Market İşletmecileri Platformu, basın toplantısı düzenleyerek piyasayla ilgili değerlendirmelerde bulundu ve hükümet ile tüccara yönelik önerilerini açıkladı.

Market İşletmecileri Platformu ülkenin çalkantılı bir dönemden geçtiğini ve bu süreci en az zararla atlatmak için toplumun her kesiminin özveride bulunması gerektiğini belirtti.

Market İşletmecileri Platformu hükümete, dar gelirli vatandaşların hayatını sürdürmesine destek olmak için en gerekli 100 ürünün fiyatını sabitlemesi, ekonomik kayıt dışılığa sebep olan askeri kantinleri denetlemesi ve tüccarın elindeki malı yerine koyabilme derdine düşmeden az karla halka sunması önerisinde bulundu.

50 civarında işletmenin üye olduğu Market İşletmecileri Platformu adına konuşan Tanser Nizam,  ülkenin çok çalkantılı bir dönemden geçtiğini ifade ederek, kendisinin 1981’den beri market sektöründe yer aldığını ancak 37 yıldır bu kadar derin ve süresi belirsiz bir ekonomik süreç görmediğini vurguladı.

Deprem gibi olağanüstü bir dönemden geçildiğine işaret eden Nizam, “Bugün içinde bulunduğumuz gemi çok çalkantılı, sert bir denizde seyahat ediyor ve her an batma tehlikesiyle karşı karşıya. Hepimiz, yürütme erki, milletvekilleri, ithalatçı, tüccar, marketçi, esnaf tüm halk bu gemideyiz. Hepimiz gönüllü özverilerde bulunmak zorundayız. Tek tek kurtuluş yok” dedi.


Nizam, tüm kesimlerin tüm vatandaşların ve kurumların el ele vererek bu badireyi atlatmak zorunda olduğuna dikkat çekti.

YÜZ ÜRÜN TEŞVİK EDİLİRSE, VATANDAŞ RAHATLAR

Tanser Nizam, kendi sektörleriyle ilgili hükümete önerilerde bulunarak, dövizdeki artışın her türlü metaya yansıdığını herkesin bildiğini kaydederek, marketlerde satılan 13-15 bin ürünün 100 tanesinin bir evin yüzde 80 ihtiyacını karşılayabildiğini söyledi.

Nizam, “Temel gıda ve temizlik malzemelerinden 100 çeşit ürünün hükümet tarafından bir şekilde teşvik edilir, ucuz döviz veya başka yöntemlerle, sabit fiyata bağlanırsa, gerek ithalatçı firma, gerek marketler kar paylarını asgaride tutarlarsa, vatandaşlar rahat nefes alacak” dedi.

Bunun hükümetin alması gereken ilk tedbir olduğunu ifade eden Nizam, tüccarların değil kendilerinin müşteriyle yüz yüze kaldığını kaydetti. Nizam, kimsenin kendilerinin halini sormadığını, hükümetin de kendilerini günah keçisi ilan ettiğini iddia etti.

Hiçbir marketçinin rafındaki fiyatı yükseltmeyi istemediğini, bunun düşünülecek en son şey olduğunu kaydeden Nizam, “Dönem dönem biz malımızı yüksek fiyata satmayalım diye eksiklerimizi bile almıyoruz “ dedi.

 

Ancak tüccarların, tedarikçilerin, depolarını kilitlediğini ve peşin parayla eski fiyatı geçin, yeni fiyattan bile mal vermediğini savunan Nizam, tüccarlara “Siz de bu gemidesiniz. Her gün fiyat yükselterek bu geminin batmasına engel olamazsınız” eleştirisinde bulundu.

"KAYIT DIŞILIĞIN YÜZDE 30’U ASKERİ KANTİNLERDEN"

Hükümetin tedbir alırken tabi ki bütçesini yeniden organize etmesi, kullandığı teşvikleri artık daha farklı ve acil yerlerde kullanması gerektiğini belirten Nizam, bunun yanında kayıt dışı ekonomiyi bir an önce kayıt altına alarak gelirini yükseltmesi gerektiğini ifade etti.


Kayıt dışılıkla ilgili bakanların yaptığı açıklamaları hatırlatan Nizam, yüzde 60 kayıt dışılığın yüzde 30’unun da askeri kantinler nedeniyle ortaya çıkan kayıplar olduğunu savundu.
 

Nizam, “Biz askerin ticaret yapma hevesine karşı değiliz. Çok isterse, gelsin bizim gibi KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi, gümrük ödesin. İşçi çalıştırsın, onların yatırımlarını yapsın. Elektrik, kira ödesin ve faaliyetlerine devam etsin” dedi. Nizam,  devletin güvenlik kuvvetleri iç hizmet yasasının 67-68’inci maddesinin vatani görevini yapan askeri personelin bulunduğu her birlikte askerin ihtiyacını karşılayacak bir kantine onay verdiğini ancak bu kantinlerin askeri yasak bölge olması nedeniyle sivillerin girmesine izin verilememesi gerektiğini savundu.


Şu an askeri kantinlere çocuk bezi, saç boyası gibi ürünlerin geldiğini, üstelik buralarda bu ülkenin yürütme erkinin yasakladığı ürünlerin de sivillere satıldığını dile getiren Nizam, askeri kantinlerde satılan ürünlerle ilgili çeşitli eleştirilerde bulundu.

Halkta çok yanlış bir algı oluştuğunu savunarak, askeri kantinden bazı ürünleri 1-2 lira daha ucuza alarak, avantaj sağlandığını düşünmenin yanlış olduğunu söyleyen Nizam, aradaki birkaç kuruşluk farkların devlete, fon, KDV, gelir vergisi gibi ödenekleri karşılamak için konduğunu söyledi.

Bu anlattıklarının kayıt dışı ticaret yani kabaca ‘kaçakçılık’ olduğunu savunan Nizam, “Bu devlet dar gelirliyi süspansiye edecek parayı nereden bulacak” dedi.

Nizam, 20 milyon kar etmek için sendikalarla kavgaya giren hükümetin kayıt dışılıktan 100 milyon kaybettiğini savundu.

BİRLİK BERABERLİK ZAMANI

Nizam, şu anın kavga değil, birlik beraberlik zamanı olduğuna işaret ederek, her sektörün gönüllü olarak fedakarlık yapması ve toplumsal kenetlenmenin sağlanması gerektiğini belirtti.

Her sektörün bu kötü dönemlerin zararını eşit şekilde bölüşmesi gerektiğini ifade eden Nizam, “Biz marketçiler olarak bu sınavı geçtik depoda ne varsa sunduk tüccar gibi depoları kilitlemedik varımızı yoğumuzu ortaya koyduk” dedi.

Nizam, marketlerin yaşadığı fiyatlandırmanın zorluklarını anlatarak, “Biz halkımıza güveniyoruz herkes gerçeklerin farkında vicdanen rahatız. Biz gönüllü fedakarlıklara varız hükümet de üzerine düşeni yapsın bu gemiyi hep birlikte yürütelim” dedi.