Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Atina’ya yarın gerçekleştireceği ilk yurt dışı ziyaretinde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile koordinasyon ve Stratejik Derinlik Çerçevesini görüşecek.

Fileleftheros, Rum ve Yunan hükümetlerinin, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Türk-Yunan ilişkilerindeki gerilimi azaltsa da “bu durgunluğun geçici olduğunu bildiğini, Türkiye’deki seçim yaklaştıkça sahnenin değişmesini beklediğini” yazdı, Hristodulidis’in bavulunun “yakıcı konularla” dolu olduğuna işaret etti.

Hristodulidis’in Miçotakis’in önüne gerek Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında daha iyi koordinasyonu gerek bölgedeki gelişmeler ışığı altında hareketlerin stratejik derinlik çerçevesini belirleyen bir dizi konu koyacağını belirten gazete bu konuları 7 madde altında aktardı.

Gazeteye göre Kıbrıs sorunu, Rum tarafının, AB’nin daha aktif müdahil olması açısından görüşülecek. Hristodulidis, “ana hedefi Kıbrıs sorunu ile Türkiye-Avrupa ilişkilerinin (Türkiye bu ilişkiden yararlanmak istiyorsa Kıbrıs sorununda vermesi gerektiği mantığıyla) bir sepete konulması, yani Türkiye’nin AB ile ilişkilerden yararlanmak istiyorsa Kıbrıs sorunundaki tezini", Miçotakis’e anlatacak, ileri götürülmesinde Yunanistan’ın desteğini isteyecek. Bu “al-ver” Kıbrıs sorunundaki olası bir anlaşmanın içeriğiyle de bağlantılı olacak. Rum yönetimi çözümün, AB’nin işleyişinin tabi olduğu temel ilkelere dayanacağını güvence altına almak istiyor. AB’nin Kıbrıs sorununa müdahil olmasını da içeren ana unsur özel temsilci atanmasıdır ve Hristodulidis atanacak kişinin siyasi ağırlığı olması gerektiği görüşünde. Dikkat edilmesi gereken, atamanın, Türkiye’nin şartına veya beğenisine (kabul etmek için) tabi olmamasıdır. Temsilcinin yetkisi, karşılıklı tezler arasında ortak payda bulunmak olmamalı, Avrupa müktesebatına dayanmalı. Temsilcinin kim olacağına dair isimler düşünülmüş olsa da Hristodulidis’in Avrupa Zirvesi için 23 Mart’ta gideceği Brüksel’de görüşülecek. Hristodulidis bu argümana, yardım edecek ve görüntüyü netleştirecek ana oyuncuların Fransa ve Almanya olduğu düşüncesiyle yatırım yapıyor. Çünkü her şey Hristodulidis’in önerisinin Avrupalı ortaklarından göreceği kabule bağlı olacak. Önerinin kabul görmesinde, inisiyatif alması istenecek Yunanistan’ın önemli katkısı bekleniyor.

Görüşmede Nikos Hristodulidis’in seçim kampanyasında dile getirdiği, Rum-Yunan Ortak Savunma Sahası Doktrini'nin yeniden gündeme getirilmesi konusu, Türkiye’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı karşıladığı gibi, ortak cephe mantığıyla gündeme getirilecek. Doktrin, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın silahlanma programlarında koordinasyonu ve ortak planlaması ile bağdaştırılacak. Caydırıcılık gücünün diplomatik faaliyetler ile bağlantılı ve elzem olduğu değerlendiriliyor.

AB içerisinde koordineli hareket, Türkiye-AB ilişkileri ve düzensiz mülteciler konuları da masaya yatırılacak. “Türkiye’nin düzensiz mülteciler konusunu araçsallaştırma çabası” ile Akdeniz ülkeleri düzeyindeki iş birliğine AB’nin de müdahil olması olanağına bakılacak.

Hristodulidis, üçlü işbirliklerinin canlandırılmasından yana. Bunun için Rum ve Yunan hükümetlerinin bölge ülkeleriyle görüşmelere başlaması gerekecek. Türkiye’nin bölge ülkeleri nezdindeki (yakınlaşma) hareketleri yüzünden bu elzem görülüyor.

Miçotakis-Hristodulidis görüşmesi gündeminde ABD ile ilişkiler de var. Gerek Rum gerekse Yunan hükümeti ABD ile aralarında iletişim kanalları kurdu. Hristodulidis’in, Dışişleri Bakanlığı zamanında kurduğu ilişkileri şimdi değerlendirmesi bekleniyor. Önümüzdeki aylarda ABD-Güney Kıbrıs ikili ilişkileri ile ilgili bazı karşılıklı adımlar atılması bekleniyor.

Enerji meselesi de perde önünde. Rum yönetiminin tek yanlı MEB ilan ettiği bölgede, ruhsatlandırdığı şirketlerin planlamaları doğrultusunda bir takım gelişmeler olması bekleniyor. Bunun paralelinde Yunanistan ile ortak ilgi alanındaki konular da var. İsrail, taktik açıdan da olsa EastMed boru hattı planını ve deniz altı elektrik kablosu bağlantısını yeniden masaya koyuyor. Enerji meseleleri, İsrail ile Lübnan’ı ‘yakınlaştıran’ ABD gibi büyük oyuncuların stratejik planlaması aracılığıyla göğüslenecek. Böyle bir denge stratejisi, Amerikalılar Türkiye’yi de gördüğünden dikkat gerektiriyor.

Hristodulidis, “Avrupa denizciliği derken Kıbrıs ve Yunan denizciliğinden söz ediyoruz” sözüyle alenen dile getirdiği üzere Miçotakis ile denizcilik konusunu da görüşecek.

-AB’nin KKTC’nin tanınmasını engelleme çabasına müdahil edilmesi

Gazete KKTC’nin siyasi açıdan yükseltilmesi çabaları çerçevesinde Gambia devlet başkan yardımcısının KKTC’yi ziyaret ettiğini ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Gambia’ya davet ettiğini hatırlatarak, Rum yönetiminin buna AB üzerinden nasıl müdahale ettiğini aktardı.

Rum yönetiminin, Türkiye’nin KKTC’nin tanınması yönündeki çabalarını “engelleme oyununa AB’yi de müdahil etme” çabası çerçevesinde Gambia’yı ziyaret eden AB heyetine Rum diplomat Salina Şambu’nun da katılmasını ve Gambia hükümet yetkilileriyle ayrı görüşmeler yapmasını sağladığını yazdı.

Haberde “Gambia ve sahte devlet ilişkileri konusunun AB tarafından gündeme getirilmesi çok işe yaradı, Afrika ülkesi konuyu bir daya düşünmüş görünüyor. Bu da var olan olanakları gösteriyor. Çünkü Türkiye’nin işgal rejimi ile işbirliği yapması için yanaştığı her ülkenin, AB ile ilişkilerine yapacağı etkileri tartması gerek” ifadesine yer verildi.

-Yunanistan ziyareti programı

Fileleftheros Hristodulidis’in Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu’nun davetlisi olarak ilk yurtdışı resmî ziyaretini gerçekleştireceği Yunanistan’a eşi Filippa Karsera ve heyeti (Dışişleri bakanı, Sözcü, Başkanlık Müsteşarı, Özel Kalem Müdürü) ile birlikte bugün gideceğini, resmî temaslarına yarın başlayacağını yazdı.

Habere göre Hristodulidis 13 Mart Pazartesi günü Atina programına saat 10.15’te Sintagma Meydanı’ndaki Meçhul Asker Anıtı’na çelenk koyarak başlayacak. Ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giderek Sakellaropulu ile baş başa görüşecek, ardından heyetler arası görüşmelere geçilecek.

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile saat 12.00’de bir araya gelecek. Baş başa başlayacak Hristodulidis-Miçotakis görüşmesi heyetlerin katılımıyla genişletilecek ve ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.

Hristodulidis ve heyeti saat 13.00’te Sakellaropulu’nun onurlarına vereceği yemeğe katılacak. Saat 17.00’de Yunanistan Meclisi Başkanı Konstantinos Tasula ile görüşecek. Saat 18.00’de Savaş Müzesi’ne gidecek. Burada “1953 Atina Yemini edenler” anısına düzenlenecek etkinlikte hitap edecek.

14 Mart’ta Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’la ve Yunan meclisinde temsil edilen partilerin başkanlarıyla ayrı ayrı görüşecek olan Hristodulidis temaslarını Atina Başpiskoposluğunda Yunanistan Başpiskoposu İeronimos ile görüşmesiyle tamamlayacak.

-Hristodulidis-Miçotakis-Dendias üçgeni

Haftalık Kathimerini Hristodulidis’in Yunanistan ziyaretinin Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorunu açısından çok ilgi çekici bir zamanlamaya denk geldiğine dikkat çekerek Yunanistan’ın, yasadışı dinlemelerle keskinleşen, tren kazasıyla hızlandırdığı kritik bir seçim dönemi geçirmekte olduğuna dikkat çekti.

Gazete Güney Kıbrıs’taki ve Yunanistan’daki deneyimli uzmanların, Rum-Yunan Ortak Savunma Sahası Doktrini boyutunun Hristodulidis’in Miçotakis ile etkileşimi açısından çok önemli bulduğuna dikkat çekti. Hristodulidis’in seçim kampanyası döneminde 90’lı yıllardaki doktrini “operasyonel açıdan” canlandırma taahhüdünde bulunduğunu hatırlatan gazete, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’la böyle bir askeri düzeyde (hava deniz boyutunda) yakın iş birliğini nasıl algılayacağının, Yunanistan-Güney Kıbrıs ilişkisinin önümüzdeki yıllarda nasıl hareket edeceği ve Miçotakis ile Hristodulidis’in birbirini nasıl etkileyeceği açısından gösterge olacağını yazdı.

Habere göre Yunanistan’dan iyi bilgili kaynaklar, Atina’nın Kıbrıs’ta garantör ülke olarak konvansiyonel yükümlülükleri ötesinde bölgedeki çok uluslu askeri tatbikatlar veya AB ve NATO içinde ve dışında güçlendirilmiş askerî diplomasi açısından güçlü bir ortak savunma sahası benimsenmesini o kadar da heyecanlı bulmadığını söylüyor. Yunanistan ile Güney Kıbrıs arasında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması meselesi de Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de egemenlik konularındaki ana öncelikleri arasına girebilir.

Gazete Kiriakos Miçotakis’in Rum tarafındaki başkanlık seçimiyle ilgili tavrına işaret ederek Yunan Başbakanı’nın partisi Yeni Demokrasi’nin, Hristodulidis’in kardeş DİSİ dışında bağımsız olmasına iyi gözle bakmadığını, Hristodulidis’in “Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununda Miçotakis’ten daha sert çizgide gördükleri Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile ilişkisinin dikkatlerden kaçmadığını vurguladı.

Editör: TE Bilisim