Hem değişken havaların hem de hastalıkların hakim olduğu sonbaharda beslenmenin önemli adımlarını Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Erhan anlattı.

Sonbahar bir sıcak bir soğuk havasıyla, dökülen yapraklarıyla hem doğa hem insan için bir geçiş mevsimi. İnsan vücudunun yazdan kışa geçerken hazırlandığı sonbahar aylarında yapılması gereken en önemli şey, hiç kuşkusuz öncelikle beslenme düzeninde değişikliğe gitmek olmalı. Ayrıca özellikle ani hava değişimleri ve kapalı ortamlarda daha fazla bulunulması nedeniyle sonbahar, gribin ve nezlenin de çok sık görüldüğü bir mevsim. İşte bu önemli faktörlerden dolayı sonbaharda yeterli ve dengeli beslenmek çok önemli. Hastalıklara yol açan virüslere karşı vücut direncimizi artırmanın basit ama etkili önlemlerinin başında ise balık ve meyve, sebze tüketim alışkanlığı geliyor. Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Erhan vücut direncini artırmak için sonbaharda dikkat etmeniz gereken beslenme alışkanlıklarını anlattı, önemli önerilerde bulundu.

1. Tabağınızı 4 eşit parçaya bölün
Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizde tabağınızı hayali olarak 4 eşit parçaya bölün. Tabağınızda mutlaka et, tavuk, balık, hindi, yumurta gibi protein içeren bir bölüm, esmer ekmek veya bulgur gibi tahıl içeren bir bölüm (porsiyon kontrolü yapılarak), sebzeler ve süt, yoğurt, ayran üçlüsü gibi bir süt grubu bulunsun. Bu 4 grubun (protein, tahıl, sebze, süt grubu) her birine her öğünde yer verdiğiniz takdirde günlük beslenmenizde bir denge sağlamış ve gün içinde vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini karşılamış olursunuz.

2. Farklı renklerde beslenin
Gün içinde farklı renkte sebze ve meyveler tüketmeye çalışın. Çünkü ne kadar çeşitli renk o kadar çeşitli besin öğesi, vitamin, mineral demek. Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Erhan salgın halinde yayılan hastalıklarla başa çıkmak için vücudunuzun sürekli bir savaş halinde olduğunu vurgulayarak, “Tükettiğiniz sebze, meyvelerle aldığınız antioksidan vitamin, mineraller bu savaşta kendiniz için yapabileceğiniz en büyük katkıdır. Ne kadar farklı vitamin, mineral alırsanız bağışıklığınız o kadar güçlenir ve hastalıklara karşı o kadar dirayetli olursunuz” diyor.

3. Kızartmalardan uzak durun
Kilo artışlarını önlenmek ve sağlıklı bir yaşam için sağlıklı pişirme tekniklerini kullanın. Vücut için fayda sağlamayan kızartmalar, fazladan yağ tüketmeye ve yanmış yağların vücuda alınıp kanserojen etki göstermesine sebebiyet verebiliyor. Kızartmalar yerine fırın, ızgara ve haşlama yöntemlerini tercih edin.

4. Bu besinlerle seratonin takviyesi alın
Kararan hava yüzünden kendinizi mutsuz hissediyorsanız muz, antep fıstığı, ceviz, fındık ve badem tüketin. Bunlar dolaylı olarak seratonin seviyenizi arttırıp mutlu hissetmenizi sağlayacak besinlerdir. Miktarına dikkat ederek ara öğünlerde tercih edebilirsiniz.

5. Bol bol su için
İnsan bedeni sürekli farklı tepkimelerin/reaksiyonların gerçekleştiği bir organizma ve her reaksiyon için en temel ihtiyaç ise su. Bedenimizin normal işleyişini devam ettirmek, sağlıklı olma halinin sonbaharda da devam etmesini sağlamak için gün içinde ortalama 2,5 – 3 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin. “Benim hiç su içme alışkanlığım yok” diyenlerdenseniz, acilen alışkanlık edinmek için bir yol bulmalısınız. İsterseniz bunun için çeşitli hatırlatıcı uygulamalar kullanın, isterseniz güzel bir su şişesi alın. Ne yaparsanız yapın, bu alışkanlığı mutlaka edinin.

6. C vitamini
C vitamini vücudun mikroplara karşı savaşında koruyucu etkisi olan antioksidanlardan biri. C vitamini tüketiminizi ne kadar arttırırsanız bu dönem yayılan salgınlardan korunma şansınız da bir o kadar artar. Turunçgiller, yeşilbiber, maydanoz, dereotu, roka, brokoli ve domates C vitamininden zenginler. Ancak dikkat! Bu kaynaklar uzun süre pişirilir veya piştikten sonra, yemeden önce uzun süre açıkta bekletilirse vitamin kaybı olacağı için yararı azalacaktır.

SPORSUZ OLMAZ

Bedenimiz yağ, kas, kemik ve organlarımızın bir bütünüdür. Kemik, doku ve organ sağlığı için kas dokusunun artması çok önemli. Bunun tek yolu ise fiziksel aktivite yapmak. Uzmanlar sağlıklı bir yaşam için haftada en az 3-4 kez, 45'er dakika, düzenli tempoda yürümenizi öneriyorlar. Eğer “havalar soğudu ben çıkıp her gün sokakta yürüyüş yapamam” diyorsanız kendinize yeni bir egzersiz planı oluşturabilirsiniz.

Editör: TE Bilisim