Son günlerde Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Kıbrıs Rum Kesimi’nde temsilcilik açma kararları çeşitli tartışmalara neden oldu.

Bu gelişmelerin yüzeyde yarattığı algının aksine, diplomatik açıdan yeni bir tanıma söz konusu olmadığı belirtiliyor.

Diplomatik uzmanlar, bu ülkelerin Rum Kesimi’ni 1990’lı yıllarda zaten tanıdıklarını,şu anda yapılanın, yıllardır başka başkentler üzerinden yürütülen diplomatik ve konsolosluk işlemlerinin Rum Kesimi’ndeki ofislerden yürütülecek olması olduğuna işaret ettiler.

KTÖS ve KTOEÖS pazartesi günü Eğitim Bakanlığı önünde olacak… KTÖS ve KTOEÖS pazartesi günü Eğitim Bakanlığı önünde olacak…

Ancak bu durumun gölgesinde asıl dikkat çekilmesi gereken nokta, aynı devletlerin Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde KKTC’yi gözlemci üye olarak kabul etmiş olmaları.

Bu kararın, sembolik değil, son derece stratejik bir adım olduğunu belirten diplomasi uzmanları, Türk dünyasının, KKTC’yi kendi yapısına dahil etmesinin; ortak siyasi irade, tarihsel sorumluluk ve kültürel aidiyetin açık bir göstergesi olduğunu vurguladılar.

Nitekim, 2 Mayıs’ta KKTC’de yapılacak Aksakallılar Konseyi toplantısı, bu yaklaşımın somut bir yansıması olacağı belirtildi.

 Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin temsilcilerinin (Macaristan hariç) Lefkoşa’da bir araya gelecek olmasının, KKTC’nin bölgesel platformlardaki görünürlüğünü güçlendirecek önemli bir gelişme olduğu ifade edildi.

Bu noktada, Rum tarafının ve Yunanistan’ın yaşadığı rahatsızlık da dikkatle not edilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, Avrupa Birliği içinde bu ülkeler üzerinden yükselen diplomatik baskı ve ekonomik manevraların, Türk Devletleri Teşkilatı’nın attığı bu adımlarla doğrudan ilişkili olduğunu belirttiler.

Uzmanlar, bu gelişmenin de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde , Aksakallılar Başkanı Binali Yıldırım'ın büyük gayretleri sonucu gerçekleştiğinin de de ayrı bir gerçeklik olduğunu ifade ettiler.

KKTC’nin gözlemci üyeliğinin, bu aktörleri tedirgin etmekte ve çeşitli araçlarla süreci dengelemeye çalışmalarına neden olduğu vurgulandı.

Diplomasi uzmanları,  içeride yapılan açıklamalarda ve atılan adımlarda dikkatli olunmasını; Türk Devletleri Teşkilatı’nın KKTC’ye verdiği değeri zayıflatacak söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek eldeki diplomatik kazanımları kendi ellerimizle gölgelememek gerektiğini kaydettiler.

Ve bu gelişmenin cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde , Aksakallılar başkanı Binali Yildirimin büyük gayretleri sonucu gerçekleştiği de ayrı bir gerçekliktir ..