Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, ülkede tütünle mücadele çalışmalarının siyasi iradenin, kamu otoritesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, eğitim kurumlarının ve medyanın iş birliğinde büyük bir kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

Özlem Gürkut, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü nedeniyle yayımladığı bildiride, siyasi iradenin, istikrarlı bir biçimde ve cesaretle tütünle mücadele çalışmalarını üstlenmesi gerektiğine işaret etti. 

Gürkut, 31 Mayıs’ın tüm dünyada olduğu gibi ülkede de “Dünya Tütünsüz Günü” olarak kutlandığını belirterek, bu günde Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin yanı sıra, Sağlık Bakanlığı,  sivil toplum kuruluşları ve paydaş kurumlar tarafından yapılan faaliyetlerle tütün ürünlerinin zararlarına dikkat çekilerek, bırakmak isteyenlerin teşvik edildiğini söyledi.  

“SOLUNUM YOLLARINDA VE AKCİĞERLERDE ÇEŞİTLİ HASTALIKLARA SEBEP OLUYOR”

Tütün dumanın, hem ısısı, hem de içinde bulunan çok sayıdaki kimyasal maddeler nedeniyle solunum yollarının koruyucu mekanizmaları üzerinde olumsuz etkiler oluşturmasıyla, solunum yollarında ve akciğerlerde çeşitli hastalıklara sebep olduğuna işaret eden Gürkut, “Bu hastalıklar arasında; akciğer kanseri, kronik bronşit, astım, çeşitli enfeksiyonlar ve alerjik rahatsızlıklar yer almaktadır. Yapılan çalışmalar, tütün kullananlarda bu hastalıkların daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Yine tütün kullanımı ile kalp ve damar hastalıkları, diyabet, diş eti hastalıkları, mide ve barsak hastalıkları, üreme sağlığı bozuklukları, işitime kaybı, katarakt ve görme siniri bozuklukları gibi birçok başka sağlık sorunu da artmaktadır” dedi.  

“DÜNYADA HER YIL 7 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP”

Küresel tütün salgınının, önlenebilir hastalık ve ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer aldığına ve dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep olduğuna vurgu yapan Gürkut, şöyle devam etti:

“Sigara dumanında 5300’den fazla kimyasal madde mevcuttur. Bu kimyasal maddelerden bugüne kadar 70’den fazlası, kanser yapıcı etkiye sahip maddeler olarak tanımlanmıştır. Yapılan incelemelere göre, dünyada her yıl 1.8 milyon kişinin akciğer kanseri tanısı aldığı ve 1.6 milyonun da hastalığa bağlı hayatını kaybettiği belirlenmiştir.

Bilimsel çalışmalar günde 1-20 sigara içen erkeklerin tüm ölüm nedenlerinden ölme riskinin 2.22 kat, günde 20’den fazla içenlerin ise 2.43 kat arttığını ortaya koymuştur. Ayni oranlar kadınlar için ise 1.6 ve 2.1 olarak saptanmıştır.

Tüm bu riskler göz önünde bulundurulduğunda tütünle mücadelede sağlanacak başarının bağımlılıktan uzak, sağlıklı nesillerin yetişmesine büyük katkıda bulunulacağı açıktır.”

Tütün kullanımından vazgeçilmesinin, kanserler gibi pek çok kronik hastalık, kalp damar hastalıkları ve bunlara bağlı sağlık ve yaşam kayıpları da önleyeceğine işaret eden Gürkut, “Ayrıca bu kronik hastalıklara yönelik sağlık harcamalarının ve iş gücü kayıplarının azalması ile ülke ekonomisine de katkı sağlanacaktır” dedi.  

Ülkede tütünle mücadele çalışmalarının siyasi iradenin, kamu otoritesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, eğitim kurumlarının ve medyanın iş birliğinde büyük bir kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Özlem Gürkut, siyasi iradenin, istikrarlı bir biçimde ve cesaretle tütünle mücadele çalışmalarını üstlenmesi gerektiğine işaret etti.  

Çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun tamamının tütün dumanına pasif maruziyetten korunmasının başlıca amaç olması gerektiğini vurgulayan Gürkut, şöyle devam etti:

“SAĞLIK BAKANLIĞI OLMAK ÜZERE TÜM YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDERİZ”

“Sigara ve tütün kullanmasa bile dumanına maruz kalma anlamına gelen pasif maruziyet; pasif içicilik veya ikinci el içicilik de kanıtlanmış riskler içermektedir. İkinci el sigara dumanına maruziyet lösemi, lenfoma, santral sinir sistemi tümörleri, karaciğer kanserleri gibi hastalıklara sebep olmakta ve ayrıca akciğer kanseri riskinin de artmasına yol açmaktadır.

Diğer yandan yürütülmesi gereken koruma ve önleme çalışmalarından başka tütün ürünü kullanan bireylerin bırakması için teşvik edilmeleri ve sigara bırakma destek ekipleri ve poliklinikleri aracılığı ile bu kişilere etkin bir şekilde destek sağlanmalıdır. 

Ayrıca toplumu tütün ürünlerinin zararlarına dair bilgilendirmek için de düzenli çalışmalar yapılmalıdır. Toplumu bilinçlendirmek, toplum sağlığını korumak, bağımlılıklardan uzak sağlıklı nesiller yetiştirmek amacımız olmalı ve bu amaçla düzenli ve sürekli çalışmalar sürdürmeliyiz.

Eğer tütün kullanıyorsanız 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Gününü fırsat olarak değerlendirerek siz de bir adım atabilir tütün bağımlılığından kurtulabilirsiniz.

Hekimlerden bu amaçla yardım alabileceğinizi unutmayınız. Dumansız bir Ada ve sağlıklı bir toplum yaratmak için tütün ile mücadelemizin kararlılıkla sürdürülmesi elzemdir.

Toplumun tütün dumanına pasif maruziyetini önlemek ve temiz hava soluma hakkını korumak amacıyla Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası 2008 yılından beri yürürlüktedir. Uygulama ve denetiminde yaşanan sorunlar nedeni ile amacına hizmet etmekten uzak kalmasına rağmen ihtiyaç duyulan düzenlemeler bir türlü yapılmamıştır. Zararları bilimsel olarak gösterilen yeni nesil tütün ürünlerinin de denetiminin yapılabilmesi amacı ile de gerekli düzenlemeler yapılmamıştır. Yasanın günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi amacıyla gerekli tadilatın yapılması, uygulanması ve denetlenmesi için başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ederiz.”