Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yönetim Kurulu ülke olarak temel hedefimizin vakaları mümkün olduğunca en aza indirmek, bununla birlikte sosyal, ekonomik planlamaları yaparak bugünle birlikte geleceği de kurtarmak olması gerektiğini vurguladı.

Bu fırsatın vakalar sıfırlanmasına rağmen geçen dönem maalesef kaçırıldığı, dolayısı ile sağlık, ekonomi ve eğitim olmak üzere her anlamda kötü bir dönem yaşandığı belirtilen açıklamada, “Hükümet geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak bu dönem doğru kararları alabilmelidir. Bu da tam kapanmayla birlikte, bir hedefe yönelik olmalı, plan ve programa dayanmalı, aşılama da mutlak surette doğru planlanmalı ve gerekli orana ulaşmalı. Bu şekilde sağlıkla birlikte eğitimi de turizmi de kurtarabilir, ekonomiye yeniden can verebiliriz” denildi.

Kapanma süresince ekonomik anlamda etkilenecek kesimlerle ilgili bir planlama yapılmasının elzem olduğu belirtilen açıklamada, “Tam kapanmayla birlikte ilk günden beri vurguladığımız gibi, sorumlulukları, mağduriyeti, sıkıntıları hep beraber ortaklaşmalıyız, plan-proje ile bugünle birlikte geleceği kurgulamalıyız” denildi.

TDP Merkez Yönetim Kurulu, pandemi süreci ve hükümetin kararalarına yönelik değerlendirmelerde bulunarak, ne yapılması gerektiğine yönelik öneriler sundu.

Hükümetin geçmişten ders çıkararak günü kurtarmak yerine bütünlüklü bir plan ve hedefe yönelmesi gerektiği, ancak geçtiğimiz gün açıklanan kararların maalesef bu doğrultuda olmadığı belirtilen açıklamada, alınan kararların içeriğindeki yanlışlıkların yanısıra topluma anlatmakta yaşanan sıkıntıların da karmaşaya ve bilinmezliğe neden olduğu vurgulandı. Bu şekilde kısmi kapanma ve denetimsizlik ile İtalya örneğinde olduğu gibi vakaların tüm ülkeye yayılma riskinin artırıldığı belirtilen açıklamada, özellikle Mağusa ve Karpaz bölgelerine artan yolculukların bunun göstergesi olduğu, “Kaş yapayım derken göz çıkarılacağı” uyarısında bulunuldu.

Vakaların sıfırlandığı dönemde ‘Virüsle yaşamaya alışmalıyız’ söylemleri ile yapılan ciddi hatalarla toplumun sağlığının tekrardan riske atılmasının yanısıra eğitim başta olmak üzere tüm sektörlerin olumsuz etkilendiği, ülke ekonomisinin derin bir krize girdiği, binlerce işyeri kapanırken, onbinlerce kişinin de işsiz kaldığı aktarıldı. Geçtiğimiz Eylül ayında açılacak denilen okulların açılamadığı, yüzyüze eğitimin başlayamadığı, 40 bin öğrencinin ülkeden ayrıldığı, turizmin hareket bile edemediği anımsatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Belli ki geçmişten hiç ders çıkarılmamış, olağanüstü dönemlerin olağan tedbirlerle atlatılacağı yanılgısı sürmüş. Oysa süreç bize ne yapılacağını göstermiştir. Bütünlüklü bir plan dahilinde tam kapanmalıyız. Unutulmamalıdır ki, ekonomik krizin boyutunu bugün alacağımız tedbirler belirleyecektir. Ne kadar çok doğru karar alır ve uygularsak, ekonomik krizin boyutu da o kadar az olacaktır, aksine ne kadar geç kalırsak, krizin derinliği de o kadar fazla olacaktır. Bunu zaten geçtiğimiz dönemde acı bir tecrübe olarak yaşamış bulunuyoruz.

Sağlıkta ‘0’ vaka hedeflenirken, ekonomik açıdan ise yüksek öğretimi Mart ayında yüzyüze başlatma, Nisan-Mayıs’tan itibaren de turizmi canlandırma hedefi olmalı. Bu da kararlı bir şekilde yapılmalı. Şubat ayı, içeride normal yaşama geçebilmek adına geçiş ayı olmalı, Mart ayında da öğrenciler karantinali/aşılı ülkeye getirilmeli.
Aşılama da bu politikayı destekleyen en önemli unsur olmalı. Ancak şimdiki gibi organizasyon eksikliği ile insanları perişan eden, saatlerce bekletip eve geri gönderen ve ayrımcılık içeren türden değil, düzenli, planlı ve adil bir plan dahilinde aşılama yapılmalı. Unutulmamalıdır ki, aşı normal yaşama dönüşün en önemli unsuru olacaktır.

Editör: TE Bilisim