Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz'de çözüm için Türkiye'nin her zaman hazır olduğunu belirterek, "Bu konuda sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli konusunun da Akdeniz ve Ege'de Türkiye'nin haklarını ve hukukunu yok saymaya yönelik girişimlere verdikleri cevaplar olduğunu belirtti.

Bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerini Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ricası üzerine iyi niyet nişanesi olarak bir süreliğine ertelediklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak Yunan tarafı hüsnüniyetle hareket etmediğini bir kez daha göstermiş ve Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır. Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz. Dünyada hiçbir ülke böyle saçma ve temelsiz bir talebe boyun eğmez. Gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim herkes için kabul edilebilir, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Ülkemizin bu çağrısına kulaklarını kapatanlar güçlerinin yetmeyeceği, boylarını aşan bir takım girişimlerle kendi geleceklerini kendi elleriyle karartıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın ve onunla bağlantılı siyasi, ekonomik sosyal sorunların bir kabus gibi üzerlerine çöktüğü güçlere güvenenlerin hüsrana uğramaya mahkum olduklarını ifade etti.

Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını hala kavrayamamış olanları bir an önce gerçekleri görmeye ve çözümü masada aramaya davet eden Erdoğan, "Anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ve hakkaniyet temelinde çözümü için biz her zaman varız ve hazırız. Bu konuda sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. 

Erdoğan, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin dün saat 20.00'de Antalya açıklarından demir alarak görev bölgesine doğru hareket ettiğini aktardı.

Geminin yaklaşık 10 saat süren seyirden sonra bu sabah saat 08.00 itibarıyla da çalışmalarına başladığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye 2002 yılından bu yana başta ekonomi olmak üzere eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye birçok alanda atılan adımlar ve gerçekleştirilen reformlar sayesinde önemli kazanımlar elde etti. 2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2019 yılında 754 milyar dolara yükselttik. Kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan 2013 yılında 12 bin 500 dolara kadar çıkarmıştık. Ancak Gezi olayları ile başlayan ve bugüne kadar kesintisiz devam eden saldırılar sebebiyle bu rakam 2019 yılında 9 bin 127 dolar olarak gerçekleşti. Türkiye ekonomisi satın alma gücü paritesine göre dünyada 2002 yılında 17. sırada iken 13. sıraya yükseldi. Böylece ülkemizi kişi başına gelirde dünya sıralamasında üst orta gelir grubuna yükselttik."

Erdoğan, Türkiye'nin insani gelişmişlik endeksinde de dünyadaki konumunu iyileştirmeye devam ettiğini, 2019 yılı İnsani Gelişme Raporu'nda, bir önceki yıla göre 6 basamak ilerleyerek 58. sıraya yükseldiğini dile getirdi.

Böylece ilk defa çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer almış olduklarına dikkati çeken Erdoğan, rekabetçiliği artırmaya, iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik çok önemli adımlar attıklarını vurguladı.

Editör: TE Bilisim