CTP Milletvekili Erkut Şahali, sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak,Cumhurbaşkanlığı seçimi 11 Ekim’e ertelenmeseydi, KKTC halkı bugün ülkenin yeni Cumhurbaşkanı’nı belirlemek üzere sandık başında olacaktı dedi.
Şahali; "Kovid19 belasından muzdarip olmasaydık, bugün yine sandıklar kurulmuş ve gelecek beş yılın cumhurbaşkanını seçmek için oy veriyor olacaktık,doğrusu yanlışı bir yana, meclis kararıyla bu beş yıllık süre şimdilik 11 Ekim'e uzadı. Anayasa, görev süresini beş yılla sınırlandırdığı için, bir yerde "zaman donduruldu". Yani, bugün ve önümüzdeki günler, cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından hep "26 Nisan 2020" olacak.Ta ki sandıklar kuruluncaya ve oylar sayılıncaya kadar..."dedi.
"Ülkede bugün, bir dönem sona erdi!" demiştim beş yıl önce.
2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanmasından bir kaç dakika sonra...
Bugün de bir dönem sona erdi.
O gün belirlenen beş yıllık takvim bugün bitti.
#covid19 belasından muzdarip olmasaydık, bugün yine sandıklar kurulmuş ve gelecek beş yılın cumhurbaşkanını seçmek için oy veriyor olacaktık.
Doğrusu yanlışı bir yana, meclis kararıyla bu beş yıllık süre şimdilik 11 Ekim'e uzadı.
Anayasa, görev süresini beş yılla sınırlandırdığı için, bir yerde "zaman donduruldu".
Yani, bugün ve önümüzdeki günler, cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından hep "26 Nisan 2020" olacak.
Ta ki sandıklar kuruluncaya ve oylar sayılıncaya kadar...
2015 seçim sonucunu, barış için, Birleşik Federal Kıbrıs için "ardına kadar açık bir fırsat penceresi" olarak görmüş, "yapıcı ve yaratıcı müzakere ile" sonuca gidileceğini ummuş, çok mutlu olmuştum.
Oysa, o gün açılan pencere bugün sıkı sıkıya kapandı maalesef.
Kıbrıs Türk Halkı, dünyadan o günkünden daha uzakta, daha izole bugün.
Gözü bize dönük olanlar, bugün unutmaya yüz tuttu.
Biz onlara kendimizi neredeyse hiç hatırlatmadık, onlar da çok hevesli olmadı hatırlamaya...
Beş yıl önce partimle, partililerimle ve tüm yurttaşlarımla bir kez daha gurur duymuştum, hala duyuyorum.
Kendi adayımız ikinci turda yoktu ama barışa sevdalı, barışı federal çözümde gören bir aday vardı ve oyumuz onundu.
"Yapacağız" deyip yapmıştık.
Daha önce de, sonrasında da, hep yaptığımız gibi, söz verip tutmuş, oyumuzla dayanışmaya ve barışa her şeyden çok değer verip bağlı olduğumuzu yeniden kanıtlamıştık.
Bugün, Cumhurbaşkanı’nın görev süresi bitti fakat seçime daha var ve bugün sırtımızdaki yük çok daha ağır.
Tüm dünyada ve bizde, nasıl baş edileceği tam da bilinmeyen bir düşman ve yarattığı ekonomik yıkım var.
Bunun da altından kalkarız elbet. Ama öyle, ama böyle, mutlaka kalkarız.
Aslolan, ayaklandığımızda nereden geldiğimizi unutmadan, nereye gitmemiz gerektiğinden emin olmaktır.
Umutlarımızdan, düş kırıklıklarımızdan, "keşke" ve "iyi ki" dediklerimizden beslenip yolumuza devam edeceğiz.
Yeni bir dünya kurulacak, ve biz de orada olacağız.
Günlerdir dünyayı evlerimize sığdırdık, sırada evimizi dünyaya açmak var.
Olacak, mutlaka olacak...
