Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, kalbin yaz ve kış ayarı olduğunu belirterek, “Soğuklarda kalp, daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Ancak kalp problemi olanlarda bu hayati organ, yeteri kadar dolaşım sağlayamayınca sorunlar çıkmaktadır.” dedi.

Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ideal kalp ritminin dakikada 60-80 olduğunu, eforla birlikte nabzın hızlandığını dile getirerek, kalp hastalarının soğuğa duyarlı olduğunu belirtti.

Kalp ve damar sisteminin soğuk havaya çok farklı bir reaksiyon verebileceğini ifade eden Sönmez, “Kalbin yaz ve kış ayarı var. Yazın güneşten korunma, susuz kalmama gibi uyarıların yanında, kışın da dikkat edilmesi gereken konular var. Kalp, soğuk havada hastalığı olmayan bir kişide atım hızını ve kan dolaşımını hızlandırarak, vücudun sıcaklığını korumaya çalışmaktadır.” diye konuştu.

Soğuklarda kalbin, daha fazla çalışmak zorunda kaldığını vurgulayan Sönmez, “Ancak kalp problemi olanlarda bu hayati organ, yeteri kadar dolaşım sağlayamayınca sorunlar çıkmaktadır.” dedi.

Prof. Dr. Sönmez, ani mevsim değişikliklerinde en riskli grubun kalp hastaları olduğuna dikkat çekerek, soğuk kış aylarında kalp krizi riskinin arttığını söyledi.

Kalp hastalarının direkt olarak soğuğa maruz kalmamaları ve dışarıda vakit geçirirken kendileri için koruyucu önlemler almaları gerektiğini dile getiren Sönmez, “Kışın özellikle yaşlılarda ve kalp hastalarında akciğer enfeksiyonlarında artış görülmektedir. Soğuğa maruz kalan kalp hastalarında önemsiz görünen bir gribal enfeksiyon bile kalbi ve akciğerleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden kronik kalp hastaları soğuktan kaçınmalı ve korunmadan dışarıda fazla zaman geçirmemelidir.” diye konuştu.

Kalp hastalarının yaz ayı başlangıcında olduğu gibi soğuk havalar başlamadan önce de doktorlarına gitmesi gerektiğinin altını çizen Sönmez, bu hastaların ilaç dozlarını yeniden gözden geçirmeleri ve tüm kalp tetkiklerini yaptırmaları gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Sönmez, koroner kalp hastalarının direkt olarak soğuğa maruz kalmaları halinde göğüs ağrısı yaşayabildiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bu nedenle kalp hastalarının rüzgarı göğüs bölgelerinden almamaları gerekir. Soğuklarda göğüs ve boğaz bölgesini koruyacak şekilde atkı, fular kullanmaları gerekir. Havayı burunlarından almalılar, mümkünse bir atkı ile ısıtarak havayı içine almalılar. Dışarı çıkarken ağız ve burun atkı ile kapatılmalı ve hava ısıtarak içlerine alınmalıdır. Bu durum onları üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruyacaktır. Zira üst solunum yolu enfeksiyonları kalp hastaları için olumsuz etkiler yapacaktır.”

Soğuk algınlığı veya grip virüsünün özellikle kalp problemi olanları etkilediğini ifade eden Sönmez, “Soğuk havalarda vücut ısı dengesini ayarlayabilmek için çabalarken, kan basıncında ani yükselmeler olabilir. Kalp hastaları bu nedenle soğukta göğüslerini koruduğu gibi başlarına mutlaka bere takmalı, kulaklarından soğuk havanın girmesini önlemelilerdir.” diye konuştu.

Prof. Dr. Bingür Sönmez, kış beslenmelerinin yaz aylarına göre daha yağlı ve karbonhidratlı olması nedeniyle kalp yönünden sakıncalı olabileceğini ifade ederek, dengeli beslenmeye dikkat edilmesi uyarısında da bulundu.
(AA)