Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Başbakan Ersin Tatar ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a eleştiriler yöneltti.

Ataoğlu’nun açıklaması şu şekilde:

 “Pandemi dönemi hala akıllarda.

Hükümetin sağa, sola savrulmaları, her gün karar değişiklikleri.

Kıbrıs Türk Halkı’nın bilinçli oluşu, KKTC’yi salgından korudu, yani aslında halk kendi kendisini korudu.

45 günde bitecek denen Pandemi Hastanesi, söylenen tarihin üzerinden 3 defa daha 45 gün geçmesine rağmen bitmedi.

Buna rağmen bugünlerde yine Pandemi Hastanesi diyorlar, yine 45 gün süre veriyorlar.

Yaşanılan ekonomik krizin boyutu ise şimdilerde görünenden çok daha büyük.

Temmuz ayında şiddeti daha da hissedilebilir hale gelecek olan ekonomik kriz sebebi ile çok yakında küçük ve orta ölçekli işletmelerde iflaslara, çek yasağına giren iş insanlarımıza tanık olacağız.

Buna rağmen, hükümet her şeyi başarmışcasına neredeyse çare üretmek yerine reklam yapma derdinde.

Kim sesini yükseltiyorsa istediğini aldığı bir dönemde, hükümetin yaptığına popülizm bile demek yetersiz kalmaktadır.

Açıkçası UBP-HP Hükümeti, yap-boz oyunu oynar gibi halkın aklı ile oynuyor, bu arada Başbakan Tatar ise selde sürüklenen bir ağaç dalı gibi suyun götürdüğü yere gidiyor.

Tatar, hükümetin koordinatörü olmakla yükümlü.

Yani hükümetin her türlü sevk ve idaresini kamu yararı gözeterek koordine etmek zorunda.

Oysa ki Başbakan bırakın koordine etmeyi, Başbakan yardımcısı ile gizli bir çekişme içinde ve rüzgar nereye eserse oraya savrulacak durumda.

Maalesef ki, bu hükümet ülkeyi yönetmekten aciz, Başbakan ise hükümeti yönetmekten aciz.

Kısacası, Sayın Başbakan yönetemiyor.

Yönetilemeyen bir ülke ve yönetemeyen bir Başbakan ile ne acı ki karşı karşıya kalmış durumdayız.

Fırsat Peşinde Koşan Bir Başbakan Yardımcısı…

Hükümetin acizliği ve yaşanan ekonomik krizin derinliğine rağmen, Başbakan yönetmekte aciz kalırken, Başbakan Yardımcısı da sürekli rol çalma peşinde.

Siyaset yapmayın diyerek, pandemi döneminde bile açık seçik siyaset yapan Sayın Özersay, belli ki sadece ve sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmıştır.

UBP’ye bağlı bakanlıkların kararlarına kamuoyu önünde itibar etmeyen, olumlu her kararı kendisi almışcasına kamuoyuna bilgi verip, olumsuz her kararda ise sessizliği tercih ediyor.

İşbirliği esasında ve koalisyon mantığında ülkeyi yönetmek yerine, rakip gördüğü Ersin Tatar’dan rol çalıp hanesine bir puan daha ekleme gayreti içinde.

Böyle bir ortamda, değil turizmci, değil girişimcilerimiz, en basit bir sorun bile karmaşıklaşmaktadır.

Koordinasyondan uzak koalisyon hükümetinin, kendi içlerinde yaşadıkları anlaşmazlıkları ve rekabetleri ise halkımıza zarar vermektedir.

Bu Gidişata Son verilmeli…

DP, dağınık ve halkın derdine derman olmaktan uzak bu hükümetin derhal toparlanması ve halkın sorunlarına ivedilikle çözüm üretmeleri gerektiği hatırlatmayı kendine bir görev bilmektedir.

Hükümetler, böylesine önemli zamanlarda varlığını halkına hissettirebilen ve güven duyulan yapılar olmalıdır.

Aksi halde yaşanması muhtemel krizlerde, halk otoriteye güvensiz kalırsa, toplumsal kaos yaratacak durumlara davetiye çıkarılmış olacaktır.

Bu çerçevede, hükümet eden partilere ve Başkanlarına açık çağrımızdır;

Ya bu işi olması gerektiği gibi yapınız, yada çekip gidiniz.”

Kaynak: DP Basın Bürosu

Editör: TE Bilisim