“Evim, Işık Kitabevi ve burada mutluyum” diyen Işık Kitabevi sahibi Nahide Merlen, tam 35 yıldır kitapların arasına yaşıyor; adıyla özdeşleşen kitap fuarını ise bu yıl 31’inci kez düzenliyor. 

“Kitaplarda güzel bir dünya var, çocukları bu dünyayla tanıştırmak lazım” diyerek kitap okuma alışkanlığının yaygınlaştırılmasına dair görüşlerini ifade eden Merlen, Işık Kitabevi 31. Kitap Fuarı’nın yer aldığı Lefkoşa Kızılbaş Kilisesi’nde, kitaplar arasında TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

Binlerce kitabı okurlarla buluşturan Işık Kitabevi Kitap Fuarı, tam 31 yıldır başkent Lefkoşa’da düzenleniyor. Her yıl bir ana temayla düzenlenen fuar boyunca, her gece panellerde bir araya gelen akademisyenler, yazarlar, şairler, gazeteciler, politikacılar ve diğer toplum kesimleri, entelektüel tartışma ortamında ülke ve dünya sorunlarını irdeliyor, çözüm önerileri sunuyor.

Ağustos sonu ve eylül ayının ilk haftası, Işık Kitabevi için ayrı bir heyecanla geçiyor. Fuar organizasyonu için özveriyle yoğun bir tempoda çalışan kitabevi personeli ve dostları, her yıl daha çok insanın kitaplarla buluşmasını sağlayarak mutlu oluyor.

Bu yıl, 27 Ağustos’ta başlayan fuar, 7 Eylül Cuma akşamına kadar sürecek.

EVDEN DAHA ÇOK KİTABEVİ

Evine, ailesine ayırdığı zamandan daha fazlasını kitaplara ayırdığını söyleyen Işık Kitabevi sahibi Nahide Merlen, Ankara Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesi’nden ziraat yüksek mühendisi olarak mezun olmuş ancak mezun olduğu dalda iş bulamayınca çeşitli işlerde çalışmış.

1976’da gittiği Ankara’daki öğrencilik yıllarının çok güzel geçtiğini ancak mezun olup gelince çaldığı hiçbir kapıdan olumlu yanıt alamadığını anlatan Merlen, sol dünya görüşü taşıyan bir kişi olarak kimseye yaltaklanmadığını, torpille işe girenlerden olmadığını, hiçbir siyasi partiye de üye olmadığını ifade etti.

Ziraat mühendisi olarak iş bulamayınca çikolata fabrikasında, süpermarketlerde, süt fabrikasında işçi olarak çalıştığını ancak her zaman bir kitabevi kurma hayalleri olduğunu kaydeden Merlen, İzmir’de bir kitabevinde çalışan eşinin kendisine “Sen üzülme, düğün parasıyla kitabevi açarız” dediğini anımsattı.

“KİTAP EVİMİ YAŞATMAK İÇİN HEP KOŞTUM”

1983’te faaliyete geçen Işık Kitabevi’nin sahibi Nahide Merlen ilk yıllarda askerdeki eşinin maaşı da dahil kazandığı tüm parayı yeni kitaplar almaya harcadığını, kitabevi büyüdükçe sorunların da büyüdüğünü ama burayı yaşatmak için hep koştuğunu anlattı.

Merlen, 1986’da dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmail Bozkurt’un Türkiye’deki Can Yayınları’yla iş birliğiyle AKM’de bir kitap fuarı düzenlediğinde “Neden bu fuarı Türkiye’deki yayıncılar yapsın, bunu bizlerin yapması lazım” diyerek başladığı kitap fuarında 31’inci yılına ulaştı.

1987’de başlayan Işık Kitap Fuarı, önceleri Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği lokalinde yer aldı. 

Merlen, “O dönemde odanın çok aydın bir tavrı vardı. Toplumsal olaylarda ses veren bir örgütlenmeydi, mekanlarını bize açtılar, kitapları masalarda sergilediğimizde orası kocaman bir kitabevi görünümü almıştı” diye anlattı.

Nahide Merlen, şair Kemal Özer’in özel konuğu olduğu ilk fuarla kitapları daha çok kitlelere ulaştırmayı amaçladıklarını ve yıllar içinde bu amaçlarına daha çok ulaştıklarını söyledi.

“Sadece entelektüel kesime değil, kitap okuyan 5 yaşından 70 yaşına herkese hitap ediyoruz” diyen Nahide Merlen, teknolojinin kitaplara ve okuma alışkanlığına olumsuz etkileri konusundaki soru üzerine şunları ifade etti:

“KİTAP YOK OLMAZ”

“Bu, gelecekte nereye gider ben de bilmiyorum. Kitabın yok olacağını düşünmüyorum. Evet, teknoloji gelişiyor ama insan yine de kendine, üretime döner. Kitap illa ki duracak. İlk çıktığında tabletten, e-booktan okuyanların da kitaba döndüğünü görüyorum çünkü onlar göz yorucu ve kitabın kokusu yok, çok sanal... Daha doğal bir ortamda, dokunarak okumayı tercih ediyor okurlarımız…”

102 KİTAP YAYIMLANDI

 

Işık Kitabevi’nin yılda 2-3 civarında olmak üzere , bugüne kadar Kıbrıs’a dair 102 kitap yayımladığını belirten Merlen, satışa sundukları kitap çeşidinin ise 14 bin civarında olduğunu söyledi.


Merlen, kitap basmanın zorluklarına değinirken, bir kitabın maliyetinin karşılanması için en az 300 kitap satmak gerektiğini ancak ülkede 300 kitap satmanın zor olduğunu belirtti. Merlen, eskiden bin adet basılan kitapların şimdilerde 700’lere, 500’lere düştüğünü çünkü kitapların depoda kaldığını belirtti.

Işık Kitabevi’nde daha çok Kıbrıs’la ilgili kitapların sattığını ancak son zamanlarda bunlarla ilgili doyuma ulaşıldığını kaydeden Merlen, Türkiye ve dünyadan popüler yazarların kitaplarının yanı sıra Türkiye’deki medyatik kişilerin kendi deneyimlerini yazdığı kitapların da talep edildiğini anlattı.

“KİTAPTAKİ KDV YÜZDE 5’TEN 1’E DÜŞSÜN…”

“Sattığımız kitapları biz değil okurlar belirliyor ve talep üzerine de kitaplar getirtiyoruz” diyen Işık Kitabevi sahibi Merlen, yurt dışından kitap getirme sürecinin zor olduğunu, yüzde 5 olan KDV’nin de yüzde 1’e indirilmesini istediğini ifade etti.

“KİTAPLARDA GÜZEL BİR DÜNYA VAR, ÇOCUKLARLA TANIŞTIRMAK LAZIM”

Kitaplarla dolu bir dünyası olan Nahide Merlen’in, çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırılması konusundaki görüşünü de sorduk. Öğretmenlerin öğrencilerine örnek olması gerektiğini ancak zorlamaya başvurulmaması gerektiğini belirten Merlen, özetle şunları söyledi:

“Kitapların içinde gerçekten güzel bir dünya var ama çocukları o kitapla, o dünyayla, oradaki serüvenlerle tanıştırmak lazım. Her çocuğun seveceği bir kitap türü mutlaka vardır ve kitaplar çocukları mutlaka araştırmaya yöneltir. Aileler ‘benim çocuğum okumaz’ dememeli hiçbir zaman. Her çocuğun okuyabileceği şeyler vardır. Eğer okumuyorsa da eminim o çocuğun farklı becerileri vardır, onu keşfedip geliştirmek lazım. Yine de illa ki herkes okusun demiyorum.”

“Romanları seviyorum, onlarsız olmaz” diyen Merlen, son zamanlarda araştırma-inceleme türü kitaplardan çok romanları okumayı tercih ettiğini ancak bir kitabevi sahibi olarak tüm kitaplara göz attığını söyledi.

Fuarı para kazanmak için değil, kitabı sevdirmek için düzenlediklerini kaydeden Merlen, kitabevi çalıştırmanın da özverili bir çalışma gerektirdiğini, “Evime, aileme buraya baktığım kadar bakmıyorum. Evim, kitabevimdir ve burada mutluyum. Kitabevim, yaşamımın bir parçası. Sevdiğim işi yapıyorum. Yeni insanlar, insanların içindeki güzellikleri, farklı yanları tanıyorum. Doğa gibi insan da çok geniş. Bunları bilmek de özel bir şey…” ifadelerini kullandı.