Kıbrıslı Türk müzeci ve ressam Cevdet Çağdaş, ölümünün birinci yıldönümünde bugün Rüstem Ana Galeri’de düzenlenen bir sergiyle anılıyor. 

23 Aralık 2019 yılında vefat eden Cevdet Çağdaş’ın anısına düzenlenen sergide, aile koleksiyonundan seçilen bir seçkiye yer veriliyor. 

Çağdaş’ın öğrencilik yıllarında yaptığı çalışmalarından, sulu boya manzaralarına, rubbing örneklerinden natürmortlarına uzanan bir koleksiyonu bir araya getiren sergi, Esra Plümer Bardak ve Halil Duranay’ın koordinatörlüğünde düzenleniyor. 

Rüstem Ana Galeri’deki sergi 20 Ocak’a kadar açık kalacak. Sergi, Telsim’in teknoloji ve iletişim sponsorluğunda, 360 derece tekniği ile dijital alanda da sanatseverlerle buluşuyor.

Covid 19 nedeniyle açılış töreni düzenlenmeden açılan sergi hafta içi ve cumartesi 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 

CEVDET ÇAĞDAŞ KİMDİR?

Cevdet Çağdaş, 1948 yılında Omorfo (Güzelyurt) Öğretmen Koleji’nde Adamantios Diamantis’in resim atölyesinde eğitimini tamamladı. Maarif Dairesinin daveti ve sağladığı imkânlar ile İngiltere’de bulunan Brighton College of Arts and Crafts’ta ‘Çocuk Resimleri’ üzerine ihtisasını yaptı. Ayer Kaşif’in mimarlık ofisinde, mimarın teklifi üzerine 1959 yılında ilk sergisini açan Cevdet Çağdaş, bu dönemde ressam olarak ün kazanır. Aynı dönemde, İstanbul Topkapı Sarayı’nda, Ankara ve Konya gibi Türkiye’nin çeşitli kültürel şehirlerinde müzecilik eğitimi alan Çağdaş, 1963 yılında Lefkoşa Mevlevihanesinde Kıbrıs Türk Etnografya Müzesi’nin kurulmasında önemli bir yer almıştır. Çağdaş Paris’te gözlemlediği ve kiliselerde uygulanan pirinç çıkarma tekniğini Kıbrıs’a dönüşünde Mevlevi Tekkesindeki taşlar üzerinde deneyimler ve bu etkiyi geliştirerek Kıbrıs modern resim sanatına ‘stone rubbing’ (taştan çıkarma) olarak tanımlanabilen yeni bir deneysellik kazandırır. Bu teknik 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Avrupa kıtası ve İngiltere’de önemli anıtsal pirinç veya kesilmiş plakları kopyalamak amacıyla kullanıldığı bilinir. 20. yüzyıl Modern sanatında da ‘frottage’ (frotaj) olarak bilinen teknik, 1925 yılında Alman sanatçı ve şair Max Ernst tarafından gerçeküstücü estetik kullanımıyla ün kazanmıştı. Yaşamı boyunca sanata gerek üreterek gerek yaratıcı ortamlar yaratarak ve her koşulda emek sarf ederek katkıda bulunan Çağdaş, kendi imkânları doğrultusunda da sanatçılardan eserler satın alarak ve sanata yatırım yaparak kendi koleksiyonunu oluşturur.