KTOEÖS, sağlık endişesinin had safhada yaşandığı, ekonomik yönden çöküşte, geçim ve ekmek derdinde olunan bu günlerde, gündemi ‘külliye’ gibi ithal konuların meşgul ettiğini,  çözülmesi gereken hayati birçok sorun yokmuş gibi suni gündemler yaratıldığını savundu.

KTOEÖS Yönetim Kurulu adına Örgütlenme Sekreteri Duygu Geylan tarafından yapılan  yazılı açıklamada, inşa edileceği "müjdeli” bir haberle duyurulduğundan itibaren toplumda kabul görmeyen külliye düşüncesinin, Kıbrıs Türk toplumuna rağmen hayata geçirilmeye çalışıldığı iddia edildi.

“Halkın borç batağında olduğu, markete adım atmaya korkar hale geldiği, esnafın üreticinin iflasın eşiğinde olduğu, binlerce vatandaşın Güney’de çalışmak için iş başvurusunda bulunduğu böyle bir dönemde, değeri yüz milyonlarla ifade edilen ‘yavru’ külliye ve saray yapımı için harekete geçmek bu halkla dalga geçmek değil de nedir?” diye sorulan KTOEÖS açıklamalarına şöyle devam etti;

“Külliye ve saray için harcanacak olan meblağ ile kaç tane okul, hastane, park inşa edilebilirdi, hesapladınız mı? Halkın eğitimini, sağlığını, refahını, güvenliğini önemsemeyenler yeni saray ve külliyeye yerleşince ‘itibar’ sahibi olacaklarını mı zannediyor?

İtibarın bina ile değil, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, vatandaşların yaşam standardı ile ölçüldüğü ne zaman farkına varılacak?

Yoksa kendi halkının içinde bulunduğu çıkmazı görmezden gelip saraylarda yaşayan başka liderlere mi özenilmektedir?”

Açıklamada,  “Toplumumuzun içinde bulunduğu çıkmazı, çaresizliği, tükenmişliği, umutsuzluğu görmezden gelip, israf abidesi külliye derdine düşenler, egemen ve bağımsız devlet kavramlarını şiar edinip başkasına el avuç açmayı içine sindirenler”, yarattığınız çarpık düzene karşı KTOEÖS olarak  külliyen mücadele etmeye devam edeceğimizi biliniz” ifadeleri yer aldı