Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Geriatri Bilim Dalı Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet İlkin Naharcı, "Tüm dünyada demans kaynaklı ölümler artmaktadır ve yaşlılar incelendiğinde demans ölüm nedenleri arasında 5. sıradadır." dedi.
Naharcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "demans"ın tek bir hastalığın ismi değil, bellek, muhakeme ve yargılama gibi zihinsel yeteneklerin bozukluğu ile giden hastalıkların tümüne verilen genel isim olduğunu söyledi.
Demans hastalarının kendi durumlarının farkında olmadığını, durumu kabul etmediklerini ifade eden Naharcı, bu nedenle genellikle eşleri, çocukları veya yakınları tarafından muayeneye getirildiklerini aktardı.
Naharcı, toplumdaki yaşlı kişi sayısı artış gösterirken, büyüme ile beraber demans hastalarının sorunlarının da artacağının göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek, "Tüm dünyada demans kaynaklı ölümler artmaktadır ve yaşlılar incelendiğinde demans ölüm nedenleri arasında 5. sıradadır." bilgisini verdi.
"İKİNCİ EN YAYGIN DEMANS TÜRÜ DAMARSAL NEDENLİ BUNAMA"
Demans ana başlığı altında, alzaymır hastalığı tüm demansların önemli bir oranını oluşturduğuna vurgu yapan Naharcı, "Bu hastalıkta beyin hücreleri zamanla kaybedilmektedir." diye konuştu.
İkinci en yaygın demans türünün damarsal nedenli bunama olduğunu anlatan Naharcı, bu durumun da beyin damarlarında tıkanma veya beyin kanamasından kaynaklandığını aktardı. Naharcı, bu hastalığın nedenine bağlı olarak yavaş veya hızlı bir şekilde ortaya çıkabildiğini belirterek, başlangıçta şuur bulanıklığı, zaman, yer ve kişileri karıştırma şeklinde kendini gösterdiğini anlattı.
Daha ileri dönemlerde konsantrasyon güçlüğü ve görevleri tamamlamada sorunlar yaşanabildiğini kaydeden Naharcı, şunları söyledi:
"Lewy cisimcikli demans, sinir hücrelerinde bir proteinin birikiminden kaynaklanmaktadır. Bu protein birikimi, beyindeki kimyasal mesajları kesintiye uğratmakta, müteakiben hafıza bozulmasına ve zaman, yer ve kişileri karıştırmaya neden olmaktadır. Bu hastalar görsel sanrılar görebilirler, geceleri uykularında ciddi problemlerle karşılaşabilirler. Yine bu hastalarda parkinsona benzer yürüme bozukluları ve titremeler, şuur bulanıklığı, kaybolma ve bayılmalar da ortaya çıkabilmektedir."
Parkinson hastalığı olanlarda yıllar sonra demans gelişebildiğini ifade eden Naharcı, bu tür demansta bellek problemlerinin daha hafif olabilirken, günlük basit işleri yaparken hatırlamada güçlük çekme gibi yürütücü işlevlerde bozukluk ile işlevsel kayıpların daha belirgin olabildiğini, ayrıca şuur bulanıklığı ve korkutucu sanrılarla da karşılaşılabildiğini bildirdi.
Frontotemporal demansın da dili ve davranışları kontrol eden beynin ön ve yan kısımlarını etkileyen bir demans türü olduğu bilgisini veren Naharcı, bu hastalığın da kişide motivasyon kaybına ve davranışları sınırlamada zorlanmaya neden olduğunu belirtti. Naharcı, bu hastaların kelimelerin anlamlarını unutma sorunu dahil değişik konuşma problemleri yaşadığını söyledi.
Karışık tip demansın, aynı anda birden fazla demans tipine sahip olunan durumları tarif etmek için kullanıldığını anlatan Naharcı, bu hastalığın da sık görüldüğünü ve en sık birliktelik olarak alzaymır ve damarsal nedenli demans olarak görüldüğünü vurguladı.
"SOSYAL OLARAK GERİ ÇEKİLME VE DEPRESYON GİBİ RUH HALİ DEĞİŞİMLERİ SIKTIR"
Doç. Dr. Naharcı, demans hastalarının erken evrede isimleri veya kelimeleri hatırlamada zorlanma, planlama ve organizasyon yapma yeteneğinde bozulma, günlük yaptığı işleri ve görevleri yerine getirmede güçlük çekme, nesneleri yanlış yerleştirme ve yeni öğrendikleri şeyleri unutma sıklıklarıyla kendini gösterdiğini anlattı.
Orta evrede ise bilişsel problemlerin daha belirgin hale geldiğini belirten Naharcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Kişi yemek pişirme, alışveriş yapma, ilaçlarını kullanma, para idaresi gibi işlerde belirgin zorluk yaşar ve yardıma ihtiyaç duyar. Yeni olayları ve konuşmaları unutur. Sosyal olarak geri çekilme ve depresyon gibi ruh hali değişimleri sıktır.
İleri evre demans hastası demek, hastada bilişsel ve fiziksel kapasitede ileri derece kötüleşme olması anlamına gelmektedir. Örneğin, hasta ile iletişim kurulamamakta, yemek, giyinme ve tuvalet gibi temel ihtiyaçlarında gün boyu destek gerekmekte, tek başına yürüme ve oturmada zorluk çekmekte, genelde zamanını yatakta geçirmekte ve zatürre ve idrar yolları enfeksiyonu, yatak yarası gibi enfeksiyonlara eğilim artmaktadır. Beslenme problemleri ileri evre demansta en sık görülen sorundur."
Tekrarlayan enfeksiyonların en sık ikinci problem olduğuna işaret eden Naharcı, "Enfeksiyon göstergesi bulgu olmadan antibiyotik verilmemesine dikkat edilmelidir. İlaçların, hekim tarafından fayda-zarar ilişkisi gözetilerek değerlendirilerek en aza indirilmelidir." dedi.
Doç. Dr. Naharcı, demans hastalarında ilerleyen dönemlerde yürüme güçlüğü ve yutkunma problemi, enfeksiyonlar, yatak yaraları görüldüğünü belirterek, "Bu sorunlardan yürüme ve denge güçlükleri yaşayan yaşlı bireylerde sağlık problemlerinin ve ölüm riskinin daha fazla olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu nedenle demans hastasını hastalığın ilerleyen dönemlerinde bile aktif tutmak, faaliyetlerde bulunmasını sağlamak hastanın yaşam kalitesini artırabilir ve sağlık sorunlarını azaltabilir." uyarısında bulundu.