Türkiye Cumhuriyeti (TC) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin dış politikada bir davasının olduğunu belirterek, her yerdeki soydaş ve akraba toplulukların derdini kendi dertleri gördüklerini dile getirdi. Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarının da kendi dertleri olduğunu ifade etti.

Çavuşoğlu, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen AK Parti Ankara İl Başkanlığı İstişare Kampı’nda konuştu.

Şanlıurfa Akçakale'de dün terör saldırısında 3 Mehmetçiğin şehit edildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Şehitlerimizin kanı hiçbir zaman yerde kalmadı. Bundan sonra da kalmayacak. Dün güvenlik güçlerimizin yaptığı operasyonla 12 terörist etkisiz hale getirildi. Bu kararlığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz, gerek ülke içinde gerekse Suriye'de, Irak'ta nerede olursa olsun ülkemize tehdit oluşturan tüm unsurları etkisiz hale getirmek için gece gündüz çalışacağız." diye konuştu.

Türkiye'nin dış politikada bir davasının olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, her yerdeki soydaş ve akraba toplulukların derdini kendi dertleri gördüklerini dile getirdi.

KAZAKİSTAN'DAKİ GELİŞMELER

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarının da kendi dertleri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Türk dünyasının geleceği bizim derdimiz. İşte Kazakistan'daki gelişmelerle dertleniyoruz, yakından takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk Devletleri Teşkilatının dönem başkanı olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı başta olmak üzere üye ülkelerin devlet başkanlarıyla görüştü. Ben de dışişleri bakanlarıyla görüştüm, gözlemci Macaristan dahil. Salı günü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nı gerçekleştireceğiz. Açıklamalarımızı Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak yaptık. Bazıları diyor ki 'Bu toplantıyı daha önce niye yapmadınız'. İlk gün de yapmak isterdik ama Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatının üyesi değil mi? Üyesi. Kazakistan'ın olmadığı bir toplantıyı gerçekleştirmek doğru olur mu? Olmaz. Bir açıklama yapmak olur mu? Olmaz. Onlarla da istişare ettik."

"TEMENNİMİZ BİR AN ÖNCE KAZAKİSTAN'IN İSTİKRARA, HUZURA, BARIŞA KAVUŞMASI"

Mevlüt Çavuşoğlu, Kazakistan Dışişleri Bakanı Mukhtar Tleuberdi'nin, yaptıkları görüşmede, "Benim bu toplantıda size bir sunum yapmam lazım. Bu sunumu yapabilmem için de zamana ihtiyacım var" dediğini aktardı.

O nedenle toplantıyı salı günü yapmayı kararlaştırdıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Biz de gayet anlayışla karşıladık. Kazakistan'ın da tavsiye ile salı günü sabah toplantımızı gerçekleştireceğiz." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, "Temennimiz bir an önce Kazakistan'ın istikrara, huzura, barışa kavuşmasıdır. Bunun için Türkiye olarak, Türk Devletleri Teşkilatı olarak her türlü desteği vereceğiz. Diğer üye ülkelerin, yani Türk dünyasının derdi bizim derdimizdir. Bunu tüm dünya Karabağ zaferinde gördü." sözlerini sarf etti.

Dış politikada dönüşümleri dikkatle okuyarak dinamik, aktif bir yaklaşım benimsediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Sadece gündelik gelişmelere göre ve reflekslerle hareket edemeyiz, böyle bir lüksümüz yok. Yaşanan dönüşümleri ve uzun vadeli eğilimleri iyi okumamız gerekiyor. Öngörülü tespitler yapmaz ve kendimizi sürekli güncelleyemezsek, iddiamızı kaybeder, zaafa düşeriz. Milletimizin nitelikleri ve tarihi derinliğimiz sayesinde değişime ayak uydurma ve buna öncülük yapma konusunda şanslıyız." diye konuştu.

Siyasi alanda yeni bir dünya düzeni arayışının söz konusu olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sadece Soğuk Savaş'ın değil, 1990'ların bile artık tarih olduğunu belirtti.

Bakan Çavuşoğlu, 1990'lardaki ve 2000'lerin başındaki uluslararası düzene ilişkin olumlu havadan eser olmadığını vurgulayarak, bugün Çin ve Rusya'nın, nüfuz alanlarının tanınmasını istediğini kaydetti.

Deniz yetki alanları tartışmasının sadece Doğu Akdeniz'de, Ege'de değil dünyanın her yerinde olduğuna değinen Çavuşoğlu, Güney Çin Denizi'nde daha fazla tartışmaların yaşandığını aktardı.

Mevlüt Çavuşoğlu, Afrika'da da rekabetin hat safhada olduğuna işaret etti.

Rusya'nın bazı Afrika ülkelerinde yer almasıyla Batı ve Rusya arasındaki rekabetin kızışmaya başladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Avrasya kıtasında da rekabetin giderek attığını görüyoruz. Bizi de Afrika'daki etkinliğimiz sayesinde rakip olarak gören, buradaki etkinliğimizi azaltmak isteyen ülkeler tam tersine son zamanlarda 'İkili istişarelerimize Afrika'yı da ekleyelim' demeye başladı. Bunların başında Fransa geliyor. Türkiye'nin de Afrika'da önemli bir aktör olduğu artık seven sevmeyen herkes tarafından kabul edilmeye başlandı." değerlendirmesinde bulundu.

Batı blokunun görülmemiş bölünmeler yaşadığını belirten Çavuşoğlu, Brexit ile Birleşik Krallığın AB'den ayrıldığını, AB stratejik otonomisinin tartışıldığını, AB içinde bölünmeler yaşandığını anımsattı.

"EKONOMİ ALANI DA BU SİYASİ DÖNÜŞÜMDEN ETKİLENİYOR"

Çavuşoğlu, geleneksel tehditlere ilaveten artık salgın, göç, iklim değişikliği, siber ve asimetrik tehditlerin olduğunu, çok taraflı sistemin artık zayıfladığını, değişime ve dönüşüme cevap veremediğini vurguladı.

Sanal ortam, enerji, teknoloji ve ticaret alanlarında da rekabetin arttığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Ekonomi alanı da bu siyasi dönüşümden etkileniyor. Salgınla birlikte dönüşüm daha hızlandı. Dünyanın ekonomik ve siyasi ağırlık merkezi Asya'ya kayıyor. Bazılarına göre 140 kilometre hızla bu ağırlık, Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Öte yandan, son 30 yıldır dünyada üretimin itici gücü olan Çin ile Batı sermayesi arasındaki balayı bitti. Korumacı zihniyet tekrar güçleniyor. Enerji, çip krizi, küresel tedarik zincirlerindeki değişim bu süreci hızlandırıyor. Eşitsizlikler artıyor, zengin ile fakir arasındaki fark açılıyor. BM'ye göre artan eşitsizlikler dünya nüfusunun yüzde 70'ini etkiliyor."

Sosyal alanda da yeni olgularla karşı karşıya olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, popülizm, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının Avrupa'da ve dünyanın her yerinde yükseldiğini dile getirdi.

Mülteci ve yerinden edilmişlerin sayısının, ilk kez 80 milyonu aştığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Anarşinin hüküm sürdüğü sosyal medya, toplumların sağlığını tehdit etmeye başladı. Gerçekler yerini algılara bırakmaya başladı. Yazılı medyanın yerini görsel medya, görsel medyanın yerini dijital medyanın alması çok kısa sürede gerçekleşiyor." sözlerini sarf etti.

"TÜRKİYE OLMADAN ALINAN KARARLAR BAŞARISIZ OLUYOR"

Dijital Diplomasi, Antalya Diplomasi Forumu, Yeniden Asya girişimlerinin, arabuluculuk alanındaki öncü rollerinin önemine işaret eden Çavuşoğlu, "Artık 'dönüşümü yönetmekten', 'dönüşüme öncülük etmekten' bahsediyoruz. Herkesle konuşuyor, bağımsız, gerçekçi bir dış politika izliyoruz. Eskisi gibi birilerinin peşine takılıp olan biteni izlemiyoruz." görüşünü paylaştı.

Dünya genelinde 253 temsilciliğin bulunduğunu aktaran Çavuş

Editör: TE Bilisim