Kültür & Sanat

“Kıbrıs’ta Sessiz ve Gizli Savaş / Arşiv Belgelerine Göre TMT ve Gizli Tarihi” adlı kitap yayımlandı

 Prof. Dr. Soyalp Tamçelik tarafından hazırlanan “Kıbrıs’ta Sessiz ve Gizli Savaş / Arşiv Belgelerine Göre Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ve Gizli Tarihi” adlı kitap yayımlandı.

Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanan kitap yedi bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, genel olarak toplumsal direniş hareketleri kavramsal ve kuramsal nitelikte değerlendiriliyor ve buna istinaden direniş hareketlerine yönelik yaklaşımlar ifade ediliyor. İkinci bölümde, TMT’nin ortaya çıkışı, kuruluşu, kurumsal doktrini, bağlı olduğu prensipler, teşkilatlanma, idari yapısı, yayın organları ve uyguladığı ceza usulleri inceleniyor.  Üçüncü bölümde, TMT’de uygulanan muhabere ve istihbarat sistemleri, haberleşme usulleri, kriptolama yöntemleri ve esasları belirtiliyor.  Dördüncü bölümde, TMT tarafından Kıbrıs’ta uygulanan psikolojik savaşın kuramsal boyutu değerlendiriliyor.  Beşinci bölümde, TMT’nin kullandığı psikolojik savaş yöntemleri ve araçları ortaya koyuluyor.  Altıncı bölümde, TMT tarafından icra edilen psikolojik savaşın en önemli unsuru olan propagandanın örneklerine değiniliyor. Yedinci ve son bölümde ise İngiliz arşivlerinden elde edilen belgelere göre TMT öncesi ve sonrası yeraltı teşkilatlarına bakılmış ve bu surette TMT’nin kurumsal ve kuramsal analizi yapılıyor.

Prof. Dr. Soyalp Tamçelik, kaleme aldığı kitabın, Kıbrıs’ta TMT olgusunu, bilinmeyen birtakım yönlerini, yeraltı teşkilatı olarak ortaya koyduğu eylemlerin doktrinel boyutunu, kuramsal yapısını, ideolojik değerlerini ve siyasal kültürünü yeniden tanımlamayı amaçladığını belirtti.

Tamçelik, kitapla ilgili sunuş yazısında da şu ifadelere yer verdi:  

“Bu çalışma, TMT mensuplarıyla muhtelif zamanlarda yapılan mülakatlardan, ilgili kişilerin özel arşivlerinden veya yerli–yabancı resmi arşiv kaynaklarından elde edilen bilgilere hazırlanmıştır. Pek tabiî ki TMT mensuplarının tamamına ulaşmak mümkün olmamıştır. Ancak eski ‘Bozkurt/Bayraktar’ konumundaki Rıza Vuruşkan’ın ailesine, Kenan Çoygun’a ve ailesine, TMT’nin Ankara’daki kurucu kadrosunda görev yapan İsmail Tansu’ya, Teşkilat’ın çeşitli kademelerinde önemli görevlerde bulanan Mustafa Cemil Tamçelik’e, İsmail Sadıkoğlu’na, Musa Fehim’e vb. mukavemetçilerin bilgilerine başvurulmuştur. Adının açıklanmasını isteyen ve istemeyen pek çok mukavemetçiyle muhtelif zamanlarda yapılan mülakatlardan derlenen bilgiler, doğruluğu kontrol edildikten sonra kayda alınmış ve ilgili çalışmada değerlendirilmeye çalışılmıştır.

İşte elinizdeki bu kitap, yıllarca yapılan araştırmalardan ve değerlendirmelerden sonra ortaya çıkan bilgilerin sistematize edilmiş haliyle oluşmuştur. Ancak şunu ifade etmek gerekir ki, sistematize edilen bütün bilgiler, bilimsel metotlarla gerçekliği teyit edildikten sonra çalışmaya ilave edilmişlerdir. Bu yüzden ifade edilen bilgilerin özgünlük derecesi oldukça yüksek ve güvenirliliği ise sağlamdır. Ancak hemen şunu belirtmek gerekir ki, bu bilgilerin mutlak ve değişmez olduğunu iddia etmek hiç de gerçekçi değildir. Çünkü bu bilgilerin tam ve kesin olarak ifade edilebilmesi için ilgili resmî arşivlerin açılmasıyla mümkün olacağı ortadadır. Şimdilerde ise buna imkân olmadığı için en son verilerin bunlar olduğunu iddia etmek yerindedir.

Bu çalışmada elindeki arşivini açan, belgelerini paylaşan ve samimi olarak görüşlerini ifade eden eski mukavemetçilere, yeraltı teşkilatları konusunda çalışmamızı teşvik eden başta merhum babam Mustafa Cemil Tamçelik’e, yakından tanıma fırsatı bulduğum merhum İsmail Sadıkoğlu’na, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a, TMT’nin liderlerinden olan ancak bizlerin “Paşa Dede” olarak adlandırdığımız merhum Kenan Çoygun’a ve TMT’nin Ankara’daki kurucu kadrosunda büyük yararlılıklar göstermiş merhum İsmail Tansu’ya şükranlarımı sunmayı bir borç biliyorum. Adı geçen şahısların tamamı ebediyete intikal etmiş olsa da bu kişilerin katkısını belirtmek bir vefa borcu olarak değerlendirilmek gerekmektedir.

Bu vesile ile TMT’nin sessiz ve gizli savaşını konu edinen bu çalışmaya destek veren, yol gösteren veyahut bir nebze de olsa katkı koyan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gerek Kıbrıs’ta gerek Türkiye’de gerekse de İngiltere’de yaptığım uzun ve yorucu araştırmalardan ve mülakatlardan sonra harcadığım zaman düşünülürse sevgili ailemin gösterdiği anlayış ve verdiği destek için de şükranlarımı sunmayı bir borç biliyorum.”