LTB Başkanı Mehmet Harmancı, sosyal medya hesabından açıklama yaparak, koronavirüs sonrası sektörel evrim sürecine ilişkin öngörülerini kamuoyuyla paylaştı.
Harmancı’nın paylaşımı şöyle:
“Corona sonrası sektörel evrim sürecine ilişkin kendi öngörülerimin bir kısmını bugün TV’de paylaşmıştım buradan da konuşmak ve belki bir tartışma zemini oluşturabilmesi açısından faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Ülkemizin en önemli iki gelir kaynağı olan Turizm ve Eğitim ciddi evrim geçirmek zorunda.
1. Turizm:
A. Görünen o ki bizler bir an önce yeni bir turizm anlayışını belirlemeliyiz, yeni turizm anlayışı bireyin sağlık ve güvenlik kaygılarının giderildiği bir noktadan ele alınmalı.
Sanitasyon ve sertifikasyon devrine hazır olmalıyız. Oteller gerek personellerinden gerekse de tedarikçileri de dahil olmakta üzere COVİD-19 temiz belgesi almalı. Restaurantlar ve tüm alanlar yeni sosyal mesafe kurallarına göre düzenlenmeli, oda servisleri kesinlikle daha güçlü olmalı, bir çok malzeme kullan at ürün hale gelmeli, plajlarımız sosyal mesafe kuralları bu sertikanın parçası haline gelmeli.
B. Bireysel turizm ihtiyaçları ön plana çıkacağından tüm dünyada öngörülen butik otel, bungalov ve karavan tarzı turizm faaliyetlerine olan talebin artacağıdır, buna paralel olarak bizler de bu alanları güçlendirmek ve yaratmak zorundayız, ada olmanın dezavantajlarını bu dönem hissedeceğiz özellikle ulaşım bakımından.
Somut önerim bireylere kiralanıp tek bir çivi çakılmayan Bafra turizm bölgesinin bu alanların yaratılması için ivedilikle planlanmasıdır.
C. Sanal tur ve seyahat
Özellikle çok önemli tarihsel ve kültürel miraslarımızın bir an önce sanal tur ve anlatım yapılan bir noktaya taşınması gerekiyor. Buna paraleller olarak yaratılacak talep ve tıklanma oranları ile belli bir gelir yaratılabileceği hatta kampanyalarla bir fon oluşturulabileceğini düşünüyorum.
D. Taşımacılık sektörü tamamen kabuk değiştirerek büyük çaplı taşımacılık yerine aile ve birey taşımacılığına yönelecek noktaya getirilmesi
E. İyi tarım sertifikasyonunun da turizm sektöründe aranması gerekecektir bu da tüm tarım politikalarının evrilmesi demektir.
2. Üniversiteler:
Ortaya çıkan tablo bize bilişimin önemini ortaya koymakta, insan kaynağı güçlü kurumsallaşmasını tamamlamış üniversitelerimiz bu alana yönelmeli ve bu alanda tüm sektörleri besleyici bir altlık oluşturması ülkeyi ve kendilerini daha güçlü kılacaktır. Yazılımın her şey halini alacağı bir dünya vardı şimdi hayatın tümünü kapsadığı bir dünyaya ilerliyoruz ve bunu ancak üniversitelerin gücü ve kapasitelerini doğru kullanarak başarabiliriz. Tabi birinci ve ikinci öğretimin bu alanı desteklemesi ve çocuklarımızı temelden yetiştirmesi de çok önemli.
Bu ve benzeri tartışmaları ve vizyonumuzu bugünden tezi yok şekillendirmeliyiz.
Özetle bunların ve daha bir çok fikrin bir an önce tartışılması ve bir stratejik belgemizin olması gerekmektedir.”
