Başbakanlık görevinde, ilk röportajını Doğan Haber Ajansı'na (DHA) veren Tufan Erhürman, Türkiye ile KKTC arasındaki mali ilişkinin önemiyle ilgili konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Tufan Erhürman, Türkiye ile ilişkilere çok önem verdiklerini belirterek, "Türkiye ile birbirimizi anlatan, anlayan bir ilişki modelidir; kurmak istediğimiz. Biz, KKTC'yi ve Kıbrıs Türk halkını çok daha fazla anlatacağız, Türkiye'yi anlamaya çalışacağız" dedi.
Başbakanlık görevinde, ilk röportajını Doğan Haber Ajansı'ndan Sefa Karahasan'a (DHA) veren Tufan Erhürman, Türkiye ile KKTC arasındaki mali ilişkinin önemiyle ilgili konuştu. Ekonominin en temel konu olarak ele alınacağını belirten Erhürman, gelirlerin adil paylaşılmasını sağlayacaklarını söyledi. Erhürman, "Türkiye para versin, harcayalım demiyoruz. Projelerle destek alarak kalkınmayı gerçekleştirmek istiyoruz. Hukuka uygun, adil bir yönetim anlayışımız olacak. Kamu hizmetlerinin halkın hak ettiği şekilde sunulması gerekir. Bütün yönleriyle bir reform yapılması gerekiyor. Etkili ve verimli bir kamu yönetimi anlayışı önceliklerimiz arasında" diye konuştu.
'DERSİMİZE İYİ ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR'
Türkiye ile ilerleyen dönemde mali protokol görüşmelerine başlanacağını vurgulayan Erhürman, şunları söyledi:
"Türkiye ile imzalayacağımız protokol bizim için son derece önemli. Bu protokol aslında dersimize çalışmamızla çok yakından ilintili. Dersimize iyi çalışmamız, doğru projeler, doğru öneriler ortaya koymamız gerekiyor. Bundan kastım; bu ülkede ekonomiyi daha da büyütecek, elde edilen geliri tabana yayacak projeler geliştirmemiz ve Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne bu projelerle çıkmamız gerekiyor. Birkaç aşamada biz, yeterince dersimize çalışmıyoruz. Birincisi mali protokol masasına otururken çalışmıyoruz. Doğru projeleri hazırlayamıyoruz. Türkiye'nin karşısına projelerle gitmek gerekir. Ülkede bu kadar büyük problemler varken, sağlıktan, ulaştırmaya. Bunlar projelerle önemli ölçüde aşılabilecekken, yapmıyoruz. İkincisi protokolü imzaladıktan sonra onları realize etme konusunda da yeterince çalışmıyoruz. Siz yapacağınızı söylediğiniz reformları yapmıyorsunuz, sonra bunun sonucunda reform destek ödeneğinden bir kuruş bile alınmıyor."
Türkiye'nin, KKTC'den mali açıdan disiplin isteyeceğini dile getiren Erhürman, "Biz de bunu istiyoruz. Türkiye, kaynakların etkin kullanılmasını isteyecek, bu bizim de hedef olarak ortaya koyduğumuz bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen kaynakların ekonomiye doğru kanalize edilmesi gerekir. Dersimize yeterince çalışmadığımızı söyleyebilirim. Zaten yeterince çalışmadığımız protokollerin uygulanma oranlarında ortaya çıkıyor. Geçen yıl Türkiye'nin sağladığı reform destek kaleminden hiçbir kaynak alınamadı. Sonuçta biz bir reform sözü veriyoruz, bu reform yapılmayınca da kaynak sağlanmıyor" dedi.
'KARŞILIKSIZ PARA VERİLMESİNİ TERCİH ETMEM'
Türkiye'nin, son dönemde proje bazında yardımlar yaptığını anlatan Erhürman, "Bu, doğru bir yaklaşım. Türkiye, 'Al bu parayı, ne yaparsan yap' demiyor. Doğru yöntem de budur. Karşılık üzerinden ödeme yapılıyor. Karşılıksız olarak para verilmesini tercih etmem. Bu da bizi işimizi doğru yapmaya, dersimize iyi çalışmaya teşvik ediyor. Geçmişte böyle değildi. Bunun sonucunda ülkede bir takım şeyler har vurup harman savruldu. Bunlar hiç bir şekilde ekonomimizi büyütmedi. Türkiye para versin, harcayalım demiyoruz. Projelerle destek alarak kalkınmayı gerçekleştirmek istiyoruz" diye konuştu.
'GERGİN İLİŞKİ İSTEMİYORUZ'
Türkiye ile ilişkilerin gergin olup, olmadığı yönündeki soru üzerine Başbakan Erhürman, şunları söyledi:
"Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Demokrat Parti koalisyon hükümeti ortakları olarak Türkiye ile gerginliğin akılcı bir şey olduğuna inanmıyoruz. Böyle bir şeyin gerekçesi de yok. Türkiye Cumhuriyeti bizim yakınımızda, çok yakınımızda olan bir ülke. Bırakın tarihi kültürel bağımızı, bunların hiçbiri olmasa dahi diyelim ki Türkiye Cumhuriyeti, Rusya olsaydı burnumuzun dibindeki bu kadar büyük bir ekonomi ile bu kadar güçlü ülke ile sizin ilişkilerinizin en iyi düzeyde olması gerekir. Kaldı ki bizim buna ek olarak, tarihi bağlarımız var. Kültürel bağlarımız var. Son derece geniş bir ilişkimiz var. Bizim Türkiye ile ilişkilerimizi olabilecek en iyi düzeyde tutmak Kıbrıs Türk halkının en temel yaşamsal çıkarıdır."
Erhürman, "Türkiye ile birbirimizi anlatan, anlayan bir ilişki modelidir; kurmak istediğimiz. Biz, KKTC'yi ve Kıbrıs Türk halkını çok daha fazla anlatacağız, Türkiye'yi anlamaya çalışacağız" dedi.
'USÜLSÜZ VATANDAŞLIKLAR İPTAL EDİLECEK'
Ada'da ayrımcılığa asla müsaade etmeyeceklerine de dikkat çeken Erhürman, "KKTC'de şu anda çok sayıda uyruktan insan var. Bu kadar çok kültürün küçük bir ülkede yan yana yaşıyor olması, birtakım sorunları beraberinde getirir. Biz, bu topraklarda yaşayan herkesi en az bizim kadar bu topraklarda hak sahibi, kardeşimiz görüyoruz" dedi.
Vatandaşlıkların incelenmesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Başbakan Erhürman, "Son dönemde 12 bin vatandaşlık yapıldı. 2 bin civarındaki vatandaşlıklar ise Bakanlar Kurulu tarafından verildi. Bu rakam, bu ülkede bir gün bile çalışma izni olmayanlara vatandaşlık verilmesiyle ilgili durum. Hukuksuz, usulsüz olanlar var. Bunlar iptal edilecek. Bu ülkede 20 yıl yaşayıp da vatandaş olamayanlar varken, ondan daha vahimi bu ülkede doğup büyüyenler vatandaş olmamışken, ülkede bir gün dahi çalışma izni olmayanlar, turist vizesi ile vatandaşlık alanlar var. Biz bu adaletsizliği ortadan kaldıracağız" diye konuştu.
KUMARHANELERE SIKI DENETİM
KKTC'deki kumarhanelerde sıkı denetimler yapılacağını açıklayan Erhürman, "Çok sayıda bilgi, veri akıyor; Kıbrıslı Türklerin ve öğrencilerin kumarhanelere girdiği yönünde. Bu konuda sıkı bir denetim yapılacak. Bu denetimler sonunda ciddi yaptırımlar olacak. Zaman zaman aracı durdurup, içeri girip, kontrol edebilirim. İçeride ne oluyor, ne bitiyor, kurallara uyuluyor mu; bunları kontrol edebilirim" dedi.
'ANKARA İKİNCİ VATANIM'
Ankara Hukuk Fakültesi’nde lisans, yüksek lisan ve doktorasını tamamlayan ve 13 yıl Ankara'da yaşayan Başbakan Tufan Erhürman, ayrıca "18 yaşında Ankara'ya gittim. Ankara, benim ikinci vatanım" diye konuştu.
