konulması gerektiğini ifade etti.

Taner Aksu, yayaların güvenli geçişinin trafik ışığı ve çemberlerle sağlanabileceğini kaydederek çağdaş ülkelerde sorunun trafik ışığıyla çözüldüğünü belirtti.

Aksu, “Biz burada trafik ışığının nasıl kullanılacağını, ihtiyaca göre nasıl tasarlanacağını bilmiyoruz, o yüzden de uzak durmaya çalışıyoruz. Bu işten anlayan mühendis göremiyorum. 1974’ten beri fix-time ışıkları kullanmaya devam ediyoruz. Yeşil kuşak, trafik sıkışık olduğunda işlemez ki…” dedi.

Aksu, bir buçuk yılda 16 kişinin karşı şeritten gelen araçların yol açtığı çarpışmalarda hayatını kaybettiğine de vurgu yaptı.

İskandinavya ülkeleri, Japonya, Kanada gibi ülkelerde böylesi bir kazaya karışan sürücüyle iş birliğine gidildiğini, hapse koymanın çözüm olmadığını kaydeden Taner Aksu, bu durumdaki birine “sen böyle bir hata yaptın, sana bir psikolog bulacağız, bize nasıl oldu da direksiyon hakimiyetini kaybettin, onu anlatacaksın” denildiğini belirtti.

Aksu, sorunun araştırmayla çözümlenebileceğini, çarpışmanın nasıl ve neden olduğunu bilimsel araştırmak gerektiğini, kazaya karışan aracın süratini tespit etmenin kolay olmadığını ancak araçlardaki hasara bakılırsa çok süratli gittiklerinin anlaşıldığını anlattı.

Bu tür çarpışmalarda “Telefonda konuşma, sürat yapma, trafik kurallarına uymama”nın önde gelen nedenler olduğunu ifade eden Aksu, çarpışmalarda ortaya çıkan kinetik enerjinin küçük araçları daha fazla etkilediğini belirtti.

"HER YOLA BARİYER GEREKMEZ"

Aksu, “Her yolda bariyer olmalı mı?” sorusuna karşılık, bariyerlerin bilinçli ve doğru kullanılmasının faydalı olduğunu, her yola bariyer gerekmediğini, araçların karşıya geçişlerini önleyeceği düşünülen bariyerlerin, aracın bulunduğu şeritte geriden gelen araçlara çarparak yine ölüm ve yaralanmalara yol açabileceğini anlattı.

Her ölümlü kazadan sonra "buraya bariyer koyalım, kamera koyalım" demenin doğru olmadığını ifade eden Aksu, "Tüm Kıbrıs'ı bariyer yapamayız" dedi.

“DEVLET İNSANLARINI KORUMAK ZORUNDA”

“Devlet insanlarını korumak zorunda” diyen Aksu, tek başına yapılan kazalar için “Hızlı sürmeseydi de ölmeseydi” gibi bir yorumun kabul edilemeyeceğini vurguladı, “Devletin o çocukları koruması lazım. Alkollü sürücüler niçin trafikten men edilmeli? Çünkü hem kendini, hem başkalarını korumak için. Devletin mesuliyeti var” diye konuştu.

"TRAFİK GÜVENLİĞİ ÖLDÜRMEMEKTİR"

Aksu, "direksiyon hakimiyetini kaybetmenin", "ağaca vurup ölmenin", "sarhoşken araba sürmenin" kabul edilemeyeceğini vurgulayarak "Trafik güvenliği budur. Direksiyon hakimiyetini kaybettirmemektir, öldürmemektir" ifadelerini kullandı.

YENİ ZELANDA’DA KAMERALAR KALKTI ÇÜNKÜ…

Bir süre önce çalışma ziyaretinde bulunduğu Yeni Zelanda’nın sürat tespit kameralarını ihtiyaç kalmadığı için kaldırdığını bildiren Aksu, “Yeni Zelanda’da insanlar eğitildi, sürat yapmıyorlar, trafik kurallarına yüzde yüz uyuyorlar ve sürat tespit kameraları da zarar etti. Bu ülkedeki ziyaretimizde yollarda polis görmeyince sordum, oradaki yetkili bana ‘polise sadece kaza olunca ihtiyaç var, o zaman gönderiyoruz. Bir de turistlerin hatalarını düzeltmeye çalışırız’ yanıtını verdi. Yeni Zelanda bu işi 4 yılda başardı” dedi.

Malta’nın da halkını eğiterek yol çizgileri ve trafik denetimleriyle trafik güvenliğinde büyük başarı sağlayan ülkelerden biri olduğunu anlatan Aksu, KKTC’nin trafik kazalarında dünya sıralamasında kötü bir yerde bulunduğunu belirtti; “100 bin nüfusa düşen çarpışma, ölme, sakat kalmada kötü bir yerdeyiz, vahim durumdayız” ifadelerini kullandı.

TGYD’nin ülkedeki trafik sistemi için hazırladığı projenin dört aşamalı olduğunu anlatan Taner Aksu, projenin uygulanmamasını eleştirdi, hükümetlerin trafik güvenliğini önceliklerine alması gerektiğini vurguladı.

Trafik mühendisi Taner Aksu, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin, trafik güvenliği konusunda bilinçsiz vizyonsuz ve beceriksiz olduğunu iddia etti.

"Ciklos'ta 4 genç öldüğünde, 'Polisler gitmesin dedi ama gittiler' deniyor. Bunu başka ülkede söyleyemezsiniz. Denetim olsaydı, bu çocuklar gitmeyecekti. Bu yağmur bir anda yağmadı" diyen Aksu, trafik güvenliğinin bir dalının da denetim olduğunu ve o gençlerin denetim olmadığı için öldüğünü söyledi.

"ANA YOLLAR DEĞİL KAVŞAKLAR IŞIKLANDIRILMALI... YOL ÇİZGİLERİ GÖRÜNÜR OLMALI"

Aksu, ana yolların değil kavşakların ışıklandırılması gerektiğini belirterek yol çizgilerinin iyi ve görünür olması halinde yollarda ışıklandırma gerekmeyeceğini ancak KKTC'de hem kalitesiz boya kullanıldığı hem de çevre kirliliği ve toz nedeniyle yol çizgilerinin görünürlüğünün az olduğunu kaydetti.

"Yollarımız çok düzgün değil" diyen Aksu, ağır vasıtaların aşırı yük taşıması ve yağmurlar yüzünden yollarda timsah sırtı çökmeler oluştuğuna işaret etti.

Trafik güvenliğinde insan, vasıta ve yol özelliklerinin iyi bilinmesi gerektiğini, araçların durma mesafesinin hesaplanabileceğini, yollardaki sürat tahditlerinin bilimsel olması ve sürücülerin de uymalarının sağlanması gerektiğini anlatan Taner Aksu, özellikle sürat sınırlarının aşılmaması konusunda polis devriyelerinin artırılmasının faydalı olacağını söyledi.

"NASIL İSYAN ETMEYEYİM, ÖLÜM GİRMEYEN EV KALDI MI?"

Trafikte hiç suçu olmayan insanların öldüğünü, KKTC trafiğinde gördüğü manzaradan büyük üzüntü duyduğunu vurgulayan Aksu duygularını, "Benim babam da 1957'de trafik kazasında öldü, 11 yaşımdaydım, unutamıyorum. Evlatlarını, yakınlarını kaybeden insanlar nasıl yaşıyor?... Ben bunları gördüğümde, nasıl isyan etmeyeyim. 1975'ten bu yana 2 bine yakın insan öldü. Bu insanların aileleri ne oldu? Ölümün girmediği ev kaldı mı?" diyerek ifade etti.

Aksu, trafik güvenliği için yapılanların sıfıra yakın olduğu görüşünü de dile getirdi ve denetim yoksa duble yolların da bir yararı olmayacağını, Suudi Arabistan'da duble yollar arttıkça çarpışmaların da arttığını belirtti.

"REFORM OLMADIĞI SÜRECE AĞLAYARAK ÖLÜLERİ SAYMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Aksu, ülkede çok tartışılan reformun, trafik alanında da gerekli olduğunu vurgulayarak "Trafikte reform olmadığı sürece ağlayarak ölüleri saymaya devam edeceğiz" dedi. Para gerekmeden yapılabilecek çok şey olduğunu ifade eden Taner Aksu, trafikten toplanan paraların trafik güvenliğine harcanmadığını kaydetti.

"İNSANLARIMIZ DA ARTIK 'BİZ ARTIK TRAFİKTE ÖLMEK İSTEMİYORUZ' DEMELİ"

Aksu, trafikte yapılması gerekenler konusunda özetle şunları söyledi:

"Trafikte hayat kurtarma ve ciddi yaralanmaların önlenmesi ancak ve ancak topluma hizmet edecek trafik güvenliği sistemiyle mümkün olacak. Bu sistemin oluşturulması ve sürdürülmesi için aktif, samimi ve trafik güvenliğinin ne olduğunu bilen ve buna inanan siyasi irade gerekir.

Bugüne dek trafik güvenliği sağlanamadı, bilinçli bir mücadele verilemedi. İnsanlarımız da artık 'biz artık trafikte ölmek istemiyoruz' demelidir. Trafik güvenliği sağlanmadığı müddetçe, ben yüreği yanık biri olarak düşüncelerimi topluma duyurmak istiyorum.

Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ve meclisin bu konuda sorumluluğu ve suçu vardır."