Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Akdeniz'de bir derin deniz ve bir sığ deniz sondajı başlatarak, bu bölgedeki hakları koruma kararlılığı göstereceklerini bildirdi.
Erdoğan, "Birileri bir araya gelmişler, konuşmuşlar. Türkiye ne yapıyor, filan gibi... Türkiye bildiğini yapıyor. Denizlerdeki hidrokarbon arama faaliyetleri için ikinci bir deniz sondaj gemisi alınacak." dedi. 
Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, "Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programı" tanıtım toplantısında kabinesinin eylem planını açıkladı.
Başkan Erdoğan, 100 günlük icraat programını açıklarken hitap ettiği kürsünün arkasında Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin üyeleri de yer aldı. Erdoğan, konuşmasını yaparken barkovizyonda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Teşkilat Yapısı ve açıklanan eylem planına ilişkin görsellere yer verildi.
Konuşmasına, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine resmen geçtiğimiz 24 Haziran seçim sonuçlarının bir kez daha ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum." diyerek başlayan Erdoğan, Türkiye'nin yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahip yönetim sistemi arayışında, tarihi bir dönüşümün başarıyla tamamlandığını söyledi.
Erdoğan, geçmişteki örneklerinden farklı olarak bu dönüşümün tamamen demokratik sistem içinde gerçekleştiğinin altını çizdi.
Milletin bizatihi kendisinin, onun temsil mercii olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve siyaset kurumunun iradesiyle hayata geçen yeni yönetim sisteminin, demokrasi tarihinin zirvesini oluşturduğuna inancını dile getiren Erdoğan, "Darbeler, muhtıralar, türlü müdahaleler, geriye doğru baktığımızda pek çoğunu üzüntüyle karşıladığımız nice acı hadiselerin ardından böyle bir demokratik olgunluğa erişmiş olmamızı, en büyük kazanımımız olarak görüyorum." diye konuştu.
Erdoğan, bu vesileyle Malazgirt'te kazanılan zaferle bu toprakları ebedi vatan olarak bırakan Sultan Alparslan'dan başlayarak, coğrafyadaki ilk devlet olan Anadolu Selçuklu Devleti'ni kuran Süleyman Şah'ı, Osmanlı çınarını bu topraklara diken Ertuğrul Bey'i ve Osman Gazi'yi, Avrupa'nın kapılarını Osmanlı'ya açan ve türbesi Kosova-Priştine'de bulunan Sultan 1. Murat Hüdavendigar'ı, İstanbul'u fethederek çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ı, Hicaz Bölgesi'ne, oradaki kutsal beldelere ve kutsal emanetlere hizmet etme şerefini milletimize kazandıran Yavuz Sultan Selim Han'ı yad etti.
Osmanlı'nın son döneminde izlediği usta siyasetle devleti yıllarca ayakta tutan ekonomik ve siyasi atılımların mimarı Sultan Abdülhamid-i Sani Han'ı anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, demokrasiye geçişimizin bedelini canıyla ödeyen şehit başvekil Adnan Menderes'i, dünyanın yeniden yapılandığı kritik bir dönemde Türkiye'nin bu değişimin gerisinde kalmamasını sağlayan rahmetli Turgut Özal'ı ve isimlerini burada zikredemediğim istikbalimizin ve istiklalimiz için emeği geçmiş ecdadımızın her birini hayırla yad ediyorum."
"ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİMİZLE İLGİLİ HAZIRLIKLARIMIZ HIZLA İLERLİYOR"
Başkan Erdoğan, amaçlarının ecdattan aldıkları emaneti daha da yükseğe çıkartarak, gelecek nesillere aktarmak olduğunu dile getirdi.
Bugünkü proje toplantısını işte bu yolda atılmış küçük ama önemli bir adım olarak gördüğüne işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Mecliste ettiğimiz yeminle birlikte sistemin fiilen işlemeye başladığı 9 Temmuz gününden bu yana gerek şahsım gerek bakanlarım yoğun bir mesai içindedir. Bir yandan yeni yönetim sisteminin o mimarisini oluşturuyor, diğer yandan milletimize verdiğimiz sözleri hayata geçirecek programları, projeleri hazırlıyoruz. Tüm bunları devlet işlerinde, millete sunulan hizmetlerde en küçük bir aksamaya meydan vermeyecek şekilde yürütüyoruz.
Anayasa değişikliğine uygun şekilde, yeni sisteme geçişin gereği olarak ilga edilmesi gereken kanunları yürürlükten kaldırdık, bunların yerini alacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini de yayımlamaya başladık. İlk iş olarak Cumhurbaşkanlığımızın ve bakanlıklarımızın yeni teşkilat yapılarını oluşturduk, bakanlarımızın atamalarını da hemen yaptık."
Erdoğan, kabinenin bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve 16 bakandan oluştuğunu anlatarak, "Bakan yardımcılarımızın önemli bir bölümünü atadık, üst düzey yöneticilerimizle ilgili hazırlıklarımız da hızla ilerliyor. Yeni kurulan başkanlıkların, kurulların ve ofislerin işler hale getirilmesine yönelik çalışmalar da sürüyor." dedi.
"100 GÜNDE VE YAKLAŞIK 46 MİLYAR LİRALIK BÜTÇE"
Bugün de ilk 100 günlük icraat programını milletle paylaştıklarını belirten Erdoğan, Orta Vadeli Programı ağustos ayı sonuna kadar kamuoyuna ilan etmeyi planladıklarını açıkladı.
Başkan Erdoğan, 2019-2023 dönemine ilişkin stratejik plan çalışmalarına başladıklarını, kasım ayı sonuna kadar bunu da tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
100 Günlük İcraat Programı'nın koordinasyonunun, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yürüttüğünü bildiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bakanlarımızın her biri kendi alanlarıyla ilgili tüm projeleri, planları, Cumhurbaşkanlığı manifestosunda ve AK Parti seçim beyannamesinde yer alan taahhütlerimizi baştan sona gözden geçirdiler. Bunlardan 100 gün içinde yapacaklarımızı maddeler halinde listeleyip, bütçeleriyle birlikte bir araya getirdik. Aslında ilk 100 günde tamamlanacak proje sayısı binin üzerindedir. Biz bunlardan daha önemli ve öncelikli gördüğümüz 400'üne milletimize açıklayacağımız programda yer verdik.
Sizlere dağıtılan kitapçıkta tamamı yer alan bu 400 projeyi başlıklarıyla zikretmek dahi tüm günümüzü alacağı için burada sadece bazı başlıkları, görsel malzemeler eşliğinde ifade etmekle yetineceğiz. Cumhurbaşkanlığımıza ve bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımızın, 100 günde ve yaklaşık 46 milyar liralık bütçe ile hayata geçirecekleri bu 400 proje, adeta yeni dönemin ateşleyici gücü olacaktır. Bu projeleri hazırlarken, ilave kaynak ihtiyacı doğmamasına, mevcut bütçe imkanlarıyla yürütülebilmesine özellikle dikkat ettik."
"MALİYETLERİ AZALTAN E-DEVLET SİSTEMİNİ ETKİNLEŞTİRECEĞİZ"
Erdoğan, milli eğitimle ilgili küçük bir istisna dışında, bu ilkeden sapmadan programı oluşturduklarını ifade etti.
AK Parti'nin iktidara geldiği günden beri bütçe disiplinine özel önem veren bir parti olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ekonomide bugüne kadar elde ettiğimiz başarıların gerisindeki en önemli unsurlardan biri de bütçe disipliniyle ilgili hassasiyetimizdir. İnşallah, önümüzdeki dönemde de aynı şekilde devam edeceğiz. Kaynakların çeşitlendirilmesi burada çok büyük önem arz ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, yeni yönetim mimarisini oluştururken, tüm kurumları ilgili bakanlıklar bünyesinde toplamaya özen gösterdiklerini söyledi.
Genelkurmay, Diyanet İşleri Başkanlığı, MİT, MGK, Savunma Sanayi gibi belli yerler dışındaki tüm kurumların, faaliyet alanlarıyla ilgili bakanlıklar bünyesinde çalışmalarını sürdüreceklerini aktaran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Böylece Cumhurbaşkanlığını, tüm bakanlıkların ve kurumların faaliyetlerini daha iyi, daha etkin yönetebilecek bir yapıya kavuşturduk. Cumhurbaşkanlığının kendisinin doğrudan yürüteceği faaliyetleri de bu anlayışla sınırlı tuttuk. Bu projelerden biri, vatandaşlarımızın kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştıran, hızlandıran ve maliyetleri azaltan e-devlet sistemini etkinleştirmek olacaktır.
Bir başka projemiz de tüm icraatların, planların, projelerin ülke geneli ve bölgesel ölçek yanında 81 il bazında takibini sağlayacak bir sistemi, en kısa sürede Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurmaktır. Böylece tüm icraatları ve yatırımları Ankara'dan illerimize ve illerimizin her birinden Ankara'ya uzanan karşılıklı etkileşime dayalı bir sistemle takip etme imkanına kavuşacağımıza inanıyorum."
"SAVUNMA SANAYİ PROJELERİNE AYRI BİR ÖNEM VERİYORUM"
Doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı kurumların her birinin elbette 100 günde gerçekleştirmeyi hedefledikleri çok değerli projeleri bulunduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunlar içinde savunma sanayi projelerine ayrı bir önem veriyorum. Programımızda yer alan 400 projenin 48'i savunma sanayimize aittir. Her birini yakından takip ettiğim bu projelerde, 100 günlük dönemde elde edeceğimiz ilerleme, yeni dönemdeki hedeflerimiz bakımından kritik ehemmiyete sahiptir. Türkiye'nin her alanda tehdide ve baskıya maruz kaldığı bir dönemde, kendi göbeğimizi kendimizin kesmesine katkı sağlayacak her çalışma bizim için kıymetlidir. Bu projeler, lazer silahından uydu ve uydu fırlatma projelerine, SİHA ve İHA'ların geliştirilmesinden roket ve füzelere, helikopter motoru ve muharip savaş uçağı tasarımından mühimmat üretimine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Geçtiğimiz 5 yılda yaşadığımız her hadise bize, savunma sanayi projelerinin önemini bir kez daha göstermiştir. Sadece sayısal olarak büyük ve en modern silahlarla donatılmış bir orduya sahip olmak tek başına anlamlı değildir. 'Güçlü ordu' demek hem sayısal olarak yeterli hem de aracından mühimmatına ve yazılımına kadar tüm aşamalarıyla sizin kontrolünüzde donanıma sahip bir ordu demektir. Bunun için biz, bir yandan ordumuzun kritik birimlerinde uzmanlığa dayalı bir personel yapısına geçerken, diğer yandan da her alanda kendi kendimize yeterli bir savunma sanayi kurmaya çalışıyoruz."
Başkan Erdoğan, göreve geldiklerinde yüzde 25 gibi kendi kaynaklarıyla savunma sanayide bir güce sahipken, bunun şimdi yüzde 65'e ulaştığını söyledi.
Bunu daha da artırmak durumunda olduklarını söyleyen Erdoğan, "16 yıl öncesine göre bugün, çok ileri bir noktaya geldiğimizi memnuniyetle görüyoruz. Ama hala kat etmemiz gereken çok yol olduğunu da biliyoruz. Bunun için her ne olursa olsun savunma sanayi projelerinden asla taviz vermeyeceğiz." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçları konusunda, toplumun beklentilerine cevap verecek cezai düzenlemelerin yapılmasını sağlıyoruz ve sağlayacağız. Asla bundan taviz yok." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük İcraat Programı" tanıtım toplantısında kabinesinin 100 günlük eylem planını açıkladı. 
Başkan Erdoğan, Adalet Bakanlığının açtığı 242 yeni adalet hizmet binası, gelişmiş elektronik yargı ağı, çeşitlendirilmiş hak arama yolları, artırılmış personel sayısı, sesli ve görüntülü ifade alma sistemleri, güncellenmiş mevzuatı ile ülkede adaletin tesisinde adeta devrim yapmış bir bakanlık olduğunu belirtti.
"FETÖ'nün yargı sisteminde yol açtığı tahribatı süratle giderme noktasında önemli mesafe kat ettik." diyen Erdoğan, Bakanlığa sızmış olan terör örgütü mensuplarını büyük ölçüde temizlediklerini söyledi.
Yapacakları daha çok şeyin olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu virüslerin temizlenmesi lazım. Şimdi daha büyük reformlar için daha güçlü bir Adalet Bakanlığına sahip olduklarına inanıyorum. Yeni adli yılla birlikte 'Yargıda Hedef Süre Uygulamasına' geçiyoruz. Böylece soruşturma ve yargılamaların, önceden ilan edilecek sürelerde tamamlanmasının sağlanmasını amaçlıyoruz. Bir başka önemli projemiz, savcılık, mahkeme ve icra müdürlükleri ile emniyet birimleri arasındaki yazışmaların, kurumlarımızın kendi sistemleri arasında entegre edilmesidir. Bu birimler arasında yılda yaklaşık 6 milyon yazışma yapıldığı düşünüldüğünde, yeni sistem gerçekten çok önemli zaman ve kaynak tasarrufu sağlayacaktır. Yargı birimlerince yapılan 40 milyon tebligattan 28 milyonunun elektronik ortamda gerçekleştirilebilmesini mümkün kılacak bir altyapı oluşturuyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, arabuluculuk ve uzlaştırma uygulamalarını daha da etkinleştirerek mahkemelerin iş yükü hafifleteceklerini aktardı.
Halen faaliyette olan Bursa, Adana, İzmir, Erzurum, Samsun, İstanbul ve Ankara Bölge Adliye Mahkemelerine ilave olarak Konya ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemelerini faaliyete geçireceklerini dile getiren Erdoğan, bir sonraki hedeflerinin Kayseri, Trabzon, Diyarbakır ve Van Bölge Adliye Mahkemelerini faaliyete geçirmek olacağını açıkladı.
Erdoğan, "Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçları konusunda, toplumun beklentilerine cevap verecek cezai düzenlemelerin yapılmasını sağlıyoruz ve sağlayacağız. Asla bundan taviz yok." ifadesini kullandı.
ÇALIŞMA, SOSYAL HİZMETLER VE AİLE BAKANLIĞI
Erdoğan, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı'nın ülkede en büyük hizmetleri verdikleri kesimlere hitap ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin dünyanın en gelişmiş ve geniş kapsamlı sosyal güvenlik sistemine sahip ülke olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de, kendi iradesiyle tercihini başka yönde kullananlar dışında, sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında hiçbir vatandaşımız yoktur. Sağlık sigortası primini gücü nispetinde ödeyen ödüyor, ödeyemeyenlerin primini devlet üstleniyor. Emeklilik konusunda bizdeki kadar esnek ve kolaylaştırıcı uygulamaları, dünyanın başka hiçbir ülkesinde yoktur, bulamazsınız. Çalışanlarımızdan yıllarca kesilen tasarruf teşvik ve konut edindirme yardımı ödemelerini biz iade ettik. Şu rakamlara özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Tasarruf teşvik fonu için 4,5 milyon kişiye 15 milyar lira, konut edindirme yardımı için 8 milyon kişiye 3,5 milyar lira geri ödeme yaptık. Bunu bizden önceki iktidarlar ne yazık ki işçisinden memurundan kesmişti. Devlet memuruna, işçisine borçlu olur mu? İşte olmuştu. Çok kısa sürede ödemelerini yaptık ve borcumuz kalmadı."
Başkan Erdoğan, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, gençler, öğrenciler, işsizler, şehit yakınları, gaziler, hastalar başta olmak üzere, milletin her kesimine yönelik sosyal destek projeleri uyguladıklarını, geçtiğimiz 16 yılda 242 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptıklarını bildirdi.
EMEKLİ MAAŞ VE İKRAMİYELERİ
Yeni dönemde sosyal yardım veri tabanı oluşturarak farklı kurumlar tarafından verilen hizmetleri daha etkin hale getireceklerini ifade eden Erdoğan, "Çalışanlarımızı ve emeklilerimizi, ülkemizin imkanlarını seferber ederek, insanca yaşayabilecekleri bir gelir düzeyine çıkarmanın gayreti içinde olduk. Emeklilerimize taahhüt ettiğimiz 1.000 liralık ikramiyenin ilkini Ramazan Bayramında ödemiştik. 100 Günlük İcraat Programımız çerçevesinde, emeklilerimize ikinci ikramiyelerini, inşallah Kurban Bayramı öncesi takdim ediyoruz. Ne aldanan, ne aldatan olacağız. Milletimize verdiğimiz 1000 liranın altında emekli maaşı bırakmama sözümüzü yerine getiriyoruz. Bu kapsamda olan 150 bin kişiyle ilgili hazırlıklarımızı tamamladık, yasal düzenlemeyi bekliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, yeni dönemde vatandaşları sosyal yardımdan ziyade istihdama yönlendirecek yeni bir anlayışı öne çıkartmayı planladıklarını, mesleki eğitim kursları ve desteklerle vatandaşlarımızı üretken hale getirmenin onlara yapılacak en büyük ve kalıcı yardım olduğuna inandıklarını ifade etti.
Piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli iş gücü yetiştirilmesine yönelik programların katılımcı sayısını 248 binden 375 bine yükselteceklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu kapsamda önceliğimiz imalat ve bilişim sektörleridir. Sosyal Hizmet Merkezlerimizin sayısını 298'den 313'e çıkararak ihtiyaçlarını tespit için ziyaret ettiğimiz hane sayısını 526 binden 826 bine çıkartıyoruz. Er ve erbaşların ailelerinin de sağlık hizmetlerinden faydalanabilmelerini temin ediyoruz. Engelli Sağlık Kurulu Raporlarıyla ilgili sorunların çözümüne yönelik yeni bir sistemi, bu dönemde hayata geçiriyoruz. Milletimize söz verdiğimiz şekilde her yıl 100 bin gencimizin sosyal çalışma programlarından yararlanması doğrultusunda ilk uygulamayı başlatıyoruz. İstihdamın artırılması için işverenlere sağladığımız teşviklere ilave olarak, kadınlara, gençlere ve engellilere sunulan imkanları genişletiyoruz."
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI 
Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da ülkenin çehresinin değişiminde en önemli hizmetleri gerçekleştiren kurumlardan biri olduğunu dile getirdi.
TOKİ vasıtasıyla 81 vilayetin tamamında inşa edilen 837 bin konutla, vatandaşların barınma sorunlarının çözümüne öncülük ettiklerini, ülke için hayati öneme sahip Kentsel Dönüşüm Projelerini hızla sürdürdüklerini belirten Erdoğan, halen ülke çapında 1 milyon 300 bin bağımsız birimde dönüşüm çalışmasının sürdüğünü söyledi.
Atıksu arıtma hizmetlerini nüfusun yüzde 86’sına kadar ulaştırdıklarını, katı atıkta da yüzde 75'i bulduklarını anlatan Erdoğan, "Denizleri temiz tutmak için yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde, mavi bayraklı plaj ve marina sayısını 459'a çıkardık. Ülkemiz genelinde çevre düzeni planlarının ve kıyı kenar çizgilerinin tespitine yönelik çalışmaları tamamladık." dedi.
KANAL İSTANBUL
Şehirlerimizin marka değerlerini geliştirmeye yönelik projeler başlattıklarını, bunların en önemlisi İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"100 Günlük İcraat Programı çerçevesinde, Kanal İstanbul Projesi'nin taşınmaz devirlerini tamamlayacak, çevre düzeni planları ve imar planlarını onaya sunacağız. Görüldüğü gibi bu proje finansmanı itibariyle 22 milyon metrekare arazinin TOKİ'ye devriyle tamamlanıyor. Türkiye'nin bu büyük stratejik projesini hayata geçirmeye kararlıyız. Bunun bize kazandırdığı çok önemli stratejik bir durumda boğazda yaşadıklarımızdır. Malum Selimiye'nin önünde bir Romen tankeri yandı ve 7 ayı aşkın bir süre devam etti. Kısa bir süre önce yine Kandilli civarında yalıya kuru yük gemisi bindirdi. Yine bu sabah bir gemi tanker arıza yaptı, boğaz tıkandı. Biz bu projeyle hem alternatif üretiyoruz hem de bu alternatifle 2 tane butik şehir kuruyoruz. Bunlar bizim rezerv alanlarımız oluşturacak. Burada dikey mimarinin değil yatay mimarinin egemen olduğu şehirciliği hakim kılacağız. İstanbul buna hasret. Bir Süveyş, Panama kanalı olacak da niçin bir Kanal İstanbul olmasın. Mimarlarımız çalışmalarının son safhaya getiriyorlar. En kısa zamanda yap-işlet-devret veya kamu-özel ortaklığı ile bu projeyi hayata geçireceğiz. Bunun durdurulması diye bir şey yok. Biz bunu olmazsa olmaz görüyoruz ve yapacağız."
MİLLET BAHÇELERİ
Erdoğan, seçim vaadi olan Millet Bahçeleri'nden 5'ini bu dönemde tamamladıklarını, 6'sının inşasına, 22'sinin de projelerine başladıklarını, bunların açılışını yapacaklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"En önemlisi Atatürk Havalimanını 29 Ekim'de İstanbul 3. Havalimanı bittikten sonra oraya taşıyacağız. Atatürk Havalimanı'ndaki çalışmalarımızı en kısa zamanda başlatacağız ve Türkiye'nin en büyük millet bahçesi Atatürk Havalimanı olacak. Her taraf beton yığınları ile dolu. Artık bu beton yığınlarından geri dönüşle kurtulmamız lazım. Açılışını yapacağımız Millet Bahçelerinden ikisi İstanbul-Kayaşehir’de, biri Baruthane’de, biri Esenler’de ve biri de Konya Meram’da bulunuyor. İnşasına başlayacağımız millet Bahçeleri de, İstanbul Kayaşehir’in 2, 3 ve 4’üncü etapları, Pendik, Validebağ, Küçükçekmece, Ayazma ile Diyarbakır Dicle Vadisi’dir. Projesini hazırlamaya başlayacağımız Millet Bahçeleri arasında; İstanbul Atatürk Havalimanı, Zeytinburnu Beştelsiz, Ankara AKM sahası ve Gölbaşı, Konya, Yozgat-Sorgun ile stadyumdan dönüştürülecek olan Adana, Batman, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Malatya, Mersin, Sakarya, Samsun, Sivas, Trabzon Akçaabat ve Avni Aker yer alıyor. Söz verdik mi yaparız. İki kere iki dört."
Erdoğan, 100 gün içinde 17 bin adet konut ve iş yerini hak sahiplerine teslim edeceklerini, 16 bin konut ve iş yerinin de temelini atacaklarını vurguladı.
"EMLAK BANKASI"
Dar gelirlilere yönelik projeler kapsamında 15 bin 523 konutu satışa çıkartacaklarını, 15 bin 506 konutun inşasının da ihalesini tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Satışı mümkün gözüken 50 bin kamu konutuyla ilgili envanter çalışmasını tamamlıyor, ilk etapta 5 bininin satışı için işlemlere başlıyoruz. Kamu kurumlarına tahsisli atıl durumda tutulan Hazine arazilerinin ekonomiye kazandırılması için 20 ilde değerlendirme çalışması yapıyoruz. Daha önce bu amaçla tespit edilmiş 9 milyar lira değerindeki taşınmazların uygulayıcı kurumlara devrini bitiriyoruz. Konut, arsa ve gayrimenkul ağırlıklı çalışacak şekilde Emlak Bankasını tekrar faaliyete geçirmeye yönelik başvuruları gerçekleştiriyoruz. İmar barışı kapsamında 13 milyon kayıtsız yapıyla ilgili işlemleri tamamlıyoruz."
Erdoğan, "Münbiç konusunda Amerika ile yürüttüğümüz ortak çalışmaların, aramızdaki diğer sorunlardan etkilenmeden sürmesini bekliyoruz." dedi. 
Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanlığının Türkiye'nin dünyada temsili ve çıkarlarının korunması konusunda başarılı hizmetlere imza attığını belirterek, dış politika vizyonuna uygun şekilde dünyadaki diplomatik misyonların sayısının 163'ten 240'a çıkarıldığını bildirdi. 
Yurt dışı temsilciliklerinde, vatandaşlara daha iyi, kaliteli ve saygılı hizmet verilebilmesini sağlayacak tedbirlerin alındığını ifade eden Erdoğan, dünyanın her köşesinde Türkiye'nin itibarını, milletin haysiyetini korumak için gereken adımların atıldığını belirtti. 
Büyükelçilik ve konsoloslukların yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kurumlarla hizmet bandının genişlediğine işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin insani yardımlar konusunda dünyada ilk sıraya çıkmış olmasının, dış politikaya getirilen yeni bakış açısının etkisi olduğunu kaydetti. 
Erdoğan, bugün Türkiye'nin kriz ve felaket bölgelerinde bayrağı ilk aranan, kendisinden ilk yardım beklenen ülke duruma geldiğini belirterek, "Türkiye'nin terör örgütleriyle yurt dışında yürüttüğü mücadele, diplomatik boyutuyla da kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Bu dönemde, PKK-YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesi, finans kaynaklarının kesilmesi gibi konulardaki diplomatik girişimlerimiz sürüyor. Yurt dışındaki misyonlarımıza yönelik bilgilendirme, haritalandırma ve adli süreç çalışmalarına hız veriyoruz." ifadelerini kullandı. 
"MÜNBİÇ'E CİDDİ SAYIDA GERİ DÖNÜŞ BAŞLAYACAK"
Suriye'de güvenli hale getirilen bölgelere dönen misafirlerin sayısının, bu dönemde 250 bini bulacağına değinen Erdoğan, "Münbiç konusunda Amerika ile yürüttüğümüz ortak çalışmaların, aramızdaki diğer sorunlardan etkilenmeden sürmesini bekliyoruz. Buradaki çalışmaların ilerlemesiyle, Münbiç'e de ciddi sayıda bir geri dönüş başlayacak. Irak'la ilişkilerimizi geliştirme kapsamında, Musul ve Basra Başkonsolosluklarımızı, 100 günlük dönem içinde yeniden faaliyete geçiyoruz." dedi. 
NATO’nun Irak'taki misyonuna da Türkiye'den bir komutan yardımcısı atanacağını bildiren Erdoğan, "İsrail devletinin hukuk ve insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Filistinli kardeşlerimize, her platformda destek olmayı sürdüreceğiz. Filistin yalnız değilsin. Önümüzdeki günlerde başlayacak 10'uncu Büyükelçiler Konferansımızın konusunu "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde Girişimci ve İnsani Dış Politika" olarak belirledik." diye konuştu. 
"3'ÜNCÜ NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ TRAKYA'DA KURULACAK "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının kalkınmanın ve gelişmenin temel unsuru olarak enerji ihtiyacının karşılanması konusunda çok önemli başarılara imza attığını belirterek, yapılan yatırımlarla elektrik enerjisinde kurulu gücün yaklaşık 32 bin megavattan 87 bin megavata çıkarıldığını bildirdi. 
Türkiye'ye 530 yeni hidroelektrik santrali kazandırıldığını aktaran Erdoğan, özellikle rüzgar, jeotermal ve güneş enerjisi konusunda çok önemli mesafeler alındığını vurguladı.
Nükleer enerjiye yenilerinin ekleneceğini ifade eden Erdoğan, "Akkuyu'nun inşası sürüyor, bildiğiniz gibi Ruslarla beraber yapıyoruz. İlk ünitesini 2023'te hizmete alıyoruz. Sinop'la ilgili çalışmalar devam ediyor. Üçüncü nükleer enerji santralimizi Trakya'da kurmayı planlıyoruz." dedi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut doğalgaz ve petrol boru hatlarına ilaveten TANAP, Türk Akımı, Kuzey Irak Doğalgaz Boru Hattı ve Doğu Akdeniz Boru Hattı gibi tarihi nitelikteki projelerin de hayata geçirileceğini ifade ederek, TANAP'ın açılışın geçtiğimiz aylarda Eskişehir'de yapıldığını anımsattı. 
Doğalgaz imkanından yararlanan şehirlerin sayısının 6'dan 78'e çıkarıldığını aktaran Erdoğan, "100 Günlük İcraat Programımız çerçevesinde Şırnak ve Artvin'e de doğalgaz vermeye başlıyoruz. İnşallah, hedefimiz yıl sonuna kadar Hakkari'yi de buna ilave etmek." dedi. 
Erdoğan, doğalgaz depolama kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında Tuz Gölü'ndeki depoyu 450 milyon metreküpten 600 milyon metreküpe yükseltmek için teklifleri almaya başladıklarını kaydetti.
AKDENİZDE SONDAJ…
Akdeniz'de bir derin deniz ve bir sığ deniz sondajı başlatarak, bu bölgedeki hakları koruma kararlılığı göstereceklerini bildiren Erdoğan, "Birileri bir araya gelmişler, konuşmuşlar. Türkiye ne yapıyor, filan gibi...Türkiye bildiğini yapıyor. Denizlerdeki hidrokarbon arama faaliyetleri için ikinci bir deniz sondaj gemisi alınacak." dedi. 
Yeraltı kaynakları potansiyelini tespit edip ekonomiye kazandırma çalışmalarını 3 kat artıracaklarına vurgu yapan Başkan Erdoğan, "Soma ve Tunçbilek'teki üretim yapılmayan kamuya ait kömür sahalarını özel sektörün işletmesine açıyoruz. Yaklaşık 4,8 milyar dolar yatırım tutarı olan toplam 3 bin megavat gücündeki güneş enerjisi santralleri için yarışma ilanına çıkıyoruz. Eskişehir Alpu'da da bin megavat kurulu güce sahip bir termik santral inşası için ihaleye çıkıyoruz." ifadelerini kullandı. 
"BESLENME YARDIMINA BARINMA YARDIMI DA EKLENECEK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı vasıtasıyla geleceğin teminatı olan gençler için çok büyük yatırımlar gerçekleştirdiklerini belirterek, bu kapsamda spor tesislerinin sayısını bin 575'ten 5 bin 50'nin üzerine lisanslı sporcu saysını 278 binden 8,5 milyona; spor kulübü sayısını ise 6 binden 14 binin üzerine çıkardıklarını bildirdi. 
Sporu yaygınlaştırmak için 150 mahalle tipi spor sahası, 20 okula spor salonu, 10 tane de futbol altyapı merkezini faaliyete geçireceklerini aktaran Erdoğan, "Yeni yapılacak 9 stadyumdan birinin yer teslimini, 3'ünün yıkımını, 5'inin de proje çalışmasını tamamlıyoruz. Okullarımızda sporu yaygınlaştırmak için 1 milyon çocuğumuzu sportif yetenek taramasından geçiriyoruz." dedi. 
Başkan Erdoğan, gençlerin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerine yönelik bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin düzenlendiği Gençlik Merkezlerin sayısını 64'ten 279'a çıkardıklarını, gençlik kamplarında misafir edilecek 56 bin gencin kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlanacağını anlattı.
Karar alma süreçlerine katılımlarını sağlamak için 20 bin okulda gençlik temsilcileri belirleneceğini bildiren Erdoğan, yükseköğrenim gören gençlerin eğitimlerini daha iyi şartlarda sürdürebilmeleri için yurtların kapasitesini 182 binden 633 bine yükselttiklerini kaydetti. 
"100 Günlük İcraat Programı'mız kapsamında, yükseköğrenim yurtlarının yatak kapasitesine 75 bin ilave yapıyoruz." diyen Başkan Erdoğan, kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların yurtlarındaki 50 bin öğrenciye verilen beslenme yardımına barınma yardımının da ekleneceğini açıkladı. 
Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarının gençlik ve spor alanındaki 400 projesine destek vereceklerini belirterek, lise ve üniversite öğrencisi 1001 gencin projelerinin hayata geçirilmesine yardımcı olacaklarını aktardı.
Erdoğan, "Bir ekonomik savaşla karşı karşıyayız. Hiç endişe etmeyin, biz bu savaştan da galip çıkacağız." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanlığının, yeni bakanlıklardan birisi olduğunu anımsatan Erdoğan, geçmişte Başbakan Yardımcılığına bağlı olan Hazine Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığının bütçe dışındaki birimlerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkan bakanlık vasıtasıyla kamunun mali kaynaklarının tek elde toplandığını söyledi. 
Erdoğan, geçen 16 yılda elde edilen makroekonomik başarılarda, bu alanda gerçekleştirilen hamlelerin büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, "Bu politikalar sayesinde kişi başı milli gelirimizi 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara, yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan temmuz ayı itibarıyla 163 milyar dolara çıkardık, kamu borçlarının milli gelire oranını yüzde 60'tan yüzde 8,4'e düşürdük." bilgisini verdi. 
Türkiye büyüdükçe ve geliştikçe her alanda olduğu gibi makroekonomideki ölçeklerin de değiştiğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin artık daha iddialı hedeflerinin olduğunu, dolayısıyla buna uygun ekonomi politikalarına ihtiyacın arttığını dile getirdi.
"HEPSİNİ AŞTIK, BUNU DA AŞACAĞIZ"
Erdoğan, son yıllarda ardı ardına yaşanan gelişmelerin, ekonomi alanındaki programları yavaşlattığını belirterek, şöyle konuştu: 
"Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki hadiselerin hedefinde ekonomimizin de bulunduğunu görüyoruz. Bir ekonomik savaşla karşı karşıyayız. Hiç endişe etmeyin, biz bu savaştan da galip çıkacağız. Bu tuzakları bize çok kurdular, hepsini de aştık. Bunu aşacağız. Bunun için 100 Günlük İcraat Programımızı bütçe disiplininden taviz vermeden hazırladık. Kamu idarelerinin harcamalarında tasarrufu azami düzeye çıkartacak tedbirleri alıyoruz. Aynı şekilde kamu kurumlarının mali kaynaklarını tek hesapta izleyerek, kamu nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz. Kamunun borçlanma maliyetlerini düşürmek de önümüzdeki dönemdeki bir başka önemli hedefimizdir. 
Yaklaşık 40 milyar liralık kamu kaynağını tek hesapta yöneterek, yılda 3 ile 4 milyar lira arasında ilave gelir elde etmeyi burada planlıyoruz. Buradan milletime de tekrar sesleniyorum: Yastık altından dövizlerinizi, dolarlarınızı, avrolarınızı, altınlarınızı çıkartın, TL'ye, nakde dönüştürün. Yerli, milli direnişinizi tüm dünyaya karşı ortaya koyun. Ben milletime inanıyorum. Bunu 2008-2009, orada da yaptılar, biz milletimize çağrımızı yaptık, milletimiz de adımını attı, iş bitti. Şimdi milletimin aynısını yapacağına inanıyorum, güveniyorum."
Kredi derecelendirme kuruluşlarının objektif olmayan raporları sebebiyle karşılaşılan zorlukları aşmak için dış borçlanmada Çin piyasasına yöneldikleri bilgisini veren Erdoğan, dış borçlanma işlemlerinde ne kadar çeşitlendirmeye gidilirse risklerin o derece dağıtılmış ve azaltılmış olacağını kaydetti. 
Erdoğan, "Bu doğrultuda ilk defa Çin Yuan'ı cinsinden tahvil ihracı yapıyoruz." dedi.
KALKINMA BANKASI YENİDEN YAPILANDIRILIYOR
Borçlanma maliyetlerinde sağlanacak avantajları, makroekonomik hedeflere ulaşmak için değerlendireceklerini dile getiren Erdoğan, Kalkınma Bankasını, cari açığın düşürülmesine katkı sağlayacak yüksek katma değerli ve teknolojik ürünlerin üretimini destekleyecek bankacılık modeli doğrultusunda yeniden yapılandırdıklarını, böylece gelişmiş ülkelerdeki kalkınma bankacılığını Türkiye'ye taşıyacak sistem oluşturduklarını anlattı.
Yatırımcı tabanını genişleterek alternatif finansman kaynaklarına yöneldiklerini söyleyen Erdoğan, katılım bankalarının, kalkınma ve yatırım bankalarına faizsiz sistemle kaynak kullandırmasını temin ederek, bu sektörün büyümesini sağladıklarını belirtti.
Erdoğan, interaktif vergi dairesinde verilen hizmet adedini 35'ten 45'e çıkarttıklarını ifade etti.
"EMNİYET TEŞKİLATIMIZ, BU VİRÜSTEN BÜYÜK ÖLÇÜDE TEMİZLENDİ"
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanlığının, gerek terörle mücadelede ve asayiş hizmetlerinde gösterdiği başarılarla gerekse diğer alanlardaki çalışmalarıyla Türkiye'de huzurun teminatı olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin, tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar farklı ve tehlikeli terör örgütlerinin tehdidi altında bulunduğunu ve bu dönemde İçişleri Bakanlığına daha büyük görevler düştüğünü dile getiren Erdoğan, FETÖ'nün hedefindeki kurumların başında gelen emniyet teşkilatının, bu virüsten büyük ölçüde temizlendiğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının da katılımıyla daha da güçlenen Bakanlığımız, terör örgütlerine göz açtırmayacak şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz arasındaki iş birliği ve uyumun zirveye ulaşmış olması, terörle mücadele operasyonlarımızın etkinliğini artırdı. 
100 Günlük İcraat Programımız kapsamında doğu sınırlarımızda halen fiziki güvenlik ve aydınlatma projelerimiz de devam ediyor ve tamamlıyoruz. Güvenlik yollarımızın uzunluğunu yüzde 10 artırarak 2 bin 526 kilometreye çıkartıyoruz." 
295 BELGEDEN DAHA VAZGEÇİLİYOR
Bürokrasiyi azaltmak amacıyla vatandaşlardan Bakanlığın çeşitli işlemleri için talep edilen ve kaldırılan 750 belgeye ek olarak 295 belgeden de vazgeçtiklerini bildiren Erdoğan, Bakanlığın 15 ayrı hizmetini daha e-devlet üzerinden sunarak önemli bir tasarrufa gittiklerini vurguladı.
Erdoğan, Kent Güvenliği Yönetim Sistemi'ni yüzde 20, Mobil Plaka Tanıma Sistemi'ni yüzde 27 oranında yaygınlaştırdıklarını kaydetti. Erdoğan, e-Belediye Projesi ile belediyelerin yazılımlarının ortak platformda buluşturulması çalışmalarında yüzde 15 daha ilerleme sağlandığı bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ildeki İl Koordinasyon Kurulu faaliyetlerini, yatırımların her aşamasının anlık takibine imkan verecek şekilde izlediklerini, uyuşturucuyla daha etkin mücadele için 31 ilde daha narkotimler kurduklarını ve 81 ilin tamamını bu kapsama aldıklarını anlattı.
Erdoğan, tüm acil çağrı hizmetlerinin birleştirildiği 112 merkezlerinin sayısının 32'den 42'ye çıkarıldığını, düzensiz göçün önlenmesi çalışmaları için İstanbul-Tuzla, Kocaeli, Iğdır ve Kırıkkale'de 4 yeni geri gönderme merkezi daha kurulduğunu, geçici barınma merkezlerinden 5 tanesinin daha iyi koşullardaki merkezlere nakledildiğini söyledi. 
Terörle daha etkin mücadele için Elazığ ve Van'a ilave olarak Gaziantep'te de Jandarma Taktik İHA Komutanlığı kurduklarına işaret eden Erdoğan, "Jandarmaya 2 genel maksat helikopteri ve 6 silahlı insansız hava aracı daha kazandırıyoruz. FETÖ operasyonlarında elde edilen dijital materyallerden 300 bininin daha incelemesini tamamlıyoruz." dedi.
Şahsa ve mala karşı işlenen suçların yüzde bir azaltılmasını, bu türdeki suçların aydınlatılma oranlarının da yüzde bir artırılmasını hedeflediklerini belirten Erdoğan, bunun için jandarma ve emniyetin balistik analiz sistemlerindeki ortak sorgu imkanlarını da geliştirdiklerini söyledi.
Erdoğan, "Emniyete 3 bin polis amiri, 22 bin 500 polis memuru, 7 bin bekçi; jandarmaya 500 subay, 4 bin 156 astsubay, 10 bin 175 uzman erbaş; Sahil Güvenlik Komutanlığına 44 subay, 98 astsubay, 300 uzman erbaş alarak güvenlik birimlerimizi güçlendiriyoruz. Emniyet ve jandarmayı 459 yeni zırhlı araçla takviye ediyoruz." bilgisini verdi.
"KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ÇOK BÜYÜK ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİRECEK"
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığının çok önemli görevlere sahip bulunmasına rağmen bir türlü arzuladıkları neticeleri elde edemedikleri bir bakanlık olduğunu belirterek, "İnşallah yeni dönemde sektörün içinden gelen bir arkadaşımızla Kültür ve Turizm Bakanlığımızı yürüteceğiz. İnşallah yeni dönemde bu bakanlığımızın çok büyük atılımlar gerçekleştireceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Turizm alanında özel sektörün gayretleriyle elde edilen başarılı sonuçların, son dönemde yaşanan talihsiz hadiselerle bir parça gölgelendiğini dile getiren Erdoğan, sektörde geçen yıldan itibaren başlayan toparlanmanın, bu yıl "patlamaya" dönüştüğünü vurguladı. 
Erdoğan, 100 Günlük İcraat Programı kapsamında turizmde yeni pazarlara açıldıklarını kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Nüfus ve ekonomi olarak dünyanın en büyük gücü haline gelen Çin'in turizm pazarındaki payımızı artırmak için eylem planı hazırlıyoruz. Turizm yatırımlarımızı geliştirmeye yönelik projelerle daha büyük sıçramaların altyapısını kuruyoruz. 
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin ihalesini sonuçlandırarak, bu önemli projeyi bir an önce tamamlamak için gereken adımları atıyoruz. Aynı şekilde Gaziosmanpaşa'da meşhur Rami Kışlası'nı kütüphaneye dönüştürmek üzere adımlarımızı attık, birinci etabındaki fiziki gerçekleşmeyi yüzde 45'e çıkartıyoruz. Kuleli Askeri Lisesinin müzeye dönüştürülmesi için gereken rölöve projelerini tamamlıyoruz. İstanbul müze fakiri, onun için bu adımları atıyoruz, sürprizlerimiz var size. Onları şimdi açıklamayacağız çünkü ikinci 3 ay var, üçüncü 3 ay var, buralarda bu sürprizleri açıklayacağız. Bu arada da projelerimizi bitirmiş olacağız."
"GİTMEYENLER MUHAKKAK GİTSİN, NEFİS BİR YER"
Erdoğan, bu dönemde 30 kütüphaneyi millet kıraathanesine dönüştüreceklerini söyledi.
Yurt içi ve dışında devam eden 9 restorasyon çalışmasını nihayete erdirdiklerini, İstanbul'da kültürel mirası korumaya yönelik 14 projeyi tamamladıklarını anlatan Erdoğan, "Şanlıurfa'daki Göbeklitepe Ören Yeri'ni ziyarete açıyoruz. Gitmeyenler muhakkak gitsin, nefis bir yer. Resmi açılışını bizzat yapacağım. İzmir-Bornova, Sinop ve Tekirdağ'daki 3 yeni kültür merkezinin inşasını bitiyoruz. Bosna-Hersek'teki Sokullu Mehmet Paşa, diğer ismiyle Drina Köprüsü'nün restorasyonunu, Kırgızistan'daki Dostluk Hastanesinin inşasını tamamlıyoruz." diye konuştu.

Editör: TE Bilisim