Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesinin (AYM), Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti için CHP'nin başvurusu ile Atalay'ın avukatlarının yaptığı yeni başvuruda, karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesine ilişkin, "Anayasa Mahkemesinin henüz daha gerekçeli kararını görmedik ama 'karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde değil de burada yetkisizlik nedeniyle ret kararı verilmesi gerekir çünkü anayasanın açık hükmü söz konusu." dedi.

Ziyaretlerde bulunmak üzere Zonguldak'a gelen Bakan Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, AYM'nin, CHP ile Can Atalay'ın avukatlarının yaptığı iki yeni başvuruya ilişkin kararına yönelik sorusu üzerine Tunç, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının henüz yayımlanmadığını, gerekçeli kararı gördükten sonra yorum yapmanın daha doğru olacağını söyledi.

Anayasanın 84. maddesinde milletvekilliğinin düşme sebeplerinin yazdığına işaret eden Tunç, şöyle devam etti:

"Kesin hüküm nedeniyle düşme durumunda Anayasanın 85. maddesine göre Anayasa Mahkemesine başvuru yapılamaz. Anayasamızın açık hükmüdür bu. Can Atalay'ın milletvekilliği de kesin hüküm nedeniyle Mecliste kesin hükmün okunması nedeniyle milletvekilliği düşmüştür. Bu durumda Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmıştır. Anayasa Mahkemesinin henüz daha gerekçeli kararını görmedik ama 'karar verilmesine yer olmadığına' şeklinde değil de burada yetkisizlik nedeniyle ret kararı verilmesi gerekir çünkü anayasanın açık hükmü söz konusu. Karar verilmesine yer olmadığına karar vermenin gerekçesini ancak gerekçeli kararda görebileceğiz. Anayasa Mahkemesinin bu yöndeki kararı, Mecliste okunan kesin hükmün tartışılması nedeniyle ise burada bu doğru değildir. Kesin hüküm kalkmamıştır. Kesin hüküm Mecliste okunmuştur."

Tunç, burada Anayasa Mahkemesinin önceki içtihatlarının söz konusu olduğuna dikkati çekerek, "Önceki bu tür başvurularda ret kararı vermiştir ama burada farklı bir durum söz konusu. Gerekçeli karar ortaya çıktıktan sonra göreceğiz." ifadesini kullandı.

Anayasanın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesinin açık olduğunu vurgulayan Tunç, "Seçimden önce başlayan Gezi olayları nedeniyle bir ceza soruşturması vardır. Yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay bu suçu değerlendirmiştir ve bir kesin hükme ulaşmıştır. Dolayısıyla bu kesin hüküm de ortadan kaldırılmış değildir." diye konuştu.

Tunç, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru neticesinde verdiği ihlal kararıyla ilgili olarak da Yargıtayın, Anayasanın 83. ve 14. maddelerinin uygulanamaz hale getirilmesi nedeniyle AYM kararına uyulmaması yönünde karar verdiğine değinerek, "Burada iki yüksek mahkeme arasındaki görüş farkı nedeniyle bugünlere kadar gelmiş bulunuyoruz. Tabii bunun çözümü var. Bunun çözümü de yine Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak yasal ve anayasal değişikliklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Usta oyuncu Ayten Gökçer son yolculuğuna uğurlandı Usta oyuncu Ayten Gökçer son yolculuğuna uğurlandı

Anayasa değişikliğinin uzlaşma gerektirdiğini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yapılamıyorsa bu sorunun çözümü yine kanunlarımızda yapılacak değişikliklerledir. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararları, ceza mahkemesi kanunumuza göre yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılır, Ceza Muhakemesi 311. maddeye göre. Ama Anayasa Mahkemesi kararlarıyla ilgili olarak farklı bir düzenleme vardır. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununun 50. maddesinde, yeniden yargılamaya karar verir ve yapılacaklara da hükmeder şeklinde bir düzenleme söz konusudur. Burada adliye mahkemelerinin görev alanı ve bir kesin hükmün ortadan kaldırılması usulü, yargılamanın yenilenmesiyle mümkün olabilecek bir husustur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu'nun 50. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesinde yapılacak değişikliklerle bu sorun ortadan kaldırılabilir. Bu takdir de Türkiye Büyük Millet Meclisinin elindedir."

Editör: Burhan CANBAZ