Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun gecikmeli başlayan bugünkü toplantısında ilk olarak sunuşlara yer verildi.

Bu bölümde Başkanlık Divanı üyeliklerinde siyasal partilerin temsiliyet sayıları ile ilgili karar onaya ve bilgiye sunuldu. Karar oy birliğiyle kabul edildi. Buna göre divandaki dağılım, UBP 2 (1 Meclis Başkanı, 1 Kâtip); CTP 2 (1 Meclis Başkan Yardımcısı,1 Kâtip), HP 1 (İdare amiri) olarak gerçekleşti.

Meclis Danışma Kurulu’nun Genel Kurul’un 14 Ocak tarihli toplantısının gerçekleştirilmemesi ve sonraki toplantıda yasama ve denetim faaliyetlerinin birlikte gerçekleştirilmesi oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

Daha sonra CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli’nin kırsal kesim arsalarına ilişkin sözlü soruya çevrilen yazılı sorusunu geri çektiği, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un İçişleri Bakanlığı’nın inşaat vize başvurusu konulu sözlü soruya çevrilen yazılı sorusunu geri çektiği bilgiye getirildi.

Ardından iç tüzüğün 62. maddesi uyarınca yapılan konuşmalara yer verildi.

ÖZYİĞİT

Bu bölümde ilk olarak TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit “son gelişmeler ve pandemi” başlıklı konuşma yaptı.

Konuşmasına Genel Kurul’un geç başlamasını eleştirerek başlayan Özyiğit, aşılarla ilgili halkta tedirginlik yaşandığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’ta çalışan ve pandemi nedeniyle işine devam edemeyenlere gerekli desteğin verilmesi gerektiğini söyleyen Özyiğit, Güney’deki inşaatların devam ettiğine dair bu insanlardan yazı istendiğini ancak Güney’e geçmeden yazı almanın mümkün olmadığını anlattı.

Yerel bulaşın azalması için herhangi bir önlem alıp alınmadığını soran Özyiğit, 30 bin öğrencinin ülkeye getirilmesinden söz edildiğine işaret ederek, yerel bulaş aşağılara çekilmeden bunun nasıl başarılacağını sordu. 

Özyiğit, gerekli tedbirlerin alınması, sektörlere gerekli yardımların yapılması gerektiğini kaydederek gerekirse başka yerlerden kesinti yapılıp bu yardımların gerçekleştirilmesi yoluna gidilebileceğini anlattı.

Aralık’ta KHK’nın yeterlilik sınavlarını yaptığına işaret eden Özyiğit, öte yandan öğretmen ve hemşire sınavlarının yapılmasına ne engel olduğunu sordu.

MANAVOĞLU

Daha sonra 62. madde uyarınca HP adına Gülşah Sanver Manavoğlu geçici istihdamlar başlıklı konuşma yaptı.

1500 TL’lik ödemeler konusunda hâlâ çözülmeyen sorunlar olduğunu dile getiren Manavoğlu, bu konuda gereğinin yapılmasını istedi.

Hemşirelik ve diğer kadrolarda yapılması beklenen sınavlar hakkında konuşan Manavoğlu, “Mecbur musunuz pandemiye sığınarak bu sınavları KHK’ya ertelettirmeye ya da farklı şekilde yapılmasına teşvik etmeye?” diye sordu.

“İlla işe ihtiyacı olan gençlerin iradelerine ipotek koymak için partizanlık yapmak zorunda mısınız?” sorusunu da yönelten Manavoğlu, elbet bir gün bu zihniyeti sonlandıracakların çıkacağını ifade etti. Manavoğlu, istense bu sınavların yapılabileceğini kaydetti.

Yeni pandemi hastanesine gidip PCR yaptırmak isteyenlerin sosyal mesafe ve maske olmaksızın sıraya girdiğini ifade eden Manavoğlu, hükümet buna müdahale etmezken denetlemeden bahsettiğini söyledi. Manavoğlu, Ercan’da yapılan mezat satışta da, ehliyet sınavlarında da benzer sahnelerin yaşandığını belirtti.

Vatandaşın ödeme kabiliyetinin azaldığına işaret eden Manavoğlu, borç alacak ilişkilerinin gözden geçirilmesi, Bakanlar Kurulu’nun gerekli kararları alması gerektiğini kaydetti.

ERHÜRMAN

Daha sonra 62. madde uyarınca CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kıbrıs sorunu” başlıklı konuşma yaptı.

Önceki dönemde Cumhurbaşkanı’nın Meclis’e Kıbrıs sorunu hakkında yeterli bilgi vermediği eleştirileri yapılırken şu anda Şubat’ta 5+1 konferans yapılacağı haberleri olduğuna işaret eden Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu toplantıyı çok istediği yönünde beyanlarda bulunduğunu, ancak Meclis’e konuyla ilgili bilgi verilmediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Lute’la yapılan görüşme hakkında da değil Meclis’e, Meclis’te temsil edilen siyasi parti başkanlarına bile bilgi vermediğini, bu konuda Meclis’e danışmadığını kaydeden Erhürman, halbuki seçim öncesinde bu doğrultuda bir Ulusal Danışma Konseyi kurulacağının söylendiğini anlattı.

Erhürman 5+1 konferansın toplanmaması ya da temsil eden partilerin düşüncelerinin o masaya götürülmemesi durumunda buna ses çıkarmayacakları zannediliyorsa ortada ciddi bir yanılgı olduğunu dile getirdi

“Bir seçimi yüzde 52 ile kazandığınız için ne derseniz o Kıbrıs Türk iradesini yansıtır zannediyorsanız bu doğru değil” diyen Erhürman, bu yaklaşımı içlerine sindiremeyeceklerini dile getirerek, bunun bir uyarı olarak alınmasını istedi.

Meclis görüşmelerinin saat 13.00’te ancak başlayabildiğini söyleyen Erhürman, geçmişte de 10.00’da başlamazdı denileceğini tahmin ettiğini ancak bu hükümet döneminde henüz Meclis’in çalışmaya bile başlayamadığını söyledi.

UBP’nin Maliye Bütçe Plan Komitesi’nde başkan olarak görevlendirdiği Sunat Atun’un bütçe görüşmelerinin açılışında hem şu anki hükümeti hem de bundan önceki hükümeti kapsamına alacak bir konuşma yaptığını hatırlatan Erhürman, Atun’un ekonomiyi programsız yönetme tercihi yapıldığını, bunun başıboş bir ekonomi modeli yarattığını, bunun da ülkeyi tarihi çöküşe getirdiğini söylediğini dile getirerek “Bu, hükümete hiç mi şaşırtıcı gelmiyor” diye sordu.

Aşılar konusunda ne zaman kendilerine bilgi verileceğini soran Erhürman, Güney Kıbrıs’a gelen aşılar üzerinde Kıbrıs Türk halkının hakkı olduğunu ifade etti, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu konuda kendilerine ne zaman açıklama yapacağını sordu.

“Bu zihniyetle ülke yönetilmez” diyen Erhürman her defasında konuşma yapıp sakin sakin yerlerine oturmalarının da beklenemeyeceğini dile getirdi.

SANER

Başbakan Ersan Saner de kürsüye çıkarak konuşmalara yanıt verdi. Sabah bir yasa gücünde kararnamenin yasallaşması konusunda bir çalışma olduğunu ifade eden Saner, Meclis’in bu nedenle geç açıldığını açıkladı.

Aşılar konusunda geçen hafta Gazimağusa Suriçinde bilgisine güvendiği bir uzmanla görüştüğünü, kendisinden Çin aşısıyla ilgili olumlu görüş aldığını anlatan Saner, sadece kendi içinde değil farklı görüşleri de alarak karar üreteceklerini anlattı. 

Bazı kesimlerin kapanmayı isterken ekonomik örgütlerin buna karşı olduğunu dile getiren Saner, Covid-19’un bulaşıcı hastalık ilanı kararı geri alınmadığı müddetçe tüm kararların Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi tarafından alındığını kaydetti.

Özyiğit’e “Bir kesim kapanma isterken, Güney tamamen kapanmışken, Kuzey’i Güney’e nasıl açabileceğimiz konusunda sizin yaklaşımınız ne?” diye soran Saner, Güney’de çalışan işçilerin verdiği dilekçede karantina otelinde kalmayı da reddettiklerinin yazdığını ifade etti.

Başbakan Saner, öğrenci gelse de gelmese de yerel bulaş konusunda önlem alınabileceğini belirterek öğrencilerin karantina sürecini tamamlayıp okullarda eğitimine başlaması yönünde bir çalışma olduğunu söyledi.

Hükümetin 13’üncü iş gününde olduğunu vurgulayan Saner, 17 Ocak’ta öğretmenlerin akabinde de hemşirelerin sınavlarının yapılacağını kaydetti.

1500 TL ödemelerle ilgili ödenmemiş bir taksit kaldığını dile getiren Saner, soruyu Manavoğlu’nun sorması nedeniyle şaşırdığını, HP ile olan koalisyon döneminde bu ödeme eksikliğinin yaşandığını kaydetti.

Pandemi konusunda maske mesafe hijyenin önemine dikkat çeken Saner, bu konuda hükümetten çok kendi sağlığı için vatandaşın özen göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce verilen tüm vaatlerin gerçekleşeceğini dile getiren Saner, Ulusal Konsey’in toplanması için gereğinin yapılacağını düşündüğünü belirtti.

Güney’den gelecek aşılarla ilgili Sağlık Bakanlığı çalışmalarının sürdüğünü anlatan Saner, altyapı konusunda henüz sonuç alınamadığını, yetkililerin konu üzerinde hassasiyetle çalıştığını anlattı.

Böylece 62. Madde tahtında yapılan konuşmalara tamamlandı. Gündem gereği seçimler ve oylaması yapılacak işler kısmına geçildi.

Editör: TE Bilisim