Arabahmet Kültür Evi iki etkinliğe aynı anda ev sahipliği yaptı.

Şair Feyzan Korur’un ‘Rüzgar Üstü’ öykü kitabı ile ‘Şiire Dökülsün Sözler’ adlı şiir kitabının tanıtımını gerçekleştiği etkinlikte ayrıca Sağlık Bakanlığı organ bağışı bilgilendirme standı kurarak gönüllülerden organ bağışı için müracaat kabul edildi.

Korur, “Sağlık Bakanlığı’yla iletişime geçerek, tanıtım gününde toplumsal mesaj vermek adına organ bağışıyla ilgili ne yapabileceğimizi konuştuk. Organ bağışı önemli bir konu her bireyin bu konuda hassas olması gerek. Gönüllü olacaklara şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.

Organ Doku Bağış Yasası altında kurulan Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Varoğlu da kitap etkinliği çerçevesinde ayrıca organ bağışlamak isteyenlerin müracaatlarının alınacağını belirtti.

Geçen yasa sonrasında bugüne kadar yaklaşık 300 civarında organ bağışında bulunulduğunu ve bunun artmasını temenni ettiklerini belirten Varoğlu 18 yaş üzeri kronik hastalığı bulunmayan herkesin bağışçı olabileceğine dikkat çekti.

Diyaliz ve Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği sözcüsü Feriha Tel de doku ve organ nakli yasasından sonra ilk olarak böbrek nakli yapıldığını ve 2 yıldan beridir kadavralardan başarılı şekilde organ nakli yapıldığını aktardı.

“Organ bağışı çok büyük önem taşıyor” diyen Tel, organlarınızı toprağa değil hayata bağışlayın mesajı verdi.

Zeytin Ağacı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Rabia Özcömert de derneklerinin destek verdiği iki kız çocuğu annesinin karaciğer nakli beklediğine işaret ederek organ bağışının önemine değindi.

Tanıtım ve organ bağışında bulunmak isteyenler standlardaki forumları doldurarak organ bağışçısı olmak için müracaatta bulundu.
İlkay Adalı da organlarını bağışlamak istediğini belirterek, “toprağa giderken birilerine hayat vermek bizi mutlu edecek” dedi.

Şair Feyzan Korur da kendi standında Rüzgar Üstü’ öykü kitabının ve ‘Şiire Dökülsün Sözler’ adlı şiir kitaplarının tanıtımını yaptı.
Korur, ilk öykü kitabı olan ‘Rüzgar Üstü’ eseriyle ilgili bilgiler verdi. Korur, kitabında Kıbrıs’taki savaş yıllarına tanıklık eden iki genç kadının yaşadıklarını anlatıyor.

Kitabın ana kahramanlarından birisi de Prof. Dr. Ulvi Keser’in annesi. Keser de tanıtım etkinliğine katılarak duygularını ifade etti.