Sol Hareket Başkanı Abdullah Korkmazhan, Türkiye’den para gelmese de kendi ayaklarımızın üzerinde durabileceğimiz bir yapıya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Korkmazhan, “gelinen aşamada bu yapının iflas ettiğini görmek ve her alanda kendi kendini yöneten, kendi kendine yeten, federal çözüm odaklı yeni ve adil bir düzen oluşturmaya başlamak gerekiyor” dedi.

Sol Hareket Başkanı Abdullah Korkmazhan’ın paylaşımı şu şekilde:

“Türkiye’den para gelmiyor” diye şikayet etmek yerine, Türkiye’den para gelmese de kendi ayaklarımızın üzerinde durabileceğimiz ve hatta çok daha iyi durabileceğimiz gerçeğini konuşmak, gelinen aşamada bu yapının iflas ettiğini görmek ve her alanda kendi kendini yöneten, kendi kendine yeten, federal çözüm odaklı yeni ve adil bir düzen oluşturmaya başlamak gerekiyor.
Kapsamlı tartışma gerektiren bu konuda kısaca naçizane görüşlerimiz;
İşe daha adil bir bütçe ve vergi de adalet ile başlanmalı.
Askeri harcamalara, gereksiz kamu ve cari harcamalara, özelleştirmelere son verilmeli.
Şu anki ekonominin %70’nin kayıt dışı olduğu gerçeğinden hareketle, ülkenin tüm zenginliklerini sömüren, ancak vergi ödemeye gelince zarar beyan edip, vergi kaçıranlara göz yumulmamalı. Kara para ve offshore sıfırlanmalı!
Üretim sektörleri desteklenerek, üretime dayalı bir ekonomik model geliştirilmeli.
Türkiye ile var olan ticaret dengesizliği ortadan kaldırılmalı, ihracat ağırlıklı yeni bir denge kurulmalı, yeşil hat tüzüğü değerlendirilerek, Kıbrıs’ın güneyine ve dünya ya ihracat yolları geliştirilmeli.
Türkiye’nin şube bankacılığı aracılığı ile milyarlarca mevduatı sömürmesine son verilerek, bankalarda biriken mevduat yerel yatırıma dönüşmeli.
Kumar ve fuhuş üzerine kurulan Turizm sektörünün, sadece ekonomik alanda değil her alanda yarar değil, zarar ve hatta yıkım yarattığı gerçeğinden hareketle, başka bir Turizm politikası geliştirilmeli.
Eğitimin alınıp satılan bir meta olamayacağını bu süreç umarım iyice göstermiştir. Eğitim için eğitim, eğitim için üniversite gerçeğine dönmemiz artık şart.
Enerji de fuel oil ile üretime son vererek, adım adım yenilenebilir enerji sistemine geçmeli, doğal kaynaklarımız israftan uzak verimli bir şekilde değerlendirilmeli.
Esas olan siyasi ve ekonomik bağımlılığa son verip, kendi kendimize yeteceğimiz, kendi kendimizi yöneteceğimiz, demokratik, adil ve federal çözüm odaklı yeni bir düzendir. Aksi yoksulluk, bağımlılık, çaresizlik ve toplumsal yok oluştur.”

Editör: TE Bilisim