Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Kıbrıs Genç Tv'de yayınlanan Mustafa Alkan'ın hazırlayıp sunduğu Er Meydanı programına katılarak soruları yanıtladı.

Şuana kadar tüm devlet dairelerinin kapalı olmadığını söyleyen Özersay, örnek olarak Vergi Dairesini gösterdi ve bir düzenleme yapılarak sınırlı sayıda kişi ile çalışmaya devam ettiğini söyledi.

Bu hafta içerisinde tapu ve araç kayıt dairesinin hizmet vermeye başlaması için uğraş verileceğini ifade eden Özersay, bu iki dairesnin Sağlık bakanlığının önergeleri çerçevesinde maske zorunluluğu ve dezenfektan işlemleri düzenli olarak yapılarak hizmet verevileceğini kişi sınırlandırılması ile randevu ile çalışılacağını belirtti.

Bakan Özersay bunun yanısıra, Sağlık bakanlığının İlaç Tıbbı Malzeme bölümünün açık olduğunu, Dışişleri Bakanlığı’nın bazı italat ve ihracatta onaylanması gereken belgeler nedeniyle mesafe kurallarına uygun olarak açık olduğunu dile getirdi.

Kudret Özersay “Kendimizi yeni bir hayata hatırlamamız lazım” diyerek, bu kurallar ile hayata adapte olmak gerektiğini vurguladı.
Şu anda mahkemeler ile ilgili bir tartışma olduğunu anımsatan Özersay, nöbetçi malzemelerin belli başlı görevleri zaten yapmakta olduğunu söyledi.

Asıl önemli olan devirler olduğunu belirten Özersay, satın alınan malların devirleri yapılmadığını, bu işlemlerin yoğunluk gerektirmediğini, randevu ile çalışılağını ve devlete de bir gelir sağlayacağını ifade etti.
Programda, özel sektörde bazı yerlerin kısmı açılması konusuna değinen Özersay, Ekonomi Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun bir değerlendirme yapıp karar vereceğini söyledi.

Özersay: “ İki toplantı yapıldı bu toplantılar sonunda herhangi bir sektör açılsın diye bir somut öneri gelmedi. Yarın Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu da ele alınacak ama esas gündem maddesi özel sektör katkıları ile ilgili olacaktır” dedi.
Paket servisler ile ilgili Restorancılar Birliği ile görüşme yaptıklarını söyleyen Özersay, Birliğin bu konua sıcak bakmadığını, ülkede hareket olmadıkça faaliyete geçmek istemediklerini belirtti.

İnşaat sektörü ile ilgili kesinlikle o sektörün görüşlerini de dikkate alacaklarını belirten Özersay, ayrıca Sağlık Bakanlığı’ndan da görüş alınarak hareket edileceğini vurguladı.

Özersay: “İnşaat sektörü açıldığında diğer yan sektörler de mecbur açılacak, bir komite kurduk onlar bu işin uzmanları ve onların önerileri bize sunulacak ve biz de karar alacağız.” dedi.

Kudret Özersay, eğer ülkenin içinde risk faktörleri ortadan kalkarsa, yavaş yavaş kendi içimizde çalışmaya başlayacağımızı belirterek “Ama dünyaya entegre olma sorununda ne yapacağız bilemiyorum” dedi..


İstihdamı deskek tüzüğü ile ilgili eleştirileri de yanıtlayan Özersay, şunları dile getirdi:

“Çalışma bakanlığının yaptığı bir çalışmadır bu. Bilmemiz gerek bazı gerçekler var.
Devlet kapatın dedi mi, dedi… Devlet katkı yapmalı mı ? Evet yapmalı… Buraya kadar tamam.

Devlet bunu toplumsal sağlık açısından ve bir tedbir olarak aldı. Toplumun sağlığını düşündüğü için aldı. Birisine özellikle maddi yardım yapacaksan 2 şeye bakmak lazım

Elinde ki kaynak ne kadardır ve elimizde ki kaynak ile kimlere destek çıkmamız gerekir? Bunlardır… Bunu bir ay vereceksiniz durum bir başkadır… 2 aya verecekseniz ya da 4 ay daha verecekseniz de başkadır… Bazı sektörlerin mayıs başı açılıp açılmayacağı da halen daha belirsizdir.Kapalı ve açık sektör diye ayrılmak zorundadır. Örneğin açık olan sektörlerden benzin istasyonlarına bakıyorsun. Evet açıktır, normalde yaptığı satışın 25-30% oluyor. Maaşlarını karşılıyor… Açık olan sektörlerde maaş desteği veremezsek bile sosyal sigortalar desteği verelim dedik.Yarın gene üzerinde çalışılacak…. Bazı konularda eksiklikler vardır.”

Basın temsilcileri dahil olmak üzere diğer temsilciler ile de görüşme yapıldığını vurgulayan Özersay şunları kaydetti:

“ İşveren konumunda olan ve belirli sayının üzerinde kişilerin maaşını ödeyen sonuçta kapatılan ofisleri nedeni ile tekrardan maaş desteğini alması gerektiğini görüyorum.

Basın ile ilgili olarak basının açık olmak ile birlikte, sadece kamu görevi yaptığı aşikardır. En basit örneği şu an program yaparken tv de reklam gelirleri nerdeyse hiçe yakındır. Durum buysa koalisyon olarak hem fikiriz. Yarın bakanlar kurulunda karar verilecektir.Bu rakamlar da çok yüksek rakamlar da değil sayı itibarı ile… Biz bakanlar kurulu toplantısı için gece bekleyen soru soran görüntüsünü çekimini yapan notunu tutan bu arkadaşlar aynı risk grubu içerisinde görevlerini yerine getirdiler, tüm risklere rağmen.

Basın ile ilgili olarak şunu söylemek isterim. Maaş katkısını kesinlikle basın emekçilerinin alması gerekiyor. Riski nasıl göğüslediklerini bizzat kendim de gördüm. Bu sektörün dışında basının dışında ülke demokrasisine ve sistemin doğru çalışmasına da katkı sağlayan bir sektördür. Bunun dışında öyle bazı sektörler var. Büyük kar marjı ile çalışıyor. Kimisinin 3 ayda kazanacağını 1 haftada çalışıyorlar.Yüksek kar yapan şirketler maaşları 2 ay ödemeleri gerekiyor. Bu insanlar da destek istiyor, ama bu insanlar çok ciddi kar yapmış bir ay iki ay ödeyebilmeleri lazım”

Turizmin 2017 yılından beri teşviklerini alamadığını belirten Özersay, otelcileri aynı sepete koymanın mümkün olmadığını ifade etti.

Özersay şöyle devam etti:

“Casinolar ile ilgili de sunu söylemek lazım. Daha alt geliri olan insanlar da var… İşletmenin kendisinin gücü de var ise herkes aynı kategoride değil… Kendi çalışanına sahip çıkması gerekmektedir. Sıfırdan birini bulmak ve onu çalıştırmak ve en baştan öğrenmek çok zordur. Bana kalırsa, bende isterdim daha iyisini yapmak, bana kalırsa iş ahlakı olarak bir sınavdan geçiyoruz. Gücü olan ve geçmişte karı çok olmuş olanlar da bir sınav verecek bu süreçte.”

Pile’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Özersay:

“ Biz kimsenin sağlığını riske atamayız… KKTC ile Pile köyü arasındaİngiliz polisi var… Pile ve KKTC sınırları ayrık. Dolayısı ile Pile’den Ruma geçmek için her hangi bir check pointten geçmiyorsunuz, Pile’den direk Rum tarafına girebiliyorsunuz. Biz Pile’nin Rum tarafından giriş çıkışını kontrol edemediğimiz için Kuzeye geldiklerinde Rumdan mı geldi bilmediğimiz için mecburuz. Karantina prosedürü yapmak zorundayız. Pile’den vatandaşlarımız ülkeye girebilir ama 14 gün kuralına uymak zorundadır.” dedi.

Rum tarafında çalışanların para alamadığı da sorulan Özersay şunları dile geirdi:
“Dışişleri Bakanlığı olarak biz gerekli yazıyı yazdık .Bir çok çalışan sendika üyesi olarak çalışıyor, haklarını alacak mı almayacak mı diye. O konuda BM’ ye mektup yazdık biz de yanıt bekliyoruz kendilerinden. Bugün ben BM Özel Temsilcisi ile telefon üstünden görüştüm, bu konuyu da hatırlattım bu konunun takipçisiyiz… Elimizden gelen yapacağız”

Avrupa Birliği ve Türkiye’den gelen yardımlar ile ilgili ise Özersay şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti bizlere her türlü desteği vermeye çalışıyor, ve esneklik yapıyor. Bize yaptığı bağışlar da var. Bunu not etmek lazım. Bu konuda siyaset yapılmaması lazım.
AB ise bize talebimizi sordu. Biz de Sağlık Bakanlığından aldığımız tüm ihtiyaç listemizi AB yetkilileri ile paylaştık ve bir telekonferans aracılığı ile AB’nin nasıl destek olabileceği konuşuldu. Bir kısmını UNDP üzerinden alma yoluna gitti, bir kımsını Türkiye’den alma yoluna gitti… 40 tane solunum cihazı şu anda UNDP’den bekliyoruz. Sözünü aldık.

Daha tüm liste içerisinde yer alan herşey gelmedi ama, Güneyde var istediğimiz ilaç ve üretim fazlası olan ilaç olduğu söylendi…. Sağlık bakanlığı bir katkı yapılacak ise bunlar olabilir dendi bize. Biz talep etmedik, biz AB ye sunduk.”

Programda eşit maaş ile ilgili söylemleri hatırlatılan Özersay şunları dile getirdi:

“Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz, ama eğer gerekirse herkesin eşit maaş alması noktasına da gelebiliriz dedim…. Ekonomi durduğu icin maliyenin gelirleri ciddi anlamda azaldıgı icin, yarın öbur gun de Türkiye’den destek gelmez ise, bunu yapmalıyız. KTAMS’ın bana gelen elestiris dogru degildi… Benim kastettiğim dar gelirli kamuda çalışanların maaş dengesi açısından ‘belki de aynı almamız gerekirse almalıyız’ dı... Bu dediğim en kötü senaryodur, bunu da böyle ele almalıyız böyle düşünmeliyiz…. Gerekirse Bakanlar, Başbakan üst düzey yöneticilerin maaşlarını aynı kademe getirmemiz gerekir dedim. Bir sendika Başkanı da bunu söylüyorum diye beni eleştirir ise ben bunu anlamış değilim”

Editör: TE Bilisim