Nirengi Derneği Proje Koordinatörü İdil Türkmen Ayaydınlı, salgın sürecinde internette geçirilen sürecin artması nedeniyle siber zorbalığın artabileceğini belirterek, zorbalığın görmezden gelinmemesi ve zorbalığa çocukla iş birliği içinde müdahale edilmesi gerektiği konusunda uyardı.

Sabancı Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, vakfın Hibe Programı kapsamında desteklediği Nirengi Derneği, Kovid-19 salgını sürecinde çocuk ve gençlerin internette geçirdiği sürenin artması nedeniyle maruz kalınan siber zorbalık vakalarında artış olabileceğini bildirdi.

Sabancı Vakfı'ndan hibe desteği alan "Çok Geç Olmadan İstanbul!" projesiyle istismar, flört şiddeti ve akran zorbalığı konusunda İstanbul'daki öğretmen, idareci ve velilere eğitimler veren Nirengi Derneği, yaygın olan inancın tersine zorbalığın doğal bir süreç olmadığı ve çocukla iş birliği içinde mutlaka müdahale edilmesi gerektiği konusunda uyardı. 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Nirengi Derneği Proje Koordinatörü Ayaydınlı, siber zorbalığın tüm dünyada görülen küresel bir sorun olduğunu belirterek, dünya genelinde yapılan araştırmalar siber zorbalığın daha çok 12-18 yaş aralığında gerçekleştiğini gösterdiğini bildirdi.

Salgın sürecinde çocukların sanal ortamda geçirdikleri vaktin artmasına bağlı olarak siber zorbalık riskinin de arttığını aktaran Ayaydınlı, şu ifadeleri kullandı:

"Çocuklar, yaşadıkları zorbalık vakalarını açık iletişime sahip ebeveynler ile daha kolay paylaşıyor. Zorbalığın gençliğin doğal bir süreci olduğu ve kendi halinde sönüp gidebileceği inancının yaygın olduğunu görüyoruz. Tam aksine zorbalık doğal bir süreç değildir ve çocuğun gelişimini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, zorbalığı görmezden gelmemek, zorbalığa çocukla iş birliği içinde müdahale etmek gerekiyor."

Ayaydınlı, zorbalığın sadece arkadaş grupları veya okul sıralarında görülmediğini, sanal ortama da taşınabildiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eğer zorbalık bir sosyal paylaşım sitesinde gerçekleşiyorsa zorbalık davranışı sergileyen kişinin engellenmesi, ilgili paylaşım sitesine ekran görüntüleri ile rapor edilmesi, aynı okula giden öğrenciler arasında ise okul yönetimine ekran görüntüleri ile bilgi verilmesi ve hukuksal süreç başlatılarak suç duyurusunda bulunulması şeklinde müdahale edilebilir."

"BU KONUDAKİ FARKINDALIK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, toplumsal gelişmenin sağlanması için eğitimi odağına alan projelere destek vermenin önemli olduğunu bildirdi.

Safkan, "Hibe Programı kapsamında desteklediğimiz Nirengi Derneği de çocuk ve gençlerin maruz kaldığı şiddet ve istismar vakalarının tespiti ve önlenmesi için kilit role sahip olan öğretmen, idareci ve velileri bilgilendiren eğitimler vererek, erken müdahale için donatıyor, güçlendiriyor." ifadesini kullandı.

İnternette ve sosyal medyada daha fazla zaman geçirilen bu dönemde özellikle çocuk ve gençlerin maruz kalabileceği siber zorbalığa karşı koruyucu ve önleyici yaklaşımların farkında olmanın öneminden bahseden Safkan, şu bilgileri verdi:

"Bu noktada öncelikle anne ve babalara çok iş düşüyor. Çocuklarımızı internetle tanıştırırken onları internet ortamının zararlarından koruyacak bilince de sahip olmamız şart. Aksi takdirde çocuklarımızın siber zorbalığa maruz kaldığını anlamayabilir ve koruyucu tedbirler almakta gecikebiliriz."

ÇOCUKLARA SİBER ZORBALIĞA KARŞI YAPILACAK UYARILAR 

Açıklamada verilen bilgiye göre, çocuk ve ergenlerin sanal zorbalığa maruz kalmamaları için; öncelikle ebeveyn ve bakım verenlerin bu sorunla karşılaşmadan önce çocukla konuşması, zorbalığa maruz kaldığında ise etrafında bununla ilgili destek alabileceği yetişkinler olduğunu hissetmesi gibi koruyucu ve önleyici yaklaşımlar büyük önem taşıyor.

Açıklamada, çocukların, zorbalık vakası yaşadığında neler yapacaklarına dair bilgilendirilmesi noktasında şu uyarılar yer aldı:

 "Çocuklar, zorbalık vakası yaşadığında sosyal medya hesap şifrelerini kimseyle paylaşmamalı, zorbalık yapan engellenmeli, zorbalığa karşılık verilmemeli. Durumu güvendiği bir yetişkine söylemeli, her şey kanıt olması açısından kaydedilmeli ve saklanmalı, sosyal medya sitelerinin topluluk kuralları işletilerek şikâyette bulunulmalı. Acımasız içerikler kabul edilmemeli, rahatsız olunan hiçbir şey paylaşılmamalı."