Okulların açılmasına çok kısa bir sürenin kaldığı bugünlerde çocukları bu yıl ilk kez okula başlayacak olan anne ve babaların tatlı bir telaş içerisinde olduklarını gözlemliyoruz. İlk kez evlerinden yani aslında anne ve babalarından ayrılacak olan çocukların büyük bir çoğunluğu her ne kadar okula başlayacakları ilk günlerde ufak tefek birkaç sorun yaşayacak olsalar bile kısa bir zaman dilimi içerisinde bu yeni ortama(yeni ve farklı bilgiler, yeni kurallar, farklı bir otorite figürü ve yeni arkadaşlar) uyum sağlayacaklarını; okula rahat ve sağlıklı bir biçimde devam edebileceklerini söyleyebiliriz. Ama sanırım belirtmekte fayda var ki bu madalyonun iyi tarafı. Ne yazık ki bazen çocuklar ve dolayısıyla ebeveynleri için bu süreç pek de kolay olmamaktadır. Günümüzde her 100 çocuktan dördü okula başlangıç döneminde okul kaygısı, okul korkusu ya da okul fobisi dediğimiz bir durumla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durumu kısaca şu şekilde de açıklayabilmemiz mümkün; 25 öğrenciden oluşan bir sınıfta en az bir öğrencinin bu sorunu yaşama riski söz konusu.

Çocuklarda ve Gençlerde Okul fobisinin Belirtileri Nelerdir?

     Okul Fobisi yaşayan çocuklar ya da gençler okula gitmeyi tümden rededebilecekleri  gibi bazen sadece okula gitmek konusunda isteksiz de davranabilirler. Bu çocuk ya da gençler okula gitme saatleri yaklaştıkça başlarının ya da karınlarının ağrıdığını; midelerinin bulandığını söyleyebilirler. Ayrıca bazı çocuklarda ağlama, bağırma-çağırma, hırçınlık ve öfke nöbetleri tabloya eşlik edebilir. Söz konusu bu bedensel yakınmaların ve yaşadıkları duygusal gerilimin aileleri okula gitmeyebileceklerini söylediğinde aniden ortadan kalkmasının da oldukça tipik olduğunu sanırım belirtmemizde fayda olacaktır.

Okul Korkusu Hangi Yaşlarda Görülür?

     Okul kaygısı oldukça geniş bir yaş aralığında görülmektedir. Okul fobisi belirtileri okul öncesi dönemde ortaya çıkabileceği gibi lise yıllarında yani ergenlik döneminde bu belirtilergözlenebilmektedir.

     Bir diğer önemi nokta ise ergenlik döneminde ortaya çıkan durumlarda araştırılması gereken nedenlerin daha farklı olmasının yanı sıra tedavi sürecinde daha farklı bir yol izlenmesi gerektiğidir. 

     Bu alanda yapılan bilimsel araştırmalarda ergenlik döneminde okul fobisi gözlenen gençlerde daha küçük yaştaki çocuklara kıyasla tedavinin daha uzun bir süre devam etmesi gerektiği gösterilmiştir. Ancak burada bir parantez açarak hatırlatmak istiyoruz ki her olgunun kendi dinamikleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi ve tedavi planının buna göre düzenlenmesi önemlidir.

Okul Korkusu Ne Zaman Ortaya Çıkar?

     Okul kaygısının altında yatan temel neden çocukların anne-babadan ayrılmaya karşı duydukları korku ile ilişkilidir.

     Okul kaygısının müdahaleci, titiz ya da korumacı anne babaların çocuklarında daha sık görüldüğünü biliyoruz. Ayrıca çocuğun yakın zamanda bir kardeşinin doğmuş olması, anne ve babası arasında yaşanan tartışmalar, anne ve babanın boşanması, ailenin yaşadığı ekonomik sıkıntılar, anne babanın ya da çocuğun yeni tanı almış bir hastalığının olması, başarı kaygısı taşıması ve okul ya da ev değişikliği gibi durumlarda okul kaygısının nedenleri arasında sayılabilir.

Bu noktada anne babalara ufak bir ipucu verecek olursak;        

     Çocuklar sizleri kendilerine örnek alarak birçok davranış modelini geliştirdikleri gibi aslında ayrılık durumu söz konusu olduğunda sizin de çocuğunuzdan ayrılmakla ilişkili yaşadığınız kaygı çocuğunuzda da benzer bir duygunun gelişmesine ya da pekişmesine neden olacaktır. Unutmayalım ki siz anne babalar onların yaşamlarındaki ilk özdeşim figürlerisiniz.

Okul Kaygısı Olan Çocuklarda Tedavi ve İzlem Süreci Nasıldır?

     Okul fobisi dediğimiz bu durum çocuğun okuldan dolayısıyla eğitim yaşamından, arkadaş ilişkilerinden ve sosyal faaliyetlerden uzaklaşmasına neden olacağından çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminin olumsuz olarak etkilenmesiyle sonuçlanabilecek oldukça ciddi tıbbi bir hastalıktır. Tüm diğer tıbbi hastalıklarda olduğu gibi okul fobisi tanısı alan çocuk ve gençlerin en kısa sürede etkin bir biçimde tedavi edilmesi onların gelişimi açısından oldukça önemlidir.

     Okuldan uzaklaşmanın yaratacağı sorunlara ek olarak bu çocuklarda ya da gençlerde başta ayrılık kaygısı olmak üzere diğer kaygı bozuklukları, depresif bozukluk, selektifmutizm (çocuğun belli ortamlarda veya kişilerle bir aradayken konuşmayı reddetmesi), dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, sınav ve başarı kaygısı, enürezis nokturna (gece alt ıslatma), enkoprezis (kaka kaçırma) gibi diğer psikiyatrik hastalıklar sıklıkla eşlik etmektedir.

     Çocukları böyle bir durumla karşı karşıya kalan anne babaların dikkat etmesi gereken önemli bazı noktaları kısaca aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Çocuğun evde geçirdiği süre uzadıkça okula başlaması güç olmaktadır. Bu nedenle çocuğun mümkün olduğunca okula gitmesi desteklenmelidir.
  • Anne ve babalar çocuğun yaşadıkları kaygıyı anladıklarını çocuğa hissettirmelidirler. Korkutmak, dayak atmak ya da cezalandırmak gibi tepkiler genellikle çocuğun kaygısının pekişmesine neden olmaktadır. Bu nedenle bu tarz davranış biçimlerinden kesinlikle uzak durulmalıdır.
  • Anne babalar çocuklarına anlayışla yaklaşarak bu durumun nedenlerini birlikte araştırmalı ve uygun çözüm yolları geliştirmelidirler.
  • Sorunu kendileri çözümleyemedikleri durumlardaçocuklarına birçok çocuğun benzer sıkıntılar yaşadığı ve bu durumun tedavisinin mümkün olduğu açıklanarak bir uzmandan yardım almaktan çekinmemelidirler. Unutmayalım ki birkaç gün içerisinde çözümlenemeyen okul korkusu söz konusu olduğunda hemen bir uzmana başvurulması gerekmektedir.

     Anne babaların kendileri de bu süreçte karmaşık duygular yaşadıklarını belirtmektedirler.  Bir yandan çocukları okula gidemediği için ve yaşadığı sıkıntılar için üzülmekte; bir diğer yandan da bu durumu anlamlandırmakta güçlük çekmekte ve öfkelenmektedirler. Terapi sürecinde anne babaların yaşadıkları bu duyguları çözümleyebilmesi sağlanmakta ve doğru yaklaşım için yol gösterici olunmaktadır.

     Sonuç olarak okul kaygısı başarılı bir tedavi sürecinin sonrasında başarılı bir şekilde çözümlenebilmekte ve çocukların/gençlerin sağlıklı bir şekilde okula devam etmesi sağlanmaktadır.

Yeni eğitim döneminde tüm çocuklara, gençlere ve ailelerine başarılar dilerim.

Uzm. Dr. Rasiha KANDULU OLCAY

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı