Kıbrıs adasını yarım asırdır tanımlayan sorunu çözüm  müzakerelerinde bugüne kadar birçok lider, BM Genel Sekreteri, diplomat ve uluslararası temsilci ülkesine eli boş dönmek zorunda kaldı.


Toplumlar arası çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte taraflar arasında diyalog kurulması ve barışı sağlamak amacıyla adaya gelen BM, Avrupa’nın devam eden en uzun sorununun çözümünü sağlamak amacıyla 50 yılda Kıbrıs için tam 25 temsilci ya da danışman görevlendirdi. 


Kıbrıs Türk tarafını 4, Kıbrıs Rum tarafını ise 6 liderin temsil ettiği 50 yıllık müzakereler sırasında görev yapan 7 BM Genel Sekreteri’nin ve diğer ülkelerin temsilcilerinin girişimlerinin ve arabuluculuk denemelerinin hep sonuçsuz kalması, birçok kaynakta Kıbrıs’ın “Diplomat Mezarlığı” olarak anılmasına neden oldu.


BM’nin kuruluşundan bu yana görev yapan 9 Genel Sekreter’den 7’si; 1961-1971 yılları arasında görev yapan Myanmarlı U Thant, 1972-1981 yılları arasında görev yapan Avusturyalı Kurt Waldheim, 1981-1992 yılları arasında görev yapan Perulu Perez de Cuellar, 1992-1996 yılları arasında görev yapan Mısırlı Butros Gali, 1997-2006 yılları arasında görev yapan Ganalı Kofi Annan ve 2007-2016 yılları arasında görev yapan Güney Koreli Ban Ki-moon, ve son olarak da 1 Ocak 2017’de göreve gelen Portekizli Antonio Guterres, mesai saatlerinin bir bölümünü Kıbrıs sorununa, müzakerelerine ve liderlerine ayırdı.  Bazıları, ülkelerine uzak bu Akdeniz adasında, kendi ülkelerinden bile fazla tanındı. Kimi adını Kıbrıs sorununun çözümünü öngören belgelere, fikirler dizisine, planlara adını verdi, kimi tarafları cesaretlendirmekiçin bizzat adayı ziyaret etti, mekik diplomasisi yürüttü,  ancak sonuç hep aynıydı: Başarısızlık...


Kıbrıs, onların kariyerlerinde bir başarı değil, başarısızlık hikayesi olarak yer aldı.  Öyle ki, Annan Planı’na adını veren ve adı yıllarca Kıbrıs gündeminden düşmeyen Kofi Annan, 2013’te yayımlanna “Interventions: A Life in War and Peace” (Müdahaleler: Savaşta ve Barışta bir Yaşam) adlı kitabında, Kıbrıs’tan hiç ama hiç bahsetmedi. 


Bosna’daki barışın mimarlarından Amerikalı Richard Holbrook gibi başarılı diplomatın bile çözüm girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığı Kıbrıs’ta yıllardır devam eden çözüm sürecini, bir dönem Kıbrıs temsilciliği yapan İngiliz diplomat David Hannay, yaşanan bu durumu“Kıbrıs’ta çözümsüzlüğe bahis yatıran kimse bugün kadar kaybetmedi” sözleriyle tanımladı.


İLK TEMSİLCİ KALP KRİZİNDEN ÖLDÜ


Kıbrıs, sadece BM Genel Sekreterlerini değil, onlarca diplomatı da eskitti. Arabuluculuk yaparak tarafların bir araya gelmesine ve müzakerelere ev sahipliği yapan BM’nin temsilcilerinin bazıları adadaki çok önemli gelişmelerin bir parçası olurken, bazıları da olaysız geçen dönemlerde görevlerini yerine getirdi.


Kıbrıs’ta ilk BM temsilcisi, toplumlararası çatışmaların yoğunlaştığı 1963’te görevlendirildi. BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’a temsilci ataması ve adada Barış Gücü oluşturması için Genel Sekreteri yetkilendirdiği 186 sayılı kararla Finlandiyalı diplomat Sakari Severi Tuomioja özel temsilci, Hindistanlı general Prem Singh Gyani ise BM Barış Gücü komutanı olarak atandı.


Taraflar arasında diyalog kurması için atanan Tuomioja, daha ilk raporunu sunamadan, 53 yaşında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti. Tuomioja’nın ardından sırasıyla Ekvator’dan Galo Plaza Lasso, Brezilya’dan Carlos Bernardes ve İtalya’dan Pier P. Spinelli’nin temsilci olduğu yılların ardından olaylı 1967-74 dönemde İspanyol Bibiano Osorio Taffal görev yaptı. Çatışmaların başladığı yıllarda ABD Başkanı Lyndon Johnson da Cyrus Vance’ı Kıbrıs’a özel temsilci olarak görevlendirdi.


1968’de başlayan müzakerelerin ilk ayağının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Taffal yerini gelen Meksikalı Luis Weckmann-Munoz’a bıraktı. Meksikalı dipomat, Barış Harekatı’ndan kısa bir süre sonra görevini, daha sonraki yıllarda BM Genel Sekreteri de olan Perulu Javier Perez de Cuellar’a devretti.


“KIBRIS’IN DRAMI, DRAM OLMAMASIDIR”


İsviçre’den Remy Gorge ve El Salvador’dan Galindo Pohl’un nispeten “olaysız” geçen dönemlerinden sonra, yoğun görüşmelerin yapıldığı ve yeni planların müzakere edildiği 1980-1984 döneminde BM’yi Arjantinli Hugo Gobbi temsil etti. 


Müzakerelerin başarısız olmasından büyük hayal kırıklığı yaşayan Gobbi, yakın çevresine “Kıbrıs’ın dramı, dram olmamasıdır” şeklinde yorumlarda bulundu.


Gobbi’nin ardından 2000’e kadar görev yapan Şilili James Holger’in ardından Arjantinli Oscar Camilion, Kanadalı Joe Clark and ABD’li Gustave Feissel özel temsilci oldu. 1998’e kadar görev yapan Feissel, verdiği çeşitli ropörtajlarda, tarafların aşılması zor pozisyon almasından dolayı, zayıf olan başarı umudunun yok olduğu değerlendirmesi yaptı.


DE SOTO, ÇÖZÜME EN ÇOK YAKLAŞAN DİPLOMAT


Koreli Han Sung-Joo, Ekvadorlu Diego Cordovez and Yeni Zellandalı Dame Ann Hercus’un ardından, çözüme en çok yaklaşan diplomat, Alvardo De Soto oldu. 2000’de görev başı yapan De Soto, müzakere süreci sonunda Annan Planı’nın referandumuna kadar götürülmesinde büyük rol oynadı.  Diplomatik girişimlerinin yanısıra, renkli kişiliğiyle de akılarda kalan isim oldu.  Ancak o da, Ada’dan hüsranla ayrıldı. 


Müzakerelerin duraksadığı dönemde de adaya temsilci atamaya devam eden BM Genel Sekreteri, sürecin yeniden başlayana kadar sırasıyla BM Genel Sekreteri Temsilcisi olarak Polonyalı Zbigniew Wlosowich, Danimarkalı Michael Moller ve Kanadalı Elizabeth Spehar’ı görevlendirdi.. 


BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı olarak atanan Avustralyalı Alexander Downer ise, 2008’de yeniden başlayan ve bugüne kadar devam eden Annan Planı sonrası müzakerelerinde ortak deklarasyonun hazırlanmasında önemli rol aldı. 


SON ÖZEL DANIŞMAN: EIDE


2014’te Downer’den özel danışmanlık görevini devralan Norveçli diplomat Espen Barth Eide ise müzakere sürecini, garantörlerin de katıldığı Kıbrıs Konferansı’na kadar taşımayı başardı.  Göreve geldiğinde iyimser ve iddialı mesajlarıyla dikkat çeken Eide de, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından el boş döndü, ve kariyerine Norveç siyaset sahnesinde devam etmeye karar verdi. Eide’nin görevinden ayrılmasının ardından yerine bir atama yapılmadı.


Bu süreçte BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilciliği görevini sırasıyla Ethopyalı Taye-Brook Zerihoun, ABD’li Lisa Buttenheim ve Kanadalı Elizabeth Spehar yerine getirdi. 


Şu an hala adada bulunan Spehar, BM Genel Sekreteri’nin özel danışman ataması yapmamasından dolayı taraflarla temas kurup, nabız tutma görevini yerine getiriyor. 


Taraflarda müzakerelere başlama işaret görmesi halinde görüşmelerde bulunmak üzere yakın çalışma arkadaşlarından birini Kıbrıs’a göndermesi beklenen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in şu an için özel danışma atama niyeti olmadığı söyleniyor.

Editör: TE Bilisim