Türkiye’de alkollü içki sektörüne yön veren Mey|Diageo, geniş ürün portföyünde yer alan Yeni Rakı markaları ve her biri yüzde 100 yaş üzüm rakısı olan Tekirdağ Rakısı markaları için, geçtiğimiz günlerde Gönyeli’de Ömerli Meyhane’de ‘‘Rakı Tadım Gecesi’’ düzenledi. Alkollü içki uzmanı Mehmet Başkaya’nın tadına doyulmaz sohbetiyle başlayan gecede katılımcılar, zengin rakı çeşitlerini deneme fırsatını yakalarken rakı tadım tekniklerini de uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buldu.
Rakı kültürünün inceliklerinin yanı sıra rakıların özelliklerine ilişkin değerli bilgilerin de paylaşıldığı gecede çok merak edilen göbek rakısı ve şekersiz rakı hakkında da bilgi verildi.
“Şekersiz rakı diye bir kavram yok”
Sunumu sırasında, rakı üretimi (distilasyonu) sırasında imbiklere şeker ilavesi mevcut olmadığı ve rakı üretimi tamamlandıktan sonra 30 gün dinlendirilme öncesinde tebliğde belirtildiği üzere rakının litresine maksimum 10g rafine beyaz şeker ilavesi yapılabildiğini söyleyen Başkaya, rakıya katılacak şekerin mutlaka rafine beyaz şeker olması gerektiğini belirterek piyasadaki rakılardaki şeker miktarının 0 ile 6 gram/litre civarında olduğunu, sulandırılıp içildiği için bu miktarın daha da azalmakta olduğunu vurguladı. Rakıdaki kalorinin %99’undan fazlasının alkolden geldiği, çok küçük bir kısmının ise şekerden geldiği için rakıdaki şeker miktarı kaydadeğer bir miktar değildir. Şeker katılma sebebi ise rakının gelenekselliğini devam ettirilmesidir.
Rakı distilasyonunda baş ürün, orta ürün, son ürün gibi fraksiyonlar bulunduğu ve rakı distilasyonunun orta ürün kısmı, su ve şeker ilavesinden ve 30 gün dinlendikten sonra rakı olarak adlandırıldığı ifade edildi. Rakı distilasyonunun orta ürün kısmının, distilasyonun göbek kısmı olarak bilindiği ve tüm rakıların orta üründen yani distilasyonun göbek kısmından elde edildiği, ayrıca orta ürün oranı ne kadar küçük olur ise rakının o kadar çok göbek rakısı özelliğini taşıdığı belirtildi.
Rakı içmenin bir gelenek ve kültürümüzün parçası olduğunu vurgulayan Mehmet Başkaya’nın yönetimindeki tadım etkinliği, medya ve iş dünyasının katılımıyla gerçekleşti. Mehmet Başkaya, geceye özel sunumunda, Ömerli Meyhane’nin lezzetli yemeklerinin uyum içinde olduğu Yeni Rakı ve Tekirdağ Rakısı markaları hakkında bilgiler vermenin yanı sıra, rakının Anadolu’daki 500 yıl öncesine dayanan öyküsü ile rakı üretim aşamalarını da anlattı.
Konuklar, geceye Türk mutfağının farklı meze ve ana yemekleriyle ideal dengeyi yakalayan, 500 yıllık rakı kültürünün temsilcisi ‘‘Yeni Rakı’’ ile başladı. Tadım etkinliğine, Yeni Rakı, Yeni Rakı Yeni Seri ve Yeni Rakı Ala’nın özgün lezzetlerinin karışımı, Mehmet Başkaya’nın da yaratıcı ustalarından biri olduğu ‘‘Yeni Rakı Ustaların Karışımı’’ ile devam edildi. Yılın ilk hasat anasonundan üretilen, özellikle soğuk ve otlu mezelerle mükemmel uyumu ve damakta kalan zengin aroma nedeniyle tercih edilen yumuşak ve taze içimli Yeni Rakı Yeni Seri’nin ardından, hem soğuk mezelerle, hem de ana yemeklerle tüketilebilen, dengeli anason kokusuna ve kolay içime sahip uluslararası ödüllü, yüzde 100 yaş üzüm rakısı olan Tekirdağ Rakısı tadıldı.
Yöresel üzümlerle zenginleştirilmiş, yumuşak içimli ve aromatik tadıyla zeytinyağlı mezelere eşlik edebileceği gibi yemek öncesinde aperatif olarak da tüketilebilen Tekirdağ Rakısı Trakya Serisi’nin tadımını, yüzde 100 kuru üzümden üretilen tek rakı olan, üç kez distile edilmiş, özel meşe fıçılarda olgunlaştırılmış, sek içime uygun ve özellikle baharatlı ara sıcaklar ve kırmızı et ağırlıklı yemeklerle ideal uyumu yakalayan Yeni Rakı Âlâ takip etti.
Rakı hakkında merak edilen konuların da detaylandırıldığı gecede konuklar son olarak özel meşe fıçılarda dinlendirilmeyle elde edilen zengin tat ve altın renge sahip, zengin içerikli ana yemeklerle uyum sağlayacağı gibi, tatlılarla da sek olarak dijestif şeklinde tüketilebilen, yumuşak içimli, yüzde 100 yaş üzüm rakısı Tekirdağ Rakısı Altın Seri ile geceyi keyifli bir şekilde noktaladı.
