Başbakan Yardımcılığı Ve Dışişleri Bakanlığı, tek yanlı olarak sözde egemenlik iddialarıyla adanın tamamında tahakküm kurma çabası sürdüren GKRY liderliğinin, KKTC’nin haklarını korumaya yönelik atılan adımlar karşısında telaşa kapılarak kontrolsüz hareketler ve söylemler içerisine girdiğini vurguladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüm işbirliği önerilerini reddeden gaspçı zihniyetin, tüm dünya tarafından kabul edilen Kıbrıs Türkü’nün haklarının korunması anlamında önceden de duyurulmuş adımların kararlılıkla atılmaya devam ettiği bu dönemde haddini aşan söylemler içerisine girdiği kaydedildi.

Başbakan Yardımcılığı Ve Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle devam etti,

“Tek yanlı olarak sözde egemenlik iddialarıyla adanın tamamında tahakküm kurma çabası sürdüren GKRY liderliği, haklarımızı korumaya yönelik attığımız adımlar karşısında telaşa kapılarak kontrolsüz hareketler ve söylemler içerisine girmiştir. Kıbrıs Rum liderliğinin, provakasyonlarının yanında yapmakta oldukları açıklamalar net şekilde BM Genel Sekreteri’nin çağrılarıyla da tamamıyla ters düşmektedir.

‘KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜLEMEMESİNİN NEDENİ BU ZİHNİYETTİR’

Rum tarafının bu hareketleri aslında Kıbrıs sorununun bugüne kadar neden çözülemediğinin de en açık göstergesidir. Hatırlanacağı üzere tam da bu zihniyetle hareket eden Makarios, anayasa değişikliğine gitme suretiyle Kıbrıslı Türklerin yönetimde söz hakkını elinden almış ve ortaklık devletini, anayasayı açıkça çiğneyerek bir Rum devletine dönüştürmüştü. Zor ve acı dolu yılların ardından 1974’te Mutlu Barış Harekatıyla yaşam hakkı ve güvenliği yeniden tesis edilip özgürlüğüne kavuşan Kıbrıs Türk halkı o günden beridir tüm baskılara rağmen adanın eşit ortağı olarak bir mücadele içindedir. Kıbrıs Rum liderliği her dönemde gücü ve zenginliği Kıbrıs Türk Halkıyla paylaşımı sürekli olarak reddederek haklarımızı gasp etmek suretiyle adaya dair tek söz hakkı kendilerinde olduğu illüzyonuyla hareket etmektedir. Bu durum karşısında dahi işbirliği önerileri ortaya koyan biziz. Bu önerilerimizi sürekli olarak reddeden gaspçı zihniyet böyle yapmakla iki tarafa da ait olan kaynakları kendine bırakılacağını sanmaktadır. Anlaşılmalıdır ki Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile birlikte hak ve çıkarlarını sonuna kadar savunacak ve bu anlayışa teslim etmeyecektir”

KARARLILIKLA DEVAM EDİYORUZ

Açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının daha önce ne söylediyse onu yapmaya devam ettiği, geçtiğimiz Ocak ayında Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda kazı yeri tespit edildiği ve belirlenen G bölgesinde kazı çalışmaları başlatıldığı hatırlatılarak, “Bilindiği üzere bahsekonu alan TPAO’ya KKTC adına araştırma ve kazı yapma yetkisi verdiğimiz alanlardır ve şimdi Kıbrıs Türk Halkı adına bu çalışmalar başlatılmıştır. Umarız ki yakın zamanda bu doğrultuda halkımıza müjdeli haberler verebiliriz” denildi.