Evrensel Hasta Hakları Derneği, son bir yıldır dünyayı ve ülkeyi etkileyen Covid-19 salgının büyüyerek devam ettiğine işaret ederek, krizin tek çözümünün bilimsel, adil ve yasal çerçevede hareket etmek olduğunu vurguladı.

Evrensel Hasta Hakları Derneği yaptığı yazılı açıklamada, gerek aşı konusunda, gerekse tedaviye erişim ve güvenlik haklarının gözetilebilmesi için atılacak tüm adımların bilimsel ve yasal çerçevede olması, toplumdaki adalet duygusunu zedelemeden, vatandaşların da sorumluluklarını bilerek hareket etmesine yardımcı olacağını vurguladı.

Aksi halde, bilimsel ve yasal dayanağı olmadan ve tutarlı ve kararlı adımlarla gidilmeyen bir kriz yönetiminin,  krizin derinleşmesine neden olacağı ve alınan toplumsal hasarın derinleşeceği ifade edilen açıklamada, “Bu hasar sadece fiziksel sağlığı değil, psikolojik sağlığı da etkileyecek ve dolayısıyla ekonomik kayıplar daha da artacaktır. Aksi halde kriz derinleşecek ve toplumsal olarak sonuçları çok ağır hasarlar oluşması kaçınılmaz olacaktır” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, ülkede son haftalarda yaşanan korkutucu artış ve bu artışa karşı alınan önlemlerin gecikmesi,  organizasyon ve yönetim zafiyeti nedeniyle durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulunuldu.

Adaletsizlik duygusunun toplumun kurallara uymasını zorlaştıracağına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:  

“Bir sağlık krizi olan Covid-19 salgını haliyle birçok krizi de tetiklemiş, var olan birçok sorunu da elbet derinleştirmiştir. Ancak, tüm insanlığın ortak faydasına olacak asgari  müşterekler ve bunları düzenleyen yasalar  böylesi zamanlarda daha da önem kazanır ve hak temelli çözümler ve kararlarla krizler aşılabilir. Anayasa’mızda da yer alan eşitlik hakkı ve sağlık hakkı da uygulamada eksiksiz yerine getirilmelidir ki toplumda hali hazırda kırılgan olan adalet duygusu ortadan kalkmasın. Çünkü bu kriz ancak toplumun tüm kesimleri birbiriyle uyum içerisinde hareket ederse aşılabilir.

Üzülerek gördük ki, şimdiye kadar risk grubunda olmadığı halde hukuksuz bir şekilde aşılananlar olduğu ortaya çıkarken, gerek yaşı, gerekse de kronik rahatsızlığı nedeniyle yüksek risk grubunda olan vatandaşlar tedirginlik içerisinde sıra beklemektedir. Bu vahim hak ihlali toplumdaki güvensizliği körüklemektedir.”

ADİL VE YAYGIN AŞILAMAMANIN SAĞLANMASI İÇİN TÜM KAYNAKLAR SEFERBER EDİLMELİ

Öte yandan salgının başından bu yana karantina hastanesi oluşturulamaması ve kronik hastalığı olan birçok vatandaşın hizmet aldığı Dr.Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin karantina hastanesine dönüşmesi sonucu yaşanan mağduriyetlerin henüz sona ermediği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

“Salgın hızının artmasıyla da yönetenlerin etkin bir mücadele planını devreye sokmamaları, bu hastaların ve bu hastalara hizmet vermek isteyen sağlık çalışanlarının durumunu daha da belirsiz hale sokmaktadır. Gecikmiş ve bilimsellikten uzak olarak alınan her yanlış karar da bu vahim hak ihlallerini derinleştirecek ve Covid-19 için de risk grubunda olan yüzlerce Covid-19 dışı hasta sağlık ve yaşam haklarının gaspıyla karşı karşıya bırakılacaktır.”

VATANDAŞLARIN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİ ELZEM

Haklar yanında, vatandaşların da sorumluluklarını yerine getirmesinin elzem olduğu ifade edilen açıklamada, toplumsal adalet sağlanamadığı ve güvenin zedelendiği hallerde, vatandaşların kurallara uyum içerisinde riayet etmesinin de tehlikeye gireceği ifade edildi.

Gerek uluslararası, gerekse yerel ölçekte adil ve yaygın aşılamamanın sağlanması için tüm kaynakların seferber edilmesi, toplumların da bu yönde talepkar olması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Ülkemizde de etkin, adil ve yaygın bir aşı programı için, tüm kaynakların seferber edilmesi ve siyasi iradenin de bu sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir” denildi.

Editör: TE Bilisim