Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), tutuklu ve hükümlülerin hasta haklarının ihlal edildiğini savundu.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, “EHHD olarak gerek tutukluların gerekse de cezaevindeki mahkûmların sağlığından birinci derecede devletin sorumlu olduğunu hatırlatır ve bu sorumluluğun hiçbir bahane gözetilmeksizin yerine getirilmesi elzem olduğunun altını çizeriz” denildi.

Dernek olarak 2002 yılından beri, 14 temel hasta hakkının yasallaşması için çaba harcadıkları, söz konusu hakların pek çoğunun tutuklu ve hükümlüler açısından ihlal edildiği belirtilen açıklamada, tutuklu ve hükümlülerin gerekli sağlık hizmetlerinden düzenli bir şekilde yararlanamadığı kaydedildi.

Geçtiğimiz günlerde sosyal  medyada yazdığı bir ileti gerekçe gösterilerek diyaliz ve böbrek hastasının tutuklandığı savunularak, bu kişiyi örnek gösteren Dernek, diyaliz ve böbrek hastasının “hastaneye götürülüp ilgili doktor yok” denilerek hücreye konulduğunu, bunun tutuklu ve hükümlülerin hasta haklarının ihlal edildiğinin göstergesi olduğunu savundu.

Dernek açıklamasında, “Ağır hastalığı olan bir kişinin kelepçelenerek tutuklanması ve tedavisinin aksamasına neden olabilecek şekilde hastane yerine sağlıksız koşullarda 24 saatten uzun bir süre hücrede tutulmuş olması asla kabul edilemez” denildi.

Gerek polis merkezlerindeki tutukluluk koşulları, gerekse de cezaevi koşullarının insan hakları ile bağdaşmayan standartta olduğunun defalarca raporlandığı savunulan açıklamada, “Bir tutuklu hasta olmasa bile, maruz bırakıldığı sağlıksız tutukluluk ve gözaltı koşulları Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşmesine göre işkence kapsamına girebilmektedir” ifadesi kullanıldı.

“Polis merkezlerinde tutukluların bekletildiği hücrelerin asgari hijyen koşullarda olmadığı” kaydedilen açıklamada, “Yeme-içme ve özbakım ihtiyaçlarını karşılayamayan, gün ışığı ve havalandırmadan mahrum bırakılan tutuklular sağlık açısından risk oluşturan bu şartlarda hasta haklarından mahrum bırakılmaktadır. Hele de ağır hastalığı olan bir kişinin bu şartlarda tutuklu kalması insan haklarına doğrudan aykırılık içermektedir” denildi.

EHHD olarak yürüttükleri Hastanın Sesi II projesi kapsamında yapılan ve merkezi cezaevinin hasta hakları açısından incelendiği araştırma sonucunda, cezaevinde hasta haklarının neredeyse bütününün ihlal edildiğini ve cezaevindeki yoğun popülasyonun 'Koruyucu Önlemlerin Alınması Hakkı' ve 'Güvenlik Hakkı'nın ciddi bir biçimde ihlaline yol açtığının tespit edildiği de belirtildi.