Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı'nın ardından yayımlanan bildiride, milli birlik ve beraberlik ile bekayı tehdit eden PKK/KCK-PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ başta olmak üzere, tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurul'a bilgi sunulduğu, Türkiye'de ve bölgede teröre karşı yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi.

Türkiye'nin, sınır ötesindeki terörist unsurlara karşı mücadelesini, uluslararası hukuktan ve ikili antlaşmalardan doğan hakları çerçevesinde sürdüreceğine ve komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygılı olduğuna işaret edilen bildiride, Türkiye'nin güvenliği konusunda gösterdiği hassasiyete saygı duyup destek vermek yerine, terör örgütlerinin veya meşruiyetini yitirmiş rejimlerin yanında yer alanların, bu davranışlarıyla kendi geleceklerini nasıl bir ipotek altına soktuklarını en kısa sürede anlamalarının ümit edildiği ifade edildi. 

Bildiride, Libya'da barış, istikrar ve huzurun tesisi yönünde gayret sarf eden meşru Libya hükümetine sağlanan desteğe mukabil bu ülkedeki kargaşadan istifade ederek darbecilerle birlikte mevzi kazanmayı hayal eden üçüncü tarafların akim kalmaya mahkum girişimlerinin de toplantıda ele alındığı, Türkiye'nin her türlü zorbalığa karşı Libya halkının yanında yer almayı sürdüreceği ve gerekli adımları atma hususunda tereddüt etmeyeceğinin bir kez daha teyit edildiği kaydedildi.

"Kardeş Azerbaycan'ın haklı davasında alacağı her türlü karara sahip çıkılacak"

Kıbrıs'taki Türk toplumunun mevcudiyeti ile haklarını görmezden gelen ülkelerin ve aktörlerin, Ada'da barış ve istikrar ortamına zarar verebilecek girişimlerine hiçbir suretle müsaade edilmeyeceğinin altı çizilen bildiride, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan hak, alaka ve menfaatlerin korunması konusundaki kati kararlılığı vurgulandı.

Bildiride, Azerbaycan topraklarındaki gayrimeşru işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan'ın barışı bozan ve uluslararası hukuku hiçe sayan saldırganlığı şiddetle kınandığı belirtildi.

Ermenistan'ın mütecaviz tutumunu sonlandırması ve işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını terk etmesi gerektiği, Türk milletinin, kardeş Azerbaycan'ın haklı davasında alacağı her türlü karara sahip çıkacağı kaydedildi.

Bildiride ayrıca, dünyadaki siyasi ve ekonomik güç düzeninin yeniden yapılanma sürecine girdiğinin altı çizilerek, bu çerçevede Türkiye'nin her alanda güçlü bir hazırlık yapmak için gereken mekanizmaları oluşturmasının önemi üzerinde durulduğu aktarıldı.