17 Aralık Çarşamba saat 21.30’da Genç TV’de Elif Evrensel’in hazırlayıp sunduğu Diğerleri programına katılan Pakistan Toplum Refahı ve Sosyal Destek Derneği Başkanı Sajit Amin, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Pakistanlıların karşı karşıya kaldığı yapısal sorunları programda konuştu. Programda yapılan değerlendirmelerde; çalışma izinlerinden eğitime, barınmadan iş güvenliğine, beyaz kimlikten ihtiyat sandığına kadar uzanan çok boyutlu sorunlar ele alındı.
KKTC’de Pakistanlı Nüfus: Yaklaşık 27 Bin Kişi
Programda, Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 27 bin Pakistanlı yaşadığına dair tahmin paylaşıldı. Bu sayının çalışanlar, öğrenciler, aileler ve çocukları kapsadığı, nüfusun ağırlıklı olarak Lefkoşa ve Girne bölgelerinde yoğunlaştığı dile getirildi.
Dernekleşme Hayati Bir İhtiyaç
Programda, Pakistan Toplum Refahı ve Sosyal Destek Derneği’nin kuruluş amacının; ülkede kimsesi olmayan Pakistanlılara acil durum, cenaze, hastalık ve hukuki süreçlerde destek olmak olduğu konuşuldu. Geçmişte vefat eden kişilerin cenazelerinin dahi nasıl gönderileceğinin bilinmediği, bu boşluğun dayanışma ile doldurulmaya çalışıldığı ifade edildi.
Cenaze Maliyeti 5 Bin Euro’ya Dayanıyor
Programda, bir cenazenin ülke dışına gönderilme maliyetinin yaklaşık 5 bin Euro olduğu dile getirildi. Bu maliyetin bireysel olarak karşılanmasının neredeyse imkânsız olduğu, bu nedenle dernekler ve gönüllü dayanışmanın hayati rol oynadığı vurgulandı.
Çalışma Hayatı ve Sektörel Yoğunlaşma
Programda Pakistanlıların en yoğun çalıştığı sektörler olarak:
-
Otel ve restoranlar
-
İnşaat sektörü
-
Market ve hizmet alanları
öne çıktı. Son yıllarda artan inşaat faaliyetleriyle bu alandaki istihdamın yükseldiği, ancak hâlâ en büyük yoğunluğun turizm ve hizmet sektöründe olduğu konuşuldu.
Barınma ve Geçim: Tek Maaş Yetmiyor
Programda, tek maaşla geçinen aileler için KKTC’de yaşamın sürdürülemez hale geldiği dile getirildi.
-
Kiraların neredeyse bir maaşa eşit olduğu
-
Çocuk bakımının ciddi bir maliyet yarattığı
-
Kadınların çalışamamasının aile bütçesini daha da zorladığı
başlıkları özellikle vurgulandı. Bu koşulların bazı aileleri çocuklarını erken yaşta okuldan almak zorunda bıraktığı ifade edildi.
Dil Engeli ve Eğitimde Dışlanma
Programda, en büyük sorunlardan birinin Türkçe bilmemek olduğu konuşuldu. Ana dili Urduca olan çocukların devlet okullarında ciddi uyum sorunları yaşadığı, Türkçe bilmeyen çocuklar için talep edilen 1 yıllık ücretli dil eğitiminin maliyetinin 20–25 bin TL seviyesinde olduğu, eğitimin ve diplomanın dahi paralı olduğu dile getirildi.
Çocuk İşçiliği Riski
Programda, dil engeli ve yoksulluk nedeniyle bazı çocukların eğitimden koparak sanayi ve küçük işlerde çalışmak zorunda kaldığı konuşuldu. Bunun sosyal koruma eksikliğinin doğrudan sonucu olduğu vurgulandı.
Sağlık Hizmetlerine Erişim Zor
Programda, devlet hastanelerinde randevu sürelerinin uzun ve doktor sayısının yetersiz olduğu dile getirildi. Bu nedenle birçok göçmenin özel hastanelere yönelmek zorunda kaldığı ve bunun ciddi bir ekonomik yük yarattığı ifade edildi.
Çalışma İzinleri ve Kaçağa Düşme Riski
Programda, mevcut sistemde aynı iş yerinde 1 yıl çalışma zorunluluğu olduğu hatırlatıldı. İşverenin işten çıkarması halinde işçinin doğrudan statüsüz kaldığı, bu sürenin 6 aya düşürülmesi durumunda kaçağa düşmenin büyük ölçüde önlenebileceği konuşuldu.
Sektörel Kısıtlama Kararnameleri
Programda, Pakistanlıların, Bangladeşlilerin ve Türkmenistanlıların yalnızca inşaat, tarım ve hayvancılık sektörleriyle sınırlandırılmasının ciddi sorunlar yarattığı dile getirildi. Üniversite mezunu ve nitelikli birçok kişinin vasıfsız işlere mahkûm edildiği ifade edildi.
İş Kazaları ve Denetimsizlik
Programda özellikle inşaat sektöründe iş güvenliği eğitiminin verilmediği, koruyucu ekipmanların yetersiz olduğu ve denetimsizlik nedeniyle yaşanan ölümlerde işçilerin ve ailelerinin tamamen sahipsiz kaldığı konuşuldu.
Beyaz Kimlik ve Vatandaşlık Çıkmazı
Programda, beyaz kimlik için kesintisiz 6 yıl sigortalı çalışma şartı olduğu hatırlatıldı. Covid döneminde yurt dışında mahsur kalan yüzlerce kişinin bu hakkını kaybettiği, 15–22 yıldır ülkede yaşayan ve sigortalı çalışan birçok kişinin hâlâ vatandaş olamadığı dile getirildi.
İhtiyat Sandığı: Kesilen Ama Alınamayan Hak
Programda, işçi ve işverenden yapılan ihtiyat kesintilerine rağmen vatandaş olmayanların bu birikimlere erişemediği konuşuldu. Bunun ciddi bir sosyal güvenlik ve mülkiyet sorunu olduğu vurgulandı.
Aracılar ve Kayıt Dışı İş Simsarlığı
Programda, bazı kişilerin 500–1.000 Euro karşılığında iş vaadiyle insanları kandırdığı, resmi ve güvenilir bir iş bulma altyapısı olmadığı için göçmenlerin bu yapıların insafına kaldığı dile getirildi.
“Gelmeden Önce İyi Düşünün”
Programda Sajit Amin’in, Pakistan’dan gelmeyi düşünenlere yönelik uyarısı da paylaşıldı:
“Nüfus arttıkça iş azalıyor, koşullar zorlaşıyor. Buraya gelmeden önce çok iyi düşünülmeli.”
Genel Değerlendirme
Diğerleri programında yapılan bu değerlendirmelerde, Kuzey Kıbrıs’ta üçüncü ülke uyrukluların yaşadığı sorunların bireysel değil, sistematik olduğu vurgulandı. Programda çalışma hayatı, eğitim, sosyal güvenlik ve insan hakları başlıklarında kamuoyuna kapsamlı bir tablo sunuldu.