Minimal İnvaziv Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, prostat kanserinde Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) yöntemlerinin kullanılmasıyla ölümcül kanserlerin tanısının konulduğunu belirterek "Ultrasonografi ve MR görüntülerini birleştiren bazı yazılımlarla hedefe yönelik biyopsiler almaya başladık. Prostatın içerisindeki kanseri bu yöntemlerle görüp tanımladıktan ve haritalandırdıktan sonra prostatın tamamını alıyor ve kanser noktasını yok ediyoruz." dedi.

Antalya'da düzenlenen 5. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi kapsamındaki basın toplantısında, ürolojik kanserler konusundaki tedavi yöntemleri ve yeni gelişmeler hakkında bilgi verildi.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Bilen, ürolojik cerrahide teknolojinin gelişmesiyle kullanılan lazer ve robotik cerrahi gibi tekniklerin hastaların iyileşme sürelerini hızlandırdığını ve ağrılarını en aza indirerek günlük hayatlarına daha çabuk dönmelerini kolaylaştırdığını söyledi.
Minimal invaziv cerrahi aletlerinin gelişmesiyle kansere de bakış açışının değiştiğinin önemine değinen Bilen, "Cerrahi planları kanser gelişmiş organı yok etmek yerine kanser noktasını tedavi etmeye ve kanser gelişen organı korumaya yöneldi. Organ sabıkalı olabilir, DNA hasarı olabilir ama o dokuyu koruma prensipleri elimizdeki yüksek teknolojik aletler sayesinde gelişti. Bu konudaki en önemli gelişmeyi ise prostat kanserinde yaşıyoruz." diye konuştu.
10 ERKEĞİN 2’Sİ PROSTATA YAKALANIYOR
Prof. Dr. Bilen, prostatın görüntüleme yöntemleriyle içinde kanser olup olmadığının anlaşılamadığı tek organ olduğuna dikkati çekerek bu yüzden yıllar içerisinde çok sayıda erkek hastanın hayatını kaybettiğini vurguladı.
Prostat kanserinde yeni gelişen MR teknolojisi ve görüntüleme yöntemlerinde son derece ölümcül kanserlerin tanısının konulmaya başladığını aktaran Bilen, şöyle devam etti:
"Ultrasonografi ve MR görüntülerini birleştiren bazı yazılımlarla hedefe yönelik biyopsiler almaya başladık. Prostatın içerisindeki kanseri bu yöntemlerle görüp tanımladıktan ve haritalandırdıktan sonra prostatın tamamını alıyor ve kanser noktasını yok ediyoruz. Kongremizde de bu tedaviler üzerine odaklandık. Bu tedaviler erkeklerin en büyük korkusu olan prostat kanseri ameliyatından sonra idrar kaçırma ya da erkeklik kaybı gibi yan etkileri en aza indiren tedavilerdir. Bu tür tedavilerin sonuçları son 15 yıldır ülkemizde de kullanılmaya başlandı."
Prostatın üreme organının bir parçası olduğunu ifade eden Bilen, şunları söyledi:
"Prostat üreme için gereklidir. Her erkeğin prostatı yaşın ilerlemesiyle birlikte de büyür. Prostatın büyümesi hastalık anlamında değildir. Prostat kanseri bundan tamamen farklıdır. Prostat kanserinin belirgin bir bulgusu yoktur. Bu durum taramalarla ortaya çıkabilir. İyi huylu prostat hastalığı, hastaların şikayetleri olan bir hastalıktır. Sık idrara çıkma, idrarda yanma, altına kaçırma gibi durumlarla kendini belli eder. İyi huylu prostat her erkeğin yaşamını etkiler yani 10 erkeğin 2'sinin yaşam süreci içinde iyi huylu prostat hastalığı sıkıntısı olabilir. İlaç tedavisi alanların sadece yüzde 10'luk bir kesiminin ameliyata ihtiyacı olur. "