Okulların 2. yarıyılının başlayacak olması ile yine kantinlerde sağlıksız birçok yiyecek ve içeceğin satışı da maalesef ki başlamış durumdadır. En sık tüketilen sağlıksız gıdaların başında hazır kek/bisküvi, cips, salam, sosis kullanılarak hazırlanan tostlar ve hamburger gelmektedir.

Adölasan çağı öğrencilerde yapılan birkaç araştırmaya göre öğrenciler besinler hakkında yeterli bilgi düzeyine sahip olmadıkları için, önemli ölçüde sağlıksız beslenme alışkanlıkları sergilemektedir. O nedenle bu alışkanlığın okul döneminin başlangıcı ile artış göstermesi, erken dönemden başlayarak çocuklarda ve gençlerde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasına yönelik koruyucu girişimlerin önemine dikkat çekmektedir. Öncelikle çocuklar bu tarz alışkanlıklarından, evde öğretilen ve kazandırılan yeme-içme konusunda yönlendirmeler ile uzak tutulabilir. Burada önemli olan henüz lezzet tercihleri tamamen değişmeden gerekli önlemlerin alınmasıdır; çünkü yetişkin çağda kötü beslenme alışkanlığını değiştirmek zor olduğu için erken yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması kritik bir öneme sahiptir. Sonrasında ise okullardaki sağlık personeli (hemşire, hekim vb.), okul yönetimi, öğretmenler, aileler, kantin-yemekhane işletmecileri arasındaki işbirliği ile çocuklar bu konuda bilgilendirilmelidir. Sağlıklı gıdaya erişim çocukların en temel hakkı; ebeveynlerin, okulların ve toplumun ise sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki adölasan çağı yaşam boyu devam eden alışkanlıkların yerleştiği bir dönemdir.

Lise öğrencileri ile yapılan bir başka çalışmada öğrencilerin %80’inin öğün atlama alışkanlığının olduğu saptanmıştır. Ülkemizde ergen beslenmesine ilişkin araştırmalarda da en sık atlanan öğün olarak sabah kahvaltısı gösterilmiştir. Oysa kahvaltı uzun uyku döneminden sonra vücudun ihtiyaç duyduğu fazla enerjiyi karşılayabilecek, atlanmaması gereken en önemli öğündür. O nedenle çocuklarımıza kahvaltı alışkanlığının kazandırılması şarttır. Aksi halde öğle saatine doğru aşırı acıkma, farkında olmadan fazla yeme ve okul aktivitelerine odaklanamama problemleri baş göstermektedir. Her birey günde mutlaka 3 öğün yemeğin yenileceği ve haftalık egzersiz programının olduğu sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemelidir.

Bu konudaki en büyük görev biz, ebeveynlere düşmektedir. Çocuğunuzun bebeklik döneminden itibaren sağlıklı ve dengeli beslenmesi onun bütün hayatını etkileyebilecek öneme sahiptir.

Tüm çocuklarımıza iyi dersler, sağlıklı günler dilerim.