Türkiye'li ünlü sanatçı, Kıbrıs ile daima gönül bağı olan merhum Cem Karaca'nın eşi İlkim Karaca, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın 100. doğum günü nedeniyle Birinci Medya Kurumu Kurucu Başkanı Ertan Birinci'ye mektup gönderdi.

İlkim Karaca, mektupta merhum Cem Karaca'nın Denktaş ile kurduğu özel bağ ve dostluğu anlatırken yapılan beste ve şiirleri de paylaştı.

Karaca'nın Birinci'ye gönderdiği mektup şöyle:
 

27 Ocak 1924’te Baf’ta doğan, hassas, anlayışlı, içten, sevecen, babacan, samimi, cana yakın bir insanı; Yüreği yurt ve insan sevgisiyle dolu büyük bir lideri; Devlet kuran bir lideri; Soylu bir milli kurtuluş savaşının önderini; Kalemi çok güçlü bir yazarı; Çok başarılı bir fotoğraf sanatçısını; Atatürk ilkelerine bağlı, inançlı, vefalı bir memleket sevdalısını tanıdığım için, dost olduğum için onur ve gurur duyuyorum. 27 Ocak 2024’te 100. doğum günü kutlu olsun. Rauf Denktaş sonsuza dek yasayacak…

Töre: “2025 yılında tanınmanın geleceğini ümit ediyorum” Töre: “2025 yılında tanınmanın geleceğini ümit ediyorum”

Çok kıymetlimiz Sayın Rauf Denktaş Beyefendi ile yüz yüze tanışmak, 2003 yılında eşim merhum sanatçı Cem Karaca ilekendisini evinde ziyaret ettiğimiz gün nasip oldu. Birbirimizi yıllardır tanıyormuşçasına, konuşmaya susamışçasına sohbet ettik. Hatıralar arasında dolaştık (Barış Manço, Tanju Okan şarkılarıyla…) Siyaset, mizah, müzik, özel hayat, şiirler, şarkılar, konserler, kitaplar ve hatta astroloji bile vardısohbetimizde. 

“Ben, Koç burcuyum. Yükselenim de Koç, yani Koç oğlu Koç’um” dedi Cem. “Ben Kova burcuyum” dedi Rauf Bey. “Ben de Kovada Balık’ım” dedim, kahkahalarla güldük. Doğum tarihimi açıklayınca bunun mümkün olduğuna karar verdiler.

Öğle yemeğinde çok lezzetli yemekler yedik. Rauf Bey’in yanından hiç ayırmadığı köpeği Boncuk da bizimle birlikteydi. Rauf Bey elleriyle besliyordu Boncuk’u. Kahveler, çaylar eşliğinde sohbetimiz, kahkahalarımız, fotoğraf çekimlerimiz devam etti. Rauf Bey’in kıymetli eşi Aydın Denktaş Hanımefendi İstanbul’da idi. Maalesef o gün birlikte olamamıştık ama kulaklarını bol bol çınlatmıştık. 

Cem’in akşam konseri olduğu için Rauf Bey’den izin alarak ve sohbetin devamını İstanbul’a saklayarak Rauf Bey’in yanından ayrıldık. Rauf Bey’in güzel sesiyle, esprilianekdotlarıyla, samimiyetle geçen sohbetimizi Cem’le daha sonra aramızda defalarca tekrar tekrar hatırlayıp, yad ettik. Bugün hala o güzel anıları taptaze hatırlıyorum. Meğer o gün Cem’in Rauf Bey’e yüz yüze veda edişi imiş. İki yiğit insanınsohbeti de yiğitçe idi.

Rauf Bey sanatçı yönü olan bir siyaset lideri idi. Sanata ve sanatçılara çok saygı gösteriyordu. Cem sanat yapıyordu ve siyaset seven bir insandı. Her ikisi de tarih okumayı, tarihi anlatmayı ve geleceği okumayı seviyorlardı. Bir gün onlarıtarihin yazacağını da biliyorlardı. 

Cem, Haymatlos (Vatansız) pasaportuyla yaşadığı yıllardaAllah’a sığındığını, Kur’an-ı Kerim’i İngilizce olarak okuduğunu söylediğinde Rauf Bey kendi babasını hatırlayıp, O’nu “ruhu şad olsun” diye anarak; “Ben de ilk babamınkitaplığında bulup elime almıştım, Kur’an-ı Kerim’i İngilizceokumaya başlamıştım Cem. Hatta Atatürk’ün BüyükNutuk’unu da ilk kez İngilizce tercümesinden okumuştum” dedi. Cem de kendi babasının kitaplara çok düşkün olduğunu, Farsça, Osmanlıca, Fransızca bildiğini; Kendisine yeni bir kelime öğretince muhakkak o kelimeyi birkaç değişik cümle içinde kullandığını, vurgu ve tonlamasını da öğrettiğinianlattı. Rauf Bey ve Cem iki küçük çocuk saflığındababalarını anlattılar. Çocukluklarını hasretle andıkları öylesinebelliydi ki.

Cem defalarca “Sizin için yapabileceğim bir şey var mi Rauf Bey? Lütfen söyleyin” diye sordu. Rauf Bey de defalarca içtenlikle teşekkür etti. 

Cem, Rauf Bey için bir şiir yazdı: 

2003’te KKTC’deki seçimler öncesinde Aralık ayında “Milli davamızın ve Rauf Denktaş’ın arkasındayız” başlığıyla bir imza kampanyası başlatıldı. İmza kampanyasına katılan on beş bin kişinin arasında Cem Karaca, Naim Süleymanoğlu, Yıldız Kenter, Bülent Ecevit de vardı. 

27 Ocak 2004’te Rauf Bey’in 80. doğum günü için yazdığımesajda Cem, “Sayın Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk’ünün milli şefi” diye hitap etmişti. 

Ertesi gün 28 Ocak 2004’te KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Cem’in mesajına karşılık teşekkür mesajı yollamıştı. Meğer bu onların son mesajlaşmaları imiş. 

8 Şubat 2004’te Cem Karaca’nın vefatının ardından 16 Şubat2004’te Rauf Bey bana başsağlığı ve nezaket dileklerini ileten mesajını yolladı ve bana yalnız olmadığımı hissettirdi. 

Cem’in vefatının ardından 24 Haziran 2004’te bir anma gecesi düzenleyerek beni Kıbrıs’a davet eden ve Cem’i ilk kez bir anma programı düzenleyerek anan insan, Güzelyurt Belediye Başkanı Sayın Mahmut Özçınar Beyefendi oldu. Kendisini daima teşekkürle anıyorum. Cem Karaca’nın Kıbrıs’ta çoksevilen bir sanatçı olduğunu, yeri doldurulamaz bir efsane olduğunu defalarca Cem’e söyledikleri için ayrıca çokmutluyum. Cem Karaca’yı yaşarken mutlu ettikleri, sevgi ve saygılarını gösterdikleri için Cem çok şanslıydı. 

 

Cem’in vefatının ardından Rauf Bey’in doğum günlerinde kendisini kutlamak için mesaj göndermeye devam ettim. 21 Kasım 2007’de kendisini davet ettiğim ‘Atatürk’ü anma’ programına sağlık sorunları sebebiyle katılamayacağını, davetime çok teşekkür ederek, Atatürk ile ilgili bildirisini faks ile yollayacağını söyledi. Bu bildiride Rauf Bey kendisinin Atatürk’çü bir lider olduğunu vurgulamıştı. Kendisi küçükkenbabasının Atatürk’ün Kur’an-ı Kerim’in Türkçe’ye tercümesi için emir verdiğini, Nutuk kitaplarının da başucu kitaplarıolduğunu söylemişti. 

Sayın Rauf Denktaş’ın İstanbul Bakırköy’de Karaca Apartmanı’ndaki yuvamıza yolladığı ‘Karkot Deresi’ isimli kendi yazdığı kitabini bir solukta okumuştum. Su gibi akıpgiden bir yazı dili vardı. Okurken sanki bir film seyrediyor gibi hissetmiştim.  

Sayın Rauf Denktaş’ın vefatından on yıl sonra, 2022 senesinde, 29 Ocak 1942’de Girne’de kendi yazdığı ve ‘Hayatım’ adını verdiği uzun şiirinden dört tane şarkıbesteledim. Kendimi bahtiyar hissediyorum. Rauf Bey’in aziz hatırasını daima kalbimde taşıyorum. Kendisini sevgi, saygı, rahmetle ve hasretle anıyorum. 

Bestelediğim dört tane şarkımızın isimleri şöyle: 

1) Ağlamadan Güldüğümü Hatırlamam

2) Küskünüm Ben Hayata

3) Bir Hiç Olacağım

4) Benim İçin Hayat Yas

Çok kıymetlimiz Sayın Rauf Denktaş Cumhurbaşkanı’mızınşiirleri de sonsuza dek yaşayacak. 

Bir Cem Karaca ve Rauf Denktaş sevdalısı olan, kendileriyle onlarca hatırası olan Ertan Birinci dostuma bu özel yılda, 100. yaş gününde Rauf Denktaş’ımızı hatıralarımdan bir demetle anma fırsatı verdiği için, çok çok teşekkür ediyorum. 

Sevgimle, Saygımla, Daima Vefayla..

Editör: Burhan CANBAZ