Rum Çevre Dairesi’nin, son günlerde Lefkoşa bölgesinde hüküm süren kötü kokunun, “KKTC’den geldiği” konusunda dün bir açıklama yaptığı haber verildi.
Alithia gazetesine göre, Rum Çevre Dairesi açıklamasında “güçlü kokularla birlikte baş gösteren sıkıntının, Birleşmiş Milletlerle birlikte yapılan araştırmanın ardından, özellikle inek çiftliklerinden kaynaklanan hayvan atıklarının konduğu, Lefkoşa’nın kuzeybatı tarafındaki işgal altındaki bölgelerden geldiği teyit edilmiştir. Sıkıntı, 10 ve 11 Haziran’da hüküm süren hava sıcaklığı değişimleri yüzünden artmıştır. Konu son iki gündür Çevre Komiseriyle işbirliği içerisinde, BM’yle birlikte Çevre Dairesi tarafından araştırılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Elde ettiği bilgilere dayanarak ‘Ovgos’ nehri (Mezbahane deresi) bölgesinde, geçtiğimiz kışın yağışları yüzünden durgun sular oluştuğunu aynı zamanda nehirde hayvan çiftliklerinden gelen atık suların da bulunduğunu” iddia eden gazete, tüm bunlara rağmen, koronavirüsle mücadele konusundaki kısıtlayıcı önlemler yüzünden, KKTC makamlarının gerekli ilaçlamaları yapamadığını bunun sonucunda da pis bir koku meydana geldiğini” savundu.
Kötü konunun kaynağının son günlerde Rum kesiminde gündem olduğunu ve Rum Kanalizasyon İdaresinin kötü konunun kanalizasyon sisteminden kaynaklanmadığı konusunda bir açıklama yapmak zorunda kaldığını kaydeden gazete, Rum Çevre Dairesi Müdürü’nün ise katıldığı bir programda, kötü kokunun herhangi bir sağlık problemine yol açıp açmayacağı şeklindeki soruya, bunun sadece rahatsızlık yarattığı yanıtını verdiğini iletti.
Rum Çevre Dairesi Müdürü Kostas Hacıpanayotu, problem yaşanmaması ve yer altı suları veya nehirlerin kirlenmemesi için, duruma müdahale edilip edilmemesi gerektiğini yerinde görmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.
Rum Çevre Dairesi Müdürü Hacıpanayotu, Politis gazetesine yaptığı açıklamada ise, Çevre Dairesi’nin isteğinin, vatandaşları bilgilendirebilmek için kokunun nerden geldiğini bulmak olduğunu dile getirdi.
Rum Yönetimi’nin bugün, yine UNFICYP aracılığıyla, durumun ele alınması için, arzu edilmesi halinde teknik yardım sağlanmasını KKTC makamlarına ileteceğini ifade eden Hacıpanayotu, kırsal alanların hayvan atıklarıyla gübrelenmesinin Rum kesiminde de olağan bir uygulama olduğunu dile getirdi.
KKTC’de, inek besiciliğinin dışında büyük tavuk çiftlikleri de bulunduğunu ve bunların atıklarını çiftçilere takdim ettiğini dile getiren Hacıpanayotu, dolayısıyla gübrelerin işlenmiş veya işlenmemiş bir şekilde, gübrelenmesi amacıyla biçilmesinin ardından tarlalara dağıtıldığını belirtti.
Hacıpanayotu, bahse konu durumda, çok fazla kötü koku yüzünden, atıkların tarlalara işlenmemiş ve katı olmayan şekilde yerleştirildiğinin düşünüldüğünü sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim