Kıbrıs Türk Radyograferler Derneği(Kıb-Rad)  Başkanı Songül Bahar, radyasyon kaynaklarıyla çalışanları koruyacak koşulların, sağlık merkezinin inisiyatifinde olduğunu, koruyucu koşulların yasa ile belirlenmesi gerektiğini söyledi.

                                                           

Songül Bahar, 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü vesilesiyle yayımladığı mesajda, bugün röntgen ışınlarının, Alman Fizikçi W.C.Röntgen tarafından keşfinin  123’üncü yılı olduğunu söyledi.

 

Radyasyonun insan sağlığı üzerinde ciddi anlamda olumsuz etkiler bıraktığına ilişkin yüzlerce bilimsel çalışmanın bulunduğunu kaydeden Bahar, başta Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICRP)olmak üzere, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı(IAEA) ve Avrupa Enerji Topluluğu(AURATOM) gibi birçok uluslar arası kuruluşun radyasyon kaynaklarıyla çalışanları,  çalışma koşullarını ve standartlarını belirleyen yasalar ve denetim organları ile koruma altına aldığını söyledi.

 

Kuzey Kıbrıs’ta da radyoloji teknisyeni/teknikeri sayısında  artış yaşandığını belirten Bahar, Derneğin eğitim faaliyetlerine ve toplumsal bilgilendirme çalışmalarına çok önem verdiklerini kaydetti.

 

ÇALIŞANLAR VE HASTALARIN KORUNMASI MERKEZLERİN İNİSİYATİFİNDE

 

Ülkede 160 radyasyon kaynağı (Röntgen,Mamografi,Tomografi,Radyoterapi vb.)  olduğunu belirten Bahar, “Bu veriler doğrultusunda ada genelinde denetçi merci eksikliğine dikkat çekmek isteriz. Türkiye ve çevre ülkelerin aksine, ülkemizde başta hastaneler olmakla birlikte, radyasyon kaynaklarıyla çalışan bütün merkezlerde, çalışanları ve hastaları radyasyondan korumak için gerekli koşulların sağlanması merkezlerin inisiyatifine bırakılmıştır” dedi.

 

DENETÇİ EKSİKLİĞİ MEVCUT

 

Bahse konu koşulların neler olması gerektiğini belirleyecek ve merkezlerin denetimini yapacak kurum ya da merci eksikliğinin de bulunduğunu kaydeden Bahar, “Dernek olarak öncelikle bu alanlarda çalışan kişilerin görev tanımının yapılması gerektiğini, radyasyon güvenliği yasasının hazırlanıp bu yasa ile hem kamu hem de özel sektörde çalışanların ayrım gözetmeksizin aynı özlük haklarına sahip olmaları gerektiğini defalarca dile getirmiştik.  Bu eksikliklerin meslek örgütleri ve devletimizin kurumlarıyla iş birliği içerisinde çözebileceğimize inanıyoruz” dedi.