Kıbrıs

CTP Gençlik Örgütü: “Adanın bir bütün olarak düşünülerek, iklim kriziyle mücadele stratejisi konusunda ada çapında ortaklaştırılması gerek”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gençlik Örgütü, iklim değişikliğinin dünyadaki tüm insanların ortak sorunu olduğunu ve kuzey, güney ayırmaksızın adanın bir bütün olarak bundan etkilendiğini vurguladı.

CTP Gençlik Örgütü’nden yapılan yazılı açıklamada, adanın bir bütün olarak düşünülerek, iklim kriziyle mücadele stratejisi konusunun ada çapında ortaklaştırılması gerektiğine dikkat çekilerek, “Bu konuda artık kaybedecek zamanımızın kalmadığını bilerek, ülkeyi yönettiğini iddia edenleri iklim kriziyle mücadele etmek için harekete geçmeye davet ederiz” denildi.

Dünyada süregelen iklim değişikliğinin giderek bir iklim krizine dönmüş durumda olduğuna işaret edilen açıklamada, bir süre öncesine kadar yalnızca bazı belirtilerinden söz edilen iklim değişikliğinin artık bir gerçeklik olarak durduğu kaydedildi.

Orman yangınlarında yaşanan artışlar, kuraklıktaki artış ve aşırı yağış olaylarının artık ülkede de her geçen gün hissedilir seviyeye geldiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bunun dünya çapındaki yansıması buzullardaki erimeler, deniz seviyelerindeki artışlar, büyük kasırgalar ve uzun süreli sıcak ve soğuk hava dalgaları şeklinde görülmektedir. Tüm bunlara bağlı olarak ortaya çıkan biyolojik çeşitlilik ve tarımsal verim kaybı ile iklim değişikliğinin gündelik yaşamımızdaki olumsuz sonuçları göz ardı edilecek noktayı aşmış durumdadır. Adamız, yağış bakımından Avrupa Kıtasının en kurak coğrafyalarından biri konumundadır. İklim değişikliğinin etkisinin artmasıyla su konusu geri dönülemez yıkımlara sebebiyet verme potansiyeline sahiptir. Azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar gibi iklimsel etkenlerle toprağımızın çölleşme riskini arttırdığı görülmektedir.

Adamız ortalamanın üzerinde sıcaklık artışlarına maruz kalmaktadır. Bu da Kıbrıs’ın eko sisteminde yaşayan tüm canlıların yaşamına bir tehdit oluşturmaktadır. Küresel sıcaklıklardaki artış, bu durumun giderek daha çok belirginleşeceğini bizlere göstermektedir. Yaz aylarında oluşan sıcak hava dalgaları orman yangınları için çok büyük bir risk oluşturmaktadır. Son yıllarda büyük yıkımlara sebebiyet veren ve adamızın akciğerlerini yok eden yangınların artıyor olması bunun en somut örneğidir. Deniz suyunda meydana gelen sıcaklık artışlarıyla yerel türlerimiz yok olurken denizlerimizdeki istilacı türlerin sayısı artmaktadır. Bu çerçevede ele alındığında iklim değişikliği ile mücadele konusu ele alınırken, enerji verimliliğinin arttırılması, akılcı su yönetimi, toplu taşımanın geliştirilmesi, tarımda kuraklığa dayanıklı türlere geçişin teşvik edilmesi, eko-turizme öncelik verilmesi, koordineli iklim değişikliği ve çevre okur-yazarlığı eğitimleri verilmesi ile gerçekleştirilebilir.”