Tarımsal Araştırma Enstitüsü Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu, zeytin üretiminde yapılan pek çok hataya dikkat çekti ancak en önemli unsurun yağın plastik kaplarda muhafaza edilmesi olduğunu vurguladı.


Hüseyin Karanfiloğlu, yerli zeytinin kaliteli olduğunu ve tescili için tüm çalışmaların da hazır olduğunu anlattı. 

Tarımsal Araştırma Enstitüsü Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Karanfiloğlu, yerli zeytinin özelliklerini tanımlama çalışmasının 5 yıl sürdürdüğünü, yerli zeytinin tescili için her şeyin hazır olduğunu söyledi.

Tescilin Türkiye üzerinden yapılması için çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Karanfiloğlu, değerlendirmelerin Uluslararası Zeytin Konseyi’nin 36 kıstası üzerinden yapıldığını, bu kriterlerin çiçeklenme tarihi, hasadı, meyve boyutu gibi unsurlar içerdiğini anlattı.

Karanfiloğlu “Ülke genelinde belirlediğimiz 90 ağaç üzerinde yürütülen çalışmalarda, Kıbrıs zeytininin hem yağı hem de sofralık özelliğinin iyi olduğu görüldü. İçerdiği yüksek antioksidandan dolayı dayanma ömrünün de uzun olduğu anlaşıldı” dedi. 

Kıbrıs zeytininin yağ veriminin yüzde 26 olduğunu (4 kilo zeytinden bir kilo yağ elde edildiğini) belirten Karanfiloğlu, yağ zeytini olarak bilinen bazı küçük boy zeytinlerin yağ verme oranının yüzde 20’lerde olduğunu belirtti. 

Kıbrıs zeytininin kalitesi, aroması ve dayanma ömrü bakımından çok iyi bir tür olduğunu ifade eden Karanfiloğlu, yağlık diye bilinen zeytin türlerinin antioksidan bakımından düşük olmasından dolayı raf ömrünün de kısa olduğunu vurguladı. 

“TEMMUZDA SULAMA KRİTİK, BUDAMA ÖNEMLİ”

Zeytin ağacının bakımının zeytin kalitesinde de önemli rol oynadığını anlatan Karanfiloğlu, “Toprağa organik madde eklenmesi toprağın su tutma kapasitesini ve besin değerini arttırıyor.  Sulamaysa, özelikle Temmuz ayında kritik. İmkânların el verdiği derecede su verilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.  

Budamanın da önemi olduğu kaydeden Karanfiloğlu, ağaçta yeşil aksamın yüksek oranda olması gerektiğini, bu nedenle yaşlı ağaçlara gençleştirme budamasının yapılması gerektiğini ifade etti.

ZEYTİNCİLİK GERİLEDİ

Ülkede zeytin kurdu, zeytin sineği, fidan tırtılı ve dal kanserinin, yağışların da azalmasıyla birlikte zeytinciliği çok gerilettiğini vurgulayan Karanfiloğlu, zararlılarla mücadelede ziraat mühendislerine danışılması tavsiyesinde bulundu.

TÜL ÖRTÜ

Zeytin ağacında açılan çiçeklerin sadece binde 3’ünün meyveye dönüştüğüne işaret eden Karanfiloğlu, bazen ağacın meyve üretmemesinin nedeninin ise nemli havadan kaynaklandığını, bunun engellenmesi için ise ağaçların tül ile örtüldüğünü kaydetti.

SİYAHLANMADAN TOPLANMALI 

Kaliteli zeytinyağı elde edilmesinde önemli noktalar hakkında da bilgi veren Karanfiloğlu, kaliteli zeytinyağı için zeytinlerin siyahlanmadan önce hasat edilmesi, meyvelerin zarar görmemesine dikkat edilmesi, zeytin sineği ile zeytin kurduna karşı tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.

AYNI GÜN VE EN ÇOK 28 DERECEDE SIKIM 

Meyve siyahlandıkça asit miktarının da arttığı uyarısında bulunan Karanfiloğlu, “Hasadın aynı gün içerisinde sıkılması, buna bağlı olarak sıkım tesislerinden hasada göre gün alınması gerekiyor.  Meyve bekletildikçe asit miktarı da artar. İtalya’da hasadın sıkma tesislerine götürülmesi yerine, sıkma tesisi zeytin bahçesine götürülüyor. 

Sıkımın en çok 28 derecede yapılması gerekiyor.  Daha sıcak sıkımlarda zeytinyağının dayanıklılığı artıran ve insan ağlığına iyi gelen oleik asit ve antioksidanlar kaybedilmeye başlıyor. Sıkım tesislerdeki kazanlarda sıcaklığı gösteren göstergelere dikkat edilmesi gerekiyor”.

EXTRA VIRGIN OIL

Tesislerin yüksek sıcaklıkta sıkımı tercih ettiğini çünkü sıkım işleminin daha kısa sürede tamamlandığını belirten Karanfiloğlu, 28 derece altındaki sıkımla elde edilen yağlara Avrupa Birliği ülkelerinde soğuk sıkım, Extra Virgin adının verildiğini söyledi.

En kaliteli zeytinyağında asidite oranı yüzde 0.8 ile 2.2 arasında olduğunu ve birinci yemeklik olarak sınıflandırıldığını, asidite oranı 2.2 ile 3.3 arasında olan yağların ikinci yemeklik olarak, asidite oranı 3.3’ün üzerinde olan yağların ise sabunluk olarak sınıflandırıldığını kaydeden Karanfiloğlu, yüzde onu sızma zeytinyağı karıştırılmış yağların ise riviera adı altında pazarlandığını ifade etti.

PLASTİK DEĞİL CAM ŞİŞELERDE MUHAFAZA EDİLMELİ, IŞIK ALMAMALI

Zeytinyağının koku emen özelliği olduğundan plastik kaplarda, ışık alan ve sıcak ortamlarda muhafaza edilmemesi gerektiğini, kanserojen sınıfında olan plastiğin sıcak ortamlarda çözünürlüğünün arttığını kaydeden Karanfiloğlu, zeytinyağının cam veya paslanmaz çelikte ve mümkün mertebe havası alınmış şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini ifade etti. 

ZEYTİNYAĞI DENETİMLERİ

 

Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Cem Karaca, tağşişli/hileli (içine yabancı yağ karıştırılmış) ürünler için denetimlerin sürdürüldüğünü, yağların sınıflandırılması konusunda mevzuatın bulunmadığını zeytinyağı ile ilgili yasanın 1963’te hayata geçirildiğini söyledi.

Ticaret Dairesi Müdürü Alpay Çelebi ise tağşişli/hileli yağlar için ilgili şirkete kesilen cezanın asgari ücretin yüzde 25’i olduğunu belirtti ve ilgili yasa olan Mal ve Hizmetler Yasasında düzenleme çalışmalarının bulunduğunu kaydetti.


YERLİ ZEYTİNDE TALEP KAŞILANAMIYOR

Yetkililer, Tarımsal Araştırma Enstitüsüne bağlı çiftliklerde yaban zeytine aşılanmış Kıbrıs Zeytini fidelerinin satışının da yapıldığını, 3 yılda 5 bin fidan üretildiğini, talebi karşılayamayacak durumda olduklarını belirtti.

(ID/FG) FOTOĞRAFLI

Haber: İbrahim Diran