Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda birilerinin hakça paylaşım yerine gerilimi körüklemeye çalıştığını belirterek, "Adaletli paylaşım imkanı varken tehdit diline ve şantaj politikalarına başvuruluyor. Oysa hiç bir ülke uluslararası hukuktan üstün değildir. Ülkemiz ne kendi hukukunu ne de Kıbrıs Türkü'nün çıkarlarının çiğnenmesine izin verir." dedi.

Erdoğan, İpsala ilçesinde MS4 Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) İstasyonu'ndaki TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, insanlığın son iki asırda enerji kaynaklarının kontrolü için savaştığını, çatıştığını, sonucunda da milyonlarca insanın canına mal olan çok ağır bedeller ödendiğini söyledi.

Özellikle içinde bulunulan bu coğrafyanın enerji kaynakları üzerine yaşanan yıkıcı rekabete bizzat sahne olduğunu vurgulayan Erdoğan, Orta Doğu'nun on yıllardır istikrarsızlıkla boğuşmasının arka planında bu mücadele olduğunu, bir damla petrolü insan kanından, insan hayatından daha değerli gören zihniyetin dünyaya barış ve huzur getiremediğini anlattı.

Yaşanan onca acıya, ölüme, yıkıma rağmen ne yazık ki bu anlayışın belli güçler tarafından devam ettirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Özellikle Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda birileri hakça paylaşım yerine gerilimi körüklemeye çalışıyor. Adaletli paylaşım imkanı varken tehdit diline ve şantaj politikalarına başvuruluyor. Oysa hiç bir ülke uluslararası hukuktan üstün değildir. Emrivakilerle netice alınamayacağı artık idrak edilmelidir. 'Ben yaptım oldu.' mantığıyla kimse bir yere varamaz. Aba altından sopa göstererek hiçbir ülke bir başkasına haklarından sarfınazar ettiremez. Bilhassa Türkiye böyle bir zillete asla boyun eğemez. Ülkemiz ne kendi hukukunu ne de Kıbrıs Türkü'nün çıkarlarının çiğnenmesine izin verir. Doğu Akdeniz'de ne uzun deniz sınırlarına sahip bir ülkeyi dışlamak, ona rağmen projeler gerçekleştirmeye çalışmak zaten mümkün değildir. Şu an son teknolojiye sahip 2 sondaj gemimiz Fatih ve Yavuz ile 2 sismik araştırma gemimiz bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Biz bunların bağırmalarıyla, çağırmalarıyla oradan bu gemilerimizi çekmeyiz. Orada görevlerini yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler."

Gemilerin ve mürettebatın güvenliğinin ise Deniz Kuvvetleri tarafından en üst düzeyde sağlandığını belirten Erdoğan, bu gemilerin yürüttüğü faaliyetlerin kısa sürede meyve vereceğine inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya'ya bu konuda yapılan anlaşmanın parlamentoya geleceğini ve buradan geçmek suretiyle bu işin çok daha farklı bir konuma taşınacağını dile getirerek, "Şimdi Libya'yı tehdit etmeye başladılar. Bu anlaşma yapıldı. Bu anlaşmanın diğer ayakları da aynen uygulamaya girecek. Bizim sondajlarımızdan çatışma ve kan değil, barış ve refah fışkıracaktır. Bu inançla Doğu Aknedeniz'deki tüm taraflara samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin enerjiyi bir çatışma aracı yerine iş birliği zeminine dönüştürelim. Diplomasinin imkanlarını kullanmak varken, bölgeye yeni bedeller ödetecek yollara tevessül etmeyin." diye konuştu.

- "TÜRKİYE ENERJİ ÜRETEN VE TÜKETEN ÜLKELERİN TAM KAVŞAĞINDA"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artan nüfus ve büyüyen küresel ekonomi neticesinde enerjinin çok ciddi bir küresel mesele olarak ortaya çıktığını anlattı.

Dünya enerji haritasının değiştiğini, bu alanda yeni aktörlerin, projelerin ve iş birliği modellerinin ortaya çıktığını aktaran Erdoğan, enerji güvenliğinin sağlanmasında üretici transit ve tüketici ülkeler arasındaki etkin iş birliğinin önemli olduğuna inandığını ifade etti.

Türkiye'nin stratejik konumuyla enerji üreten ve tüketen ülkelerin tam kavşağında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün yer kürede yer alan doğal gaz rezervlerinin yüzde 70'i, petrol rezervlerinin ise yüzde 60'ı komşularımızın topraklarında bulunuyor. Ayrıca ülkemiz Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın 18'inci en büyük doğal gaz piyasası konumundadır. 2002 yılında 5 ilimizde doğal gaz varken, bugün 81 ilimizin tamamına doğal gaz arzı sağladık. 2019 yılı Ağustos sonu rakamlarıyla 144 bin kilometreyi aşan bir doğal gaz dağıtım şebekesine çıktık. Ülke nüfusumuzun yüzde 81'ine yani 66,5 milyon insanımıza doğal gazı ulaştırdık. 2018 yılı doğal gaz talebimiz ise 49,3 milyar metreküpü buldu. Doğal gaz depolama kapasitemizi 4 milyar metreküpten 11 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyoruz. 2 yüzer gaz depolama ve gazlaştırma gemisini hizmete sunduk. İnşallah bunlara bir yenisini daha ekleyeceğiz. Toplamda 5,4 milyar metreküplük kapasiteye sahip Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi'nin son bölümünün temelini bu sene attık. Bu kısmın 2023'te devreye girmesiyle tuz yapılarında dünyanın en büyük depolama tesisine sahip olacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bu rakamların, istatistiklerin Türkiye'ye sağladığı imkanların yanı sıra çok ciddi bir sorumluluk da yüklediğine işaret ederek, "Nitekim bugüne kadar bu mesuliyetimizin bilinciyle hareket ettik. Karşılaştığımız birçok çifte standarda rağmen diyalogdan, diplomasiden, uluslararası hukuktan asla taviz vermedik. Rekabet yerine iş birliğinin, gerilim yerine müzakerenin, kavga yerine meselelerimizi konuşarak çözmenin peşinde olduk. Bize bir adım atana, biz koşarak gittik. Bugün de yarın da aynı hüsnüniyetle hareket etmeye devam edeceğiz. Ne haklarımızdan vazgeçeceğiz ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hakkını yedireceğiz ne de hakkımız olmayana el uzatacağız. Adalet, istikrar ve bölgesel iş birliği için gayret göstermeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.

"TANAP ülkemizin barışçıl vizyonunun en somut nişanesidir." diyen Erdoğan, dünya gündeminin ticaret savaşlarıyla, terörle, sokak olaylarıyla, istikrarsızlıkla meşgul olduğu bir dönemde Avrupa ile Asya'yı TANAP'la bir kez daha birbirine bağladıklarını, buradan bölgeleriyle beraber tüm dünyaya iş birliği ve ortaklık mesajları verdiklerini, Türkiye'yi üç kıtanın enerji ve ticaret merkezine dönüştürme yolunda yeni bir adım daha attıklarını söyledi.

Erdoğan, TANAP'ın Avrupa bağlantısında emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür etti.

İlham Aliyev'in sergilediği liderliği unutmayacağını dile getiren Erdoğan, projeye hayat veren Gürcistan'a minnettarlığını ifade etti. 

İleride kazan-kazan temelinde yeni projelere imza atacaklarına inandığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini, "Yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği." diyerek tamamladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından, TANAP Avrupa Bağlantısı'nın açılışı için hazırlanan butona, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, Sırbistan Meclis Başkanı Maja Gojkovic ve diğer katılımcılarla birlikte bastı.

Erdoğan, bu sırada "Tüm dünya duysun. Şimdi Azerbaycan, Gürcistan üzerinden yüzlerce, binlerce kilometrelik TANAP projemizin butonuna basarak veriyoruz gazı. Çok önemli adım da özellikle şu olacak. İnşallah 8 Ocak'ta TürkAkım doğal gazın adımını İstanbul'da atacağız inşallah. Bunun da müjdesini şimdiden vermiş olalım." dedi.

Törene, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, Sırbistan Meclis Başkanı Maja Gojkovic, Kuzey Makedonya Başbakan Yardımcısı Koco Angjushev ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Şefik Caferoviç ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da katıldı.